Sakarya'da go-kart pistinde şalının karting aracının aksına dolanması sonucu başı koparak ölen 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuğba Erdoğan'ın ölümüyle ilgili verilen mahkeme kararına baba Süleyman Erdoğan tepki gösterdi.
Kaza, Adapazarı ilçesinde, geçen yıl 7 Şubat'ta bir alışveriş merkezinin otoparkında bulunan go-kart pistinde meydana gelmişti. Baba Süleyman Erdoğan, kızının ölümünün üzerinden 634 gün geçtiğini belirterek, o an ki günden daha zor bir haber aldığını ifade ederek, "634 gün önce kızımın ölüm haberini aldığımdan daha zor gelen bir haber aldım avukatımdan. Kararda sadece bir kişiye 2 yıl 6 ay hapis cezası istenmiş ama bunda indirim olacakmış. Birine de hiçbir ceza verilmezken ruhsat veren belediyeye hiçbir ceza verilmemiş. Bu beni yıktı. Ben eşime ve çocuklarıma bir gün adalet yerini bulacak demiştim fakat bu gün akşam eve gidip çocuklarıma bu olayı nasıl izah edeceğim? Zor durumdayım. Ölüm Allah'ın emridir. Kesinlikle buna itirazım yok ama bu şekilde duyarsız, tutarsız bir karar beni çok etkiledi." ifadelerini kullandı.
'ADALET YERİNİ BULMADI'
Süleyman Erdoğan şunları söyledi: "İlk günden beri hukuka çok güveniyorum demiştim. Bugün hukuka güveniyor muyum? Bu tartışılır. Çok da güvenmiyorum. 634 gün diye başladım röportaja. 634 günü dakika dakika, saniye saniye saydım. Bugünü merakla bekliyordum, 634 günde verilen kararın beni hoşnut etmediği gibi bütün insanları da hoşnut etmeyeceğini düşünmek gerekir. Bu kararı veren insanlar beni kendi yerine koyarak düşünmesi gerektiğini isterdim. Eşime ve çocuklarıma bunu nasıl anlatacağım? Adalet yerini buldu diyebilecek miyiz? Bence adalet yerini bulmadı. Demek ki insanlar kendi adaletlerini kendileri tecelli ettirecekler ama bu da hukuksuzluğa girecek. Bu da bize göre uygun değildi. Adalet yerini bulmadı."
'KIZIMIN EŞYALARI İLE YAŞIYORUZ'
Kızı Tuba Erdoğan’ın vefatının ardından geçen 634 günü kızının eşyaları ile yaşadığını söyleyen baba Erdoğan, "Kızım üniversitede okuyordu. Kızımın eşyaları ile yaşıyoruz. Zor durumda yaşıyoruz. Her an anıları. Hatta bugün avukatımın dediğinde garipsedim. Kızımın şal ile binmesi suça girmiş. Niye bir kask takılmadı. Niye böyle binemezsin diye söylenmemiş. Benim kızım her gün go-kart pistinde değil ki nereden bilsin şal ile binilmeyeceğini. Bugün kask takmayan motosikleti polis çevirip ceza veriyorsa bu go-kart pistini kim denetliyor. Benim aradığım pistin denetlenmesi. Ben bu insanları tanımıyordum. Doğrudur benim kızımı öldürmek için davranmadılar ama niye tedbirleri zamanında almadılar. Ruhsatı kesen belediye niye kontrollerini yapmadı? İlk mahkemeye ben kendim katıldım. Hiç kask vermedik diyorlar. Belediye bu ruhsatı verirken nasıl verdi? Neden ruhsat kesenlere bir tek ceza uygulanmıyor? Bugün madende, yollarda kaza oluyorsa bunlar denetimsizlikten. Denetim yapanların kahvehane ruhsatı verir gibi sorumluluklarını yerine getirmediklerinden kamu kurumlarına ceza verilmesini istiyorum." diye konuştu.
