ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Gıda güvenliği ve tüketici hakları

Tüketiciyim Haklıyım

28 Aralık 2010 Salı 14:43
  • A
  • A
Fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağlamak için yeterli miktarda gıdayı alabilmeleri ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması insan haklarının esasını oluşturmaktadır. Gıdaların muhafazası, nakliyesi ve satışa sunulmasıyla ilgili sorunlar gıdalardan kaynaklanan birtakım hastalıklara ve olumsuzluklara yol açabilmektedir.

İnsan sağlığının korunması açısından büyük önem taşıyan “gıda güvenliği” kavramı her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenle dünyada pazarın önemli bir kısmını oluşturan gıda maddelerinin, üretim safhasından tüketiciye ulaşıncaya kadar denetiminin yapılması ile standartların sağlanması önem taşımaktadır.
“Gıda güvenliği” dar anlamda; gıdaların amaçlanan kullanımına uygun olarak hazırlanması ve tüketildiğinde tüketicilere zarar vermemesidir. Daha geniş anlamda; hasattan tüketime kadar olan süreçte gıdalarda meydana gelebilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik her türlü zararın ortadan kaldırılması için alınan tedbirlerin bütünüdür. “Güvenli gıda” ise, her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır.
Gıda güvenliği, ürünün kalitesine etki eden en önemli kriterlerden biridir ve gerek tüketicinin daha bilinçlenmesi gerekse yasaların “daha sağlıklı ve güvenli gıda üretme” doğrultusunda güncellenmesi nedeniyle son yıllarda toplumsal bir konu haline gelmiştir. Gıda ticaretinde artık üreticilerin değil tüketicilerin tercih ve talepleri de belirleyici olmaktadır.
AB ülkeleri ile kıyaslandığında ülkemizin nüfus ve yüzölçümü bakımından büyük bir ülke olması, sıcak iklim kuşağında yer alması, özellikle küçük çaplı üretim yapan, merdiven altı tabir edilen, teknik ve hijyenik şartlara uygun üretim yapmayan kayıt ve kontrol dışı gıda işletmelerinin sayısının fazlalığı, gıda kontrol hizmetlerinin nispeten yetersiz oluşu gıda güvenliğini etkileyen olumsuzluklar arasında yer almaktadır.
Gıda güvenliğine ilişkin olarak temelde rekabet ve rekabetin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacı ile ‘kalite kontrol ve yönetim sistemleri’ oluşturulmuştur. Türk Standartları Enstitüsü tarafından oluşturulan TS 13001 standardı HACCP prensiplerine dayalıdır. HACCP 1971 yılında ABD Tarım ve Gıda Dairesi tarafından oluşturulmuş hammaddeden son ürüne kadar bilimsel kontrollerin yapılması ile gıda risklerinin önlenmesine dayalı bir sistemdir. Ülkemizde 1930 yılından bu yana gıda güvenliği ve denetimi ile ilgili yasalar bulunmaktadır. 2004 yılında çıkarılan 5179 sayılı yasa ile gıda güvenliği alanındaki tüm sorumluluk; Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bırakılmıştır. Bunun yanında şehir merkezlerinde belediyelerin de sorumlu olduğu alanlar bulunmaktadır.
Güvenli gıdaya ulaşabilmek için firmalara, devlete ve tüketicilere bazı sorumluluklar düşmektedir.
Gıda işletmecisi firmaların başlıca sorumlulukları; üretilen ya da ithal edilen gıdaların üretim, işleme, depolama, dağıtım ve satış aşamalarının her birinde gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerde gıda güvenliğinin sağlanmasıdır.
Tüketici haklarının korunması amacıyla, her türlü gıda maddesinin içeriği ve özelliği hakkında tüketicilerin bilgi sahibi olmaları sağlanır. Gıda maddeleri ile ilgili olarak tüketiciler yanıltılamaz ve yanlış yönlendirilemez.
Gıda maddesi üreten işyerlerinin çalışma izni ve gıda sicili belgesi alması ve üreteceği ürünler için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan gıda üretim izni belgesi alması gerekmektedir. Gıda üreticileri işletmelerinde uyguladıkları kalite yönetim sistemini sürekli olarak geliştirmeli, gıda üretim yerlerinde çalışan personelin hijyen ve sanitasyon konularında eğitimlerine çok önem verilmelidir. Konusunda uzman denetçiler periyodik olarak gıda sektöründe hijyen ve sanitasyon denetimlerini gerçekleştirmelidir. Makine ve ekipmanların düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gerekmektedir. Gıda işletmelerinin kendi bünyelerinde yapamadıkları gıda analizlerini akredite kuruluşlara düzenli olarak yaptırması da gıda güvenliği açısından önemlidir.
Gıda güvenliği zincirinde birincil üretimden sofraya kadar olan tüm aşamalarda izlenebilirliğin sağlanması önemli unsurlardan birisidir. İzlenebilirlik sistemi gıda kaynaklı bir problem ortaya çıkması halinde veya tüketicinin talep etmesi durumunda mümkün olan en kısa süre içerisinde gıdanın geçtiği tüm süreç ile ilgili bilgilere ulaşılması ve problemin nereden kaynaklandığının belirlenmesidir. İşletmelerde izlenebilirliğin sağlanması amacıyla gerekli kayıtlar tutulmalı, belirli sürede saklanmalı, uygunsuzluk durumlarında güvenli olmayan gıdanın geri çekilmesinde kullanılmak üzere kayıtlar iyi muhafaza edilmelidir.
Gıda maddelerinin üretim, satış ve/veya dağıtım faaliyetlerinden sorumlu olan işletmeler; dağıtım ve depolama esnasında ürünün gıda güvenliği şartlarını sağlayacak şekilde muhafaza edilmesinin ve gıdanın izlenebilirliğine katkıda bulunmanın yanısıra gıda güvenliği şartlarına sahip olmayan ürünleri gıda pazarından geri çekmek ve yetkili kurumlar tarafından alınan tedbirler ile ilgili işbirliği yapmak zorundadırlar.
Devletin başlıca yetki ve sorumlulukları; kontrol ve denetim, cezai işlemler, el koyma ve imha işlemleridir.
Günümüzde gelişmiş ya da gelişmekte olan toplumların tümünde gıdaya ilişkin hizmetler devletin insanlığa sunduğu temel hizmetler kapsamında kabul edilmektedir.
2004 yılında kabul edilerek Resmi Gazetede yayınlanan 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun; gıda güvenliğinin teminini, her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin hijyenik ve uygun kalitede üretimini, tasnifini, işlenmesini, katkı ve gıda işlemeye yardımcı maddeleri, ambalajlamayı, etiketlemeyi, depolamayı, nakil, satış ve denetim usulleri ile yetki, görev ve sorumlulukları ile risk analizini, ihtiyatî tedbirleri, gıda ile tüketici haklarının korunmasını, izlenebilirlik ve bildirimlere dair hususları kapsamakta ve Kanun’a uygun davranmayan firmalar için cezai yaptırımları düzenlemektedir.
Gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemeler Türk Gıda Mevzuatına uygun olmaksızın üretilemez, mübadele konusu yapılamaz ve muameleye tabi tutulamaz, halk sağlığına zarar verecek içerikte olamaz, içerisine zararlı bir madde katılamaz, böyle bir maddenin kalıntısı bulundurulamaz ve gıdada zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulanamaz. Bu bağlamda gıda kontrolörleri tarafından rutin ve/veya şüphe ve şikayet üzerine yapılan denetimler ve ithalat ihracat kontrolleri ile pazara sunulacak gıdaların güvenli olmasının sağlanması amaçlanmakta, mevzuata uygun olmayan işletmeler hakkında cezai yaptırımlar uygulanmaktadır.
Diğer taraftan, tüm temel devlet hizmetlerinde olduğu gibi, toplumun katılımını sağlamak üzere, tüketicilerin gıdaya ilişkin hukuki hakları ve beslenme ilkeleri konusunda bilgilendirmesini ve eğitilmesini sağlamak amacıyla, tüketiciyi bilinçlendirecek tedbirler alınmalıdır.
Gıda güvenliği açısından tüketicilerin hak ve sorumluluklarına gelince; gıda güvenliği zincirinde en son halkayı tüketiciler oluşturmaktadır. Tüketicinin alım gücü ve bilinçli olması gıda güvenliğini sağlamada önemli faktörlerdir.
Tüketiciler artık, alacağı ürünün çevreye dost, insan sağlığına uygun ve güvenli bir şekilde üretildiğinden emin olmak istemekte ve bu şekildeki ürünleri tercih etmektedir.
Tüketici bilincinin oluşmaması, sağlıksız, düşük kaliteli gıdaları üreten işletmelerin artmasına ve bu da her yönden güvenli gıda üreten işletmeler ile haksız rekabete neden olmaktadır. Bu durum hem toplum sağlığını, hem de gıda endüstrisinin kaliteli ve güvenli gıda üretimini olumsuz yönde etkilemektedir
Tüketicilerin dikkat etmesi gereken konular şu şekilde özetlenebilir;
 Gıda maddesinin üzerinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca verilmiş Üretim İzni ve tarih ve sayısının olup olmadığına bakılması, ithal ürünlerde de “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Tarih ve Sayılı İzni ile İthal edilmiştir” ibaresinin olmasına dikkat edilmesi,
 Üretim ve son kullanma tarihlerinin kontrol edilmesi,
 Gıda ve gıdayla temas eden madde ve malzemelerin fiyatlarının piyasa fiyatların çok altında olanlarının satın alınırken dikkatli olunması,
 Sahte ürün ve markalardan zarar görmemek için gıda maddelerinin belirli yerlerden satın alınmasına özen gösterilmesi,
 Gıdaların satış noktalarında muhafaza şartlarına uygunluğu konusunda da dikkatli olunması gerekmektedir.
Gıdada olası bozukluklar konusunda en başta Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüklerinin bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, Gıda Yasası’nın uygulamasından sorumlu olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından güvenli gıda konusundaki talepleri karşılamak amacıyla, 2009 yılında tüm Türkiye’de “ALO 174 GIDA HATTI” hayata geçirilmiştir. Gıdaya ilişkin her türlü ihbar, şikayet veya talep Türkiye'nin her yerinden 174'ü çevirerek çağrı merkezine bildirilebilir. Web tabanlı yazılım sayesinde talepler anında işleme alınmakta ve en kısa sürede sonuçlandırılmaktadır. Bu hatta gelen çağrıların kayıt altına alınmasıyla veri tabanı oluşturulması, böylece ülkemize ait gıda risk haritası çıkarılarak ve gıda güvenilirliği hususunda riskli bölge ve ürünler tespit edilerek denetim ve kontrol etkinliğinin artırılmasına çalışılmaktadır.

Ayrıca; ihbar, şikayet ve bilgi taleplerinin alo174@tarim.gov.tr e-posta adresi üzerinden de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bildirilmesi mümkündür.

Saygılarımızla…….
YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.