Kuyumcu atölyelerinde yerden toplanan atıklar ya da işçilerin ellerini yıkadığı su belirli aralıklarla ayrıştırılarak, bulunan altın parçacıkları ve tozu yeniden işleniyor.
Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, altın takı imal edilen atölyelerde, üretim sırasında oluşan altın tozu ve küçük altın parçacıklarının yere düştüğünü ya da işçilerin eline yapıştığını söyledi.
Atölye zeminine delikli mazgal konularak, parçacık ve tozların buralarda toplandığını belirten Başman, "İş yoğunluğuna göre belirli periyotlarla yerdeki toz toplanır. Özel fırında toz içindeki altın eritilerek geri kazanılır. İşçiler, 'kalem' denilen ve altın takılara desen verilen bölüme girerken özel terlik giyer. Başka ayakkabı ya da terlik giyerse, atölyeden çıkarken tabanını fırçayla mutlaka temizler" dedi.
El yıkanan su da değerli
Atölyelerde, işçilerin ellerini yıkadığı suyun direkt kanalizasyon şebekesine akıtılmadığı da vurgulayan Başman, şunları kaydetti: "Altının eritilmesinden preslenmesine, tel çekimden şekil ve desen verilmesine geçen süreçte altın tozunun büyük kısmı işçilerin eline bulaşır. İşçiler, özel hazırlanan lavabolarda elini yıkar. Ellerin yıkandığı su, direkt kanalizasyona verilmek yerine önce çökelti havuzuna alınır. Havuzda bulunan özel kimyasallar sayesinde altın tozu dibe çöker. Kirli su ise yukarıda kalır ve lağıma aktarılır. Çökelti havuzunda dibe çöken altın tozu, belirli aralıklarla toplanarak tekrar işlenir."
Ayda yaklaşık 40 bin liralık altın geri kazanılıyor
Başman, "Günde bir atölye ortalama 10 kilogram altın işlense ayda yaklaşık 500 gram altın fire veriliyor demektir. Yapılan işlem sayesinde ortalama 40 bin liralık altın, geri kazanılmış oluyor. Bu nedenle atölyelerde yerdeki tozdan ellerin yıkandığı suya kadar her şey altın değerinde" diye konuştu.
