O dönemde yaşanan sıkıntılar için, “Allah hiç kimseye o günleri yaşatmasın” ifadelerini kullanan Müezzinoğlu, Balkanların birçok türkü ve folklorunda hep eğlence gibi görünen unsurların arkasında çok ciddi bir tarihi acı var olduğunu söyledi.
Bakan Müezzinoğlu ve beraberindeki heyet, ‘10 Kasım Atatürk'ü Anma ve Barış Treni’ ile Ispartakule istasyonundan Yunanistan'ın Selanik şehrine geçti. Trende basın mensuplarına Batı Trakya’dan ayrıldığı günleri anlatan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "ömrü hayatının en uzun 20 dakikasını" yaşadığını kaydetti.
Sınırı geçerken kendisine 'arkana bakmadan yürü' denildiğini ifade eden Bakan Müezzinoğlu, “Arkama bakmadan yürüdüğüm bir 20 dakika var. O 20 dakika ömrümden 20 gün mü? 20 ay mı aldı bilmiyorum. Ağustos sıcağı, yerde bastığın bütün otlar ve yapraklar kurumuş, o kurumuş yaprakların üzerinde giderken çıkan yaprak sesi, arkadan birinin geldiği izlenimini veriyordu. Ama arkana bakmadan gideceksin cümlesi var ya, ensende bir silah mı var? Bir silah sesi mi gelecek, arkanda biri mi takip ediyor. O anda birçok şey düşünüyorsun ama dönüp arkana bakamıyorsun. 20 dakikada bütün o aksiyona rağmen bir defa arkana bakmadan gidiyorsun. O da çok farklı bir duygu. Allah hiç kimseye o günleri yaşatmasın” dedi.
Batı Trakya'dan 1970 yılında trenle ayrıldığında Türkiye’de ilk gördüğü yerin Alpullu istasyonu olduğunu belirten Müezzinoğlu, ‘‘Tabi o günlerdeki o trenlerin koşulları iyi değildi. Bir oturma koltuğu dışında bir şey yoktu. Onlar tabi güzel hatıralar. Zaman zaman hayatında en çok neyi seversin diye sorduklarında, tabi hanım yanımda şimdi ama anne, baba onlar ayrı tabi ancak ben hep hayatta en çok sevdiğim çektiğim sıkıntılardır diye cevap verirdim. Çocuklar çocukken zorluk çekmelidir. Sıkıntıları yenebilme kültürü ve cesareti bana göre çocuklarımıza verebileceğimiz en iyi diplomadan, bırakacağımız en büyük mirastan çok daha önemlidir. Ben onları erken yakaladığım için kendimi şanslı sayarım. Onun içinde sıkıntıları hep derim ki en çok sevdiğim zorluklardır sıkıntılardır’’ diye konuştu.
"BABAM ELİMDEN TUTARAK..."
Batı Trakya’dan ayrıldığında babasının kendisine verdiği nasihatleri da anlatan Bakan Müezzinoğlu, ‘‘Tabi o hikaye 1970 Ağustos ayındaydı. Akşam saat 5’te rahmetli babam elimde tahta bir valizle trene bindirdi. Yalnız binerken söylediği bir cümleyi hiç unutamıyorum. Babam elimden tutarak bana ‘oğlum sana güveniyorum. Önce kendini sonra bizi sakın mahcup etme’ dedi. O cümle 17-18 yaşlarında biraz sağa biraz sola kaydığımda her zaman aklıma geliyordu’’ ifadelerini kullandı.
Trendeki yolculuk sırasında ses sanatçısı Mehtap Demir’in çalıp söylediği Batı Trakya’ya özgü türkülerle duygulanan Bakan Müezzinoğlu, ‘‘Balkanların birçok türkü ve folklorunda hep eğlence gibi görünen unsurların arkasında çok ciddi bir tarihi acı var. Bu acılar kişisel acılar değil. Gerçekten bu türkülerin arkasındaki tarihi bilmek, o ruhu anlamak lazım’’ şeklinde konuştu.