Eskişehir’de yaşayan 80 yaşındaki İsmail Zorlu, evinin altına 23 yıl önce yaptırdığı sığınağı sayesinde atom bombasından veya nükleer silahlardan bile korkmadığını söyledi.
Almanya’da çalıştığı dönümde gördüğü sığınağı günümüz parasıyla 200 bin TL’ye özel olarak Almanya’da bulunan mühendislere yaptıran Zorlu, TIR’lar yardımıyla parçalarını Türkiye’ye getirerek evinin 7 metre altına monta ettirdi. Kapılarının ağırlığı 5’er ton, duvarlarının kalınlığı ise 1,5 metre olan sığınakta, olası acil bir durumda 70 kişi barınabilecek. Ayrıca kurulan düzenek sayesinde sığınak içinde bulunan hava elle çevrilen bir makine sayesinde temizlenirken, aynı yöntem ile de elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Sığınağın içinde ayrıca gaz maskeleri, oksijen ve elektrik sağlayan jeneratör, torbalı özel tuvaletler, acil çıkış kapısı, masa, sandalye, saat bulunuyor. Sığınağın ayrıca özel olarak yapılan kapılar sayesinde nükleer silahların etkisi sıfıra indiriliyor.
1990 yıllarında çıkan Körfez Savaşı Türkiye’ye de sıçrar düşüncesiyle ailesini korumak için bu sığınağı 1991 yılında yaptırdıklarını belirten İsmail Zorlu, "O zamanki fiyatı ile 100 bin Mark’tı, yani günümüzde 50 bin Euro" dedi.
“YURT DIŞINDA SIĞINAKLAR YAYGIN ŞEKİLDE BULUNUYOR”
Zorlu, uzun yıllar yurt dışında yaşadığını belirterek, “Yurt dışında sığınaklar gayet yaygın. Buraya getirmemizin amacı herkes sığınağı görsün, gerek devlet, gerek özel kişiler tarafından sığınak yapılsın istedik. Buranın broşürünü hazırlatıp il il, ilçe ilçe imar müdürlüklerine dağıttık. Maalesef Türkiye uyuyor. Hiçbir şekilde böyle sığınak yapılmadı. Türk toplumu biraz lakayttır. Ne zaman başımıza bir şey gelse o zaman çare arıyoruz. Burayı açtığımızda yoğun şekilde o zamanın Eskişehir’in Valisi Ali Fuat Güven ziyaretimize geldi. Gelen misafirlerimize çok uzun bilgiler verdik. Yaşanabilecek bir olumsuz durumda, burası eşimize dostumuza açık olacak. Alabildiğimiz kadar içeriye kişi alırız” diye konuştu.
“ATOM BOMBASI BİLE SIĞINAĞI ETKİLEYEMEZ”
Yaptırdığı sığınağın nükleer silahlara ve atom bombasına karşı dayanaklı olduğunu ifade eden Zorlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Savaş tehlikesi olduğu zaman ya da nükleer bir silah atıldığı zaman ilk olarak buraya sığınmamız gerek. Burada ilk kapıda 400 derece ısıya 6 saat dayanan bir contamız var. Bu conta 6 saat sonra diğer conta devreye giriyor. İçeri kesinlikle dışarıdan hava girmiyor. Geçmişte valimize vilayet meydanının altına 6-7 katlı sığınak yapılmasını önerdik. Bu ölü bir yatırım değil. Savaş haricinde otopark olarak kullanıyorsun. Savaş olduğu zaman otomobiller dışarı çıkarılacak, halk içeri alınacak. Ama Maliye’de yeterli olanak olmadığı için bu iş yapılamadı. Umarım bu iş başımıza gelmeden bu tür sığınma evlerinin yapılmasını isterim. Biyolojik gazlar atıldığı zaman bunun haricinde başka bir yerde yaşamak mümkün değil. Hiroşima’ya atılan atom bombası 100 kilometrelik bir alanı yakıp yıktı. Ancak benim sığınağımın 300 metre yakınına bir atom bombası düşmüş olsa bize bir şey olmaz. Bundan dolayı vatandaşlarımızdan ve yetkililerimizden bu tür sığınaklarının çoğaltılmasını isteriz.”
İsmail Zorlu’nun oğlu Selahattin Zorlu ise, Türkiye’de her mahalleye bir sığınak yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Yurt dışında genellikle her yerde bu tür sığınaklar mevcut. O sığınakları oradan buraya getirmek istedik. O zamanlar nakliye şirketimiz vardı. Getirdik, buraya yaptık. Milletimiz, atom bombası geldiği zaman sığınak yapmak istiyor sanırım. Avrupa’da her mahallede 3-5 bin kişilik sığınaklar var. Türkiye’de de her mahalleye bir sığınak yapılması gerekli” ifadelerini kullandı.