ÖNE ÇIKANLAR :
YAZARLARTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 27 Nisan 2024 Cumartesi 02:14

Sadaka vermek

Sadaka vermek

HAKTAN ALIP HALKA VERENLER


Kur’an okurken Bakara Suresi’nin 261. ayetine takıldım kaldım. Mallarını Allah yolunda harcayanlara bir numune olarak sanki kısa metrajlı bir film sunulmakta. İnsanların, kalbine, ruhuna, vicdanına hitap eden bu film, aldığının birkaç misli fazlasını veren bir bitkinin hayatı ile ilgili. Kafamda canlandırdığım filmi size şöyle özetleyeyim. Film, el görüntüsü ile başlıyor. İlahi kudret eli, kulunun eline bir tohum koyuyor. Sonra elin sahibi adam gözüküyor. Elindeki buğday tohumunu ekmek için, güneş gören uygun bir toprak buluyor. Toprağı kazarak büyük bir dikkatle tohumu ekip üstünü toprakla örtüyor. Sahne değişti tohumun toprak içindeki gelişimini izlemeye başladık. Toprak o taneciği ana şefkatiyle bağrına bastı ve iyice sıktı. Sonra yağmur yağdı ve yağmur suları toprağın bağrındaki tohuma ulaştı. Tohum o sudan yeni hayat buldu. Önce ortadan yarıldı, içinden çok ince beyaz bir filiz çıkmaya başladı. Filiz, yavaş yavaş toprağın üst kısmına doğru yürüdü. Başını topraktan çıkarır çıkarmaz güneş onun hizmetine girdi. Beyaz filiz, güneşin etkisiyle yeşil renge büründü. Toprak, hava, su ve güneş o buğday sapını büyütüp besleyip olgunlaştırdı. Kalınca sapının üzerinde yedi tane başak oluştu. Mevsim değişince sap ve başaklar önce sarardı sonra kurudu. Bitkinin hayat yolculuğu çok ilginç bir şekilde görüntülendi. Sonra tohumu eken adam yine devreye girdi. Kuruyan başakların birini eline aldı ve içinde gizlenmiş olan tanecikleri teker teker saydı, tam yüz tane idi. Diğer başakları da teker teker açarak saydı, her birinde yüz tane vardı. Toprağa ektiği bir tohum yedi yüz tohum olmuştu. Bu durum çok hoşuna gitti. Filmin final sahnesi lütuf ve ihsan sahibi Allah’ın, “Ben dilediğime kat kat veririm, benim ihsanım çok geniş ve ben her şeyi hakkıyla bilenim” sözü ile bitti.

Ayeti kerime bu filmi izlettikten hemen sonra hemen insanların vicdanına dönüyor ve insanları sadaka ve yardıma davet ediyor. Gerçekte sadaka veren kişi vermiyor, aksine alıyor. Tıpkı yukarda izlediğimiz filmde olduğu gibi, kulun eline lütfedip de tohumu koyan Allah idi. Sadaka veren kişiye de veren Allah’ tır. Bu nedenle sadaka olarak muhtaçlara malını verdiğinde eksilmiyor, tohum örneğinde olduğu gibi birçok misli artıyor. Sadaka veren kişiler mallarının eksilmediğini aksine arttığını gördüklerinde denizdeki dalgalar gibi coşuyor ve hayır yapma duyguları da kat kat artıyor. Günümüzde de gerçekten Allah’ın lütuf ve ihsanına inanan müminler sadaka konusunda birbirleriyle yarışmaktadırlar. Çünkü ayet müjde ile devam ediyor:
“Allah dilediğine kat kat verir”. Allah, hiç kimsenin bilmediği hadsiz hudutsuz nimetlerinden rızk olarak fazlasıyla verir. Kul sadaka verdikçe Allah da rahmetinden daralmaz, bitmez, tükenmez hazinesinden kuluna fazlasıyla verir. Allah sadaka verenlerin kalplerinin derinliklerindekini bilir. Kullarının niyetlerine göre mükâfatını verir. O’na hiçbir şey gizli değildir. Salih niyet ile sadaka veren insanların duygu, düşünce ve kişilikleri gelişir. Kazandıkları bu güzel duygu ve düşüncelerle sadaka verdiklerinde, sadakayı alan kişilerin duygu ve kişilikleri incinmez.

Gerçek bir mümin, Allah’tan aldığını, verdiğine inanır. Tıpkı, sağ eli yukarı sol eli aşağı dönük olarak sema yapan Mevlevi dervişi gibi, “Biz haktan aldığımızı halka veririz” demektedirler. Öyle bir veriş ki kendilerinden bir şey katmadan. Allah hepimize hayırlar yapmayı nasip eylesin.

Allah yar ve yardımcınız olsun.

KAYNAK:
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER