Kurtlar Vadisi Gladio filmi vizyona girdi. Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen galayada katıldım. Galanın başlamasına iki saat kala gelen, Ömer Lütfi Mete ağabeyin ölüm haberi yüreklerimize ateş saldı.
Aslında galaya gitmek ile gitmemek arasında tereddüt geçirdim. Zira bütün konsantrasyonum bozulmuştu. Çok iyi biliyordum ki, seyrettiğim filmden pek bir şey anlamayacaktım. Sonra düşündüm; Ömer Ağabey böyle bir durumda ne yapardı. İçimden, hiç tereddütsüz olarak, galaya giderdi dedim. Sonunda gitmeye karar verdim.
Mahşeri kalabalığın içinde; Ömer Ağabey’in dostları yüreklerindeki yangına rağmen yüzlerindeki tebessümle konuklarını karşılıyorlardı. Biraz önce Ömer Ağabeyin evinden, taziyeden gelen, başta Raci Şaşmaz olmak üzere bütün Pana ekibi, üzüntülerini içine atarak şov dünyasının geleneğini sürdürüyorlardı. Her ne olursa olsun perde açık kalacaktı.
Gala boyunca, Ömer Ağabeyin müşterek dostları olarak onu andık, onunla ilgili hatıralarımızı tazeledik. Sonuçta yazımın başında da ifade ettiğim gibi filme konsantre olamadım. Binlerce kişinin içinde kendimi yalnız ve çaresiz hissettim.
Oysa galada notlar tutacak, filmle ilgili görüşlerimi dile getiren bir yazı yazacaktım. Galada boş nazarlarla seyrettiğim filmi, bu kez sinemada tekrar izledim. Ne yalan söyleyeyim sinemadan aldığım zevki galadan alamamıştım. Sun’i davranışlar, alışık olmadığımız giyim kuşam tarzları, yapmacık tavırlarla birbirine hava atan binlerce kişi arasında, kaç kez bu tür toplantılara katılsam yine de bir yabancıydım. Neyleyelim her işin bir kuralı var, bu işin kuralı da bu.
Yüz elli kişiye yakın kapasitesi olan salonda, on beş ya da yirmi kişilik boş yer vardı. Gündüz vakti ve iş zamanı olduğu için böyleymiş, akşam seansları dolu idi. İzleyiciler arasında gençler ağırlıklı olmakla birlikte, her kesimden insan dikkatimi çekti. Sanıldığının aksine benim girdiğim seansta, bayan izleyici oranı yüzde otuzdan fazla idi.
Gladio filmi sayesinde geçmişle hesaplaşma imkanı bulduk
Gladio’yu çok beğendim. Perdede seyrettiğim olaylar aslında yabancı olmadığımız olaylardı. Bir dönem senaryosuna figüran olarak iştirak ettiğimiz bu olayları, perdede seyrederken farklı duygular yaşadım .Eminim benim gibi bir çok insan, geçmişini bu sayede sorgulama imkanı buldu.
Kurtlar Vadisi dizisi, Türkiye’de ezber bozan bir dizi olarak hayatımıza girdi. Toplum mühendisleri tarafından sürekli olarak provoke edilen bir toplum, bu gün artık oyunlara gelmiyorsa unutmayalım ki bunda Kurtlar Vadisi’nin büyük bir payı vardır. Hakkında sürekli olumsuz kampanyalar açılarak gözden düşürülmeye çalışılan dizi, halkın teveccühleriyle bu günkü konumuna gelmiştir.
Gerek dizide, gerekse Gladio’da seyrettiğimiz karakterleri hiç birimizin yadırgamaması, bu tiplerin günlük hayatta, ya da aktüalitede sürekli olarak karşılaştığımız kişiler olduklarının en belirgin ifadesidir.
Gladio filmi sanırım, yapmak istediği şeyi büyük ölçüde başardı. Bir zamanlar Türkiye’de kendini devlet yerine koyarak, korku imparatorluğu oluşturan, görünmez kalın duvarlar ardına gizlenen insanların, aslında sanıldıkları kadar güçlü ve dokunulmaz olmadıklarını, biz Kurtlar Vadisi sayesinde öğrendik.
Bu toplum artık kolay provoke edilemiyorsa, bunda Kurtlar Vadisi dizisinin etkisi çok büyüktür
Kurtlar Vadisi’nin televizyonlarda yayınlanmaya başlamasının ardından Türkiye’nin geldiği noktayı dikkatle incelemenizi tavsiye ederim. Gladio’yu izledikten sonra, Müslim Gündüz, Ali Kalkancı, Fadime Şahin tiplemeleri sizin zihninizde bir yerlere oturuyor mu ? Sincan’da demokrasiye balans ayarı yapmak için tankların yürütülmesinden önce, düzenlenen Kudüs gecesinin, sanki çok büyük bir olaymış gibi Türkiye gündemine yerleştirilmesini manidar bulmuyor musunuz?
Türkiye geçmişte sayısız İskender Büyük’ler gördü. Filmde Cem Ersever’in ağzından söylenen gerçek bu gün ayniyle vakidir. “Vatanını en çok seven insanlara, en pis işleri yaptırırlar.” Bu cümle gerçekten de filmin belki de en can alıcı cümlesidir. Bu hüküm, aşırılığın her türlüsü için geçerli bir hükümdür. Vatan sevgisi gibi yüce bir duygunun, hoyrat eller tarafından nasıl istismar edildiğinin en güzel bir örneğidir. Vatan sevgisi adına, masum insanların canına nasıl kıyılabileceğini, Gladio sayesinde bir kez daha anladık
Bu gün geldiğimiz nokta itibariyle, dokunulmaz zannedilen bir çok isim yargı önüne çıkmışsa, bunda Kurtlar Vadisi’nin büyük hizmeti vardır. Yine bu gün geldiğimiz noktada, halkımız eskiden olduğu gibi kolayca provoke edilemiyorsa, bundaki en büyük hisse tabi ki Kurtlar Vadisi’ne aittir.
Bu filmi izleyerek,yakın tarihimizde cereyan eden olayları yeniden tahlil etme ve kendimi murakabe etme imkanı buldum. Bu tür filmlerin arkasının gelmesini yürekten temenni ediyorum. Bunun gerçekleşebilmesi ve yapımcılara cesaret verilmesi için, herkesi bu filmi seyretmeye davet ediyorum.
