ÖNE ÇIKANLAR :
YAŞAMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 24 Ocak 2017 Salı 11:26

Paha biçemediği kuşlara güvenlik kameralı koruma

Paha biçemediği kuşlara güvenlik kameralı koruma

Pek çok kuş meraklısı bulunan, mimari yapısında bile kuş sevgisinin izlerinin görüldüğü Şanlıurfa'da bir vatandaş, evinin damında özel oluşturulmuş alanda yetiştirdiği, her biri birbirinden değerli İspir cinsi güvercinlerini 7 gün 24 saat güvenlik kameralarıyla izliyor


Kuş sevgisi ve besleme alışkanlığının yoğun halde yaşandığı kentlerin başında gelen Şanlıurfa'da bir vatandaş, evinin damında oluşturulan özel alanda yetiştirdiği, her biri birbirinden değerli İspir cinsi güvercinlerini 7 gün 24 saat güvenlik kameralarıyla izliyor.

Kuş yetiştiriciliğinin yaygın olduğu "Peygamberler şehri"nde, özellikle evlerde güvercin besleme alışkanlığı yüzyıllardır sürdürülüyor. Zevk için yapılmakla birlikte kendine özgü özellikleri olan bir iş olarak da görülen kuşçuluğun, tarihte kentteki mimariyi dahi etkilediği de biliniyor.

Evlerin damında veya özel oluşturulan odalarda yetiştirilen İspir, Bağdadi, Meverdi, Zırhlı, Müsevet cinsi gibi güvercinler, özelliklerine göre ihaleyle yüksek fiyatlardan satılıyor.

Kuşçuların bir araya geldiği kahvehanelerin bulunduğu Şanlıurfa'da hayvanseverler, Haşimiye Meydanı'ndaki tarihi Kapalı Çarşı'da toplanıp, görüş alışverişinde bulunuyor, sohbet ediyor. Kuşçular, haftanın belirli günlerinde cins kuşlar için burada düzenlenen ihalelere de katılıyor.

Babasından devraldığı kuş yetiştiriciliğini sürdüren mobilya imalatçısı Ömer Belet (37), evinin damına yaptırdığı cam kaplı özel mekanda İspir cinsi 30 kuş besliyor.

Her biri birbirinden değerli güvercinlerini yerleştirdiği güvenlik kameralarıyla korumaya çalışan Belet, güvercin sevdasının ölen babasından kendisine miras kaldığını belirtti.

Babası vefat edince onun güvercinlerine sahip çıktığını, işinden arta kalan zamanlarında hayvanlarıyla ilgilendiğini anlatan Ömer Belet, kentte "çütlücülük" diye tabir edilen eşli kuş beslediğini söyledi.

Belet, önceden kuş uçurtmaya merak saldığını, ancak komşularını rahatsız etmemek adına bundan vazgeçtiğini belirterek, "Babamdan gördüğüm gibi 'çütlüçülük'le ilgilenmeye başladım. Son zamanlarda ülke genelinde bununla ilgili festivaller düzenlenmeye başladı. Güzel güvercin yarışmaları başlayınca bu iş daha iyi bir hale döndü, tatlı bir rekabet oldu. Biz de damarları bir araya getirmeye çalışıyoruz. İyi 2 kuşu buluşturup, kaliteli yavru elde etmeye çabalıyoruz. Çeşitli güvercin türleri var ama İspir daha dikkat çeken ve sevilen bir tür. Bunun için ben sadece İspir besliyorum." diye konuştu.

Şu an en gözde güvercinlerinden birisinin "Drej" adını verdiği kuşu olduğunu anlatan Ömer Belet, bu gibi güvercinlerin ender yetiştiğini dile getirdi.

Kuşu için gelen pek çok teklifi reddettiğini aktaran Belet, şunları kaydetti:

"İspir iyi bir kuş. Bir kere göz, burun çok iyi olacak, kumaşı, tüyü çok iyi olmalı. Boyun aralığı çok uzun ve beyaz olmalı. Burnunun dik olması ve gözlerinin kıpkırmızı olması gerekiyor. Bunların hepsi bu kuşta birleşmiş. Onun için ayrı bir güzelliği ve değeri var. Kısa bir süre önce İskenderun'da düzenlenen festivalde Drej şampiyon oldu. Bundan bir gün sonra bir arkadaş bana satmam için 50 bin lira teklif etti, ben bu fiyata vermedim. Festivalden önce ağzımdan 150 bin lira fiyat çıktı ama bu da onun karşılığı değil, onun için satmayı düşünmüyorum. Şimdi bir arabanız var diyelim yüksek fiyatlı, bununla kaza yapsanız bile paranız varsa aynısını alabilirsiniz. Ama 150 bin liraya bu kuşu sattığınız zaman paranız bile olsa bir daha böyle bir kuş bulamazsınız. Onun için bu kuş işinde fiyat olmaz aslında. Merak işidir yani. İnsan beğenirse paraya hiç bakmaz verir. Bunun tek bir yavrusunu bir arkadaşıma 20 bin liraya sattım. O da çok ısrar ettiğinden ve onu kırmamak için sattım. Belki bu para çok görünebilir ama bu gibi kuşlar için bu değer. İyi kuş olacak, adam zevk alacak beslerken."

- Güvenliği kameralarla sağlıyor

Ömer Belet, kuşlarını özel yem ve sularla beslediğini aktararak, üşümemeleri için camdan güneş alan bir yuva hazırladığını ve elektrikli sobayla ısıttığını kaydetti.

Güvercinlerine sabah akşam yem verdiğini, ilaçlarını, yemlerini hiç aksatmadığını anlatan Belet, şöyle devam etti:

"Sularına sirke koyarız, midesini temizlesin diye. 15 çeşit yemle besliyoruz. Güvenliği ise hat safhada tutuyoruz, çünkü kuşçulukta müthiş rakamlar var. Bu rakamlar da bizim için tehdit oluşturuyor. Geçen bizim bir arkadaşımızın kuşları çalındı. İnsan üzülüyor hem maddi olarak hem de bir daha elde edemeyeceğiniz kuşlar bunlar. Paranız dahi olsa bulamazsınız. Bunun için güvenliği kameralarla sağlıyoruz. 24 saat canlı izliyoruz. Verici çip olayıyla ilgili çalışıyoruz. Bu sayede Allah korusun başımıza böyle bir olay geldiğinde kuşumuzu bulma şansımız olur. İnşallah böyle bir durumla karşılaşmayız ama güvenliğimizi ön planda tutuyoruz. Kışın soğuk olduğundan ısıtma yapıyoruz, çünkü özellikle yavru kuşlar havadan çok etkileniyor. Bunun için alana sobalar kurduk. Ayrıca yuvayı camdan yaptık ki güneş alabilsin, güneş bir saat buraya yansıdı mı yeterli. Beslerken kuşlar mutlaka güneşi görmeli, yuvanın her tarafı güneşi görecek."

Ömer Belet, kuşçuluğun bir tutku olduğunu, her güvercinini ayrı ayrı sevdiğini de sözlerine ekledi.

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER