(…) Mahkeme salonuna deniz tarafındaki kapıdan giriliyordu. Divanın arkasında dört subay esas vaziyette duruyordu. Bütün bir salon kırmızı renge boyanmıştı. Başkatip okumaya başladı:”43 numarada kayıtlı Samet Ağaoğlu, anayasayı ihlal suçundan Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesi ile ölüm yerine müebbet hapsine..” Önümdeki avukatların yüzlerinde garip bir sevinç ışığı parladı. (…) Artık müebbet hapse mahkum edilmiş bir insandım.