ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

18 Temmuz 2013 Perşembe 11:09
  • A
  • A

Akşam haberlerini izlemeye başladım içim karardı. Kumandayla gezineyim derken karşıma klasik bir film çıktı. Büyük bir zevkle izlemeye başladım. Filim bitti yerimden kalktım her zaman yaptığım gibi aynamın karşısına geçtim. Çok solgun ve yorgun bir yüz gördüm. Hemen sorusunu sordu.

- Televizyon karşısında ne kadar zaman geçirdiğinin farkında mısın?

- Kalktığımda baktım, beş saat olmuş. Gerçekten çok uzun bir zaman dilimini kaybettiğimin farkındayım.

- Zaman sermayesini iyi yönetmek için, plan yapmalısın.

- Hayatımı bir kurulu saat gibi, şu saatte şunu şu saate bunu yapacaksın şeklinde yaşamak istemem. Her şeyde olduğu gibi zamanımı kullanmakta da özgür olmak isterim.

- Senin adına planı başkaları yapıyor ve senin uygulamanı istiyorsa haklısın. Ben senin yapacağın ve uygulayacağın plandan bahis ediyorum.

- Plan yapmak ne işime yarayacak ki, plan yapmadan da yaşam devam ediyor.

- Bir işi gerçekleştirmek için önceden belirlenen hususların bütününe plan denir. Ne yapacağına, nasıl yapacağına, ne zaman ve ne kadar zamanda yapacağına kendin karar vereceksin. Her zaman kendine bir hedef belirlemeli ve o hedefi yakalamak için gerekli planı yapmalısın. Günü birlik önüne ne çıkarsa öyle yaşamak değil, hedefine ulaşmak için gerekeni yaparak yaşaman gerekir. Her zaman gerekenleri yapmak istersin ama zamanın tuzaklarla dolu olduğunu unutma. Yaşadığın zaman sürecinde edindiğin birçok alışkanlıkların var. Bu alışkanlıkları bırakmak istediğinde çok zorlanırsın. Bu durum bir bakıma nefsinin istek ve arzularıyla savaşmaktır.

- Benim hiçbir kötü alışkanlığım yok ki, sen neden bahsediyorsun?

- İstersen alışkanlıklarını şöyle bir sıralayalım. Hayatını plansız yaşıyorsun, yapmak istediğin birçok şey var ama sen isteklerin içinden öncelikleri belirleyemiyor ve sıralayamıyorsun. Yapmaya karar verdiğin şeyleri bile sonra nasıl olsa yaparım diye erteliyorsun. Bazen de bir işi yapmak için çok acele ettiğinden yanlış yapıyorsun. Arkadaşlarından sana bir teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul eden açık kapı gibisin. Arkadaşlarınla takıldığında ne kadar zamanın heder oluyor farkında mısın? Nedense bazen özgürlüğünü unutuyorsun. Hele şu gün boyu yaptığın gereksiz telefonlar. Hiç düşündün mü ne kadar zamanını alıyor. Merak ediyorsan yatmadan önce cep telefonunu kontrol et. Arayanlar ve aradıklarının listesine bak. Ne kadar zamanın gereksiz konuşmalarla geçmiş, bu arada ne kadar işini aksatmışsın hesapla. Birde mesajlara ayırdığın zamanı hesapla. Biliyorum bunları söylemem seni sıkıyor ama bu senin gerçeğin ve alışkanlıkların.

- Alışkanlıklarımın hepsi bu kadar mı?

- İstiyorsan devam edeyim. Zamanının birçoğunu gündemsiz ve amaçsız toplantılarla geçiriyorsun. Yapacağın işlerde kesin kararlı olamıyorsun. Her şeyi mutlaka başarmak zorundaymışsın gibi başkalarına yetki veremiyorsun. Bazen de kendini kandırıyorsun eline bir kitap alıyor okuyormuş gibi yapıyorsun. Biraz önce çok açık bir örneğini yaşadın. Televizyon başında beş saatini geçirdin. Her günün her saatin her dakikan hatta her saniyen bile çok kıymetli olduğunu unuttun.

- Bu durumu düzeltmek için ne yapabilirim?

- Gerçek bir planlama yaparak okumaya, dinlemeye, izlemeye, gündemi iyi takip etmeye, düşünmeye, düşündüklerini yazılı ve sözlü olarak ifade etmeye zaman ayırmalısın. İşlerini; Kesinlikle yapmam gerekiyor, yapmalıyım, yaparsam iyi olur şeklinde öncelik sırasına koymalısın. Gelecek gün, aylık, üç aylık ve yıllık plan yap. Planlı yaşamak hayat yolculuğunda atılan en kıymetli adımdır. Unutma ki, “Binlerce kilometrelik bir yolculuk bir tek adımla başlar.” Bir bilgenin define arayıcısı arkadaşı vardır. Definecilik çok gizemli ve heyecanlı bir iştir. Bunlarında hikâyeleri avcıların hikâyeleri gibi bitmez tükenmez. Hikâyelerinin sonunda mutlaka birileri bir gömü bulmuş ve zengin olmuştur. Bilgenin arkadaşı artık yaşlanmış ama hikâyeleri bitmemiştir. Geçen yıllar içinde hiçbir şey bulmak nasıp olmamıştır. Bilge bir gün arkadaşına sorar.

- Eğer bir gün Karun’un hazinelerini bulsan ne olur?

- Dünyanın en zengin adamı olurum daha ne olsun!

- O hazinenin faydası olsa Karun’a olurdu.

- Canım o kıymetini bilmemiş, hele ben bir bulayım kıymetini çok iyi bilirim. Fakire fukaraya, yetime, öksüze, yoksullar yardım ederim. İş yerleri açar insanlara iş yapma fırsatı verirdim.

- Hazineyi bulduğunda Azrail karşına çıksa, “Ruhunu almaya geldim” dese, sende ona “Bulduğum bu hazinemin hepsini sana vereyim, ne olur bana bir saat izin ver de sevdiklerimle görüşeyim sonra ruhumu al” desen izin verir mi?

- Hiç sanmıyorum, vakti gelmişse hiç tehir etmez görevini yapar.

- Bütün hazinelerini verdiğin halde ömrünü bir saat bile uzatamıyorsun. Demek ki; yıllardır dağda bayırda harabelerde geçirdiğin ömrünün bir saati bile Karun’un hazinelerinden kıymetliymiş.

Çok kıymetli zamanımız su gibi kıvrılarak hiç durmadan akıp giderken bizler neler yapıyoruz. Zamanı durduramazsınız ama zamanı iyi kullanmak elinizde. Zamanı kendinize ailenize yurdunuza faydalı olacak şekilde değerlendirin.

Hayırlı bir ömür içinde Allah yar ve yardımcınız olsun.

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Misafir23 Temmuz 2013, Salı 02:54

    çok deyerli olupta deyersiz geçirdiğimiz zamanımızı, inşallah dediğiniz gibi planlı proğramlı faydalı geçiririz

  • Resul Tiryaki - Resul Tiryaki:19 Temmuz 2013, Cuma 00:28

    Çok faydalı ve ufak bir sille niteliğinde olmuş bu yazın. Demek ki 'sonumuzu düşünmemiz', planlı yaşamamız gerekiyormuş.