Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe'nin hakları yenilir, önü kesilirse ve böyle bir niyet varsa her yeri basarım" dedi.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nde düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, hakemlerin Spor Toto Süper Lig'de bu sezon Fenerbahçe aleyhine verdiği kararlarla ilgili sinevizyon gösterisini izlettirdi.
Kulüpler Birliği Vakfı'nın dün düzenlediği toplantıdan sonra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve vakfın başkanı Göksel Gümüşdağ'ın kendisini hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalardan dolayı kınamasına değinen Yıldırım, şöyle konuştu:
"15 gün sonra başlarına taş düştü herhalde. Beni kınıyorsunuz da bizim maçlarımızdan önce hakemler hakkında konuşan rakip takım başkanları ve yöneticilerini niye kınamıyorsunuz? En azından ben hakemlerin yüzlerine söylüyorum, onlar gelmeden baskı altına alıyorlar. Kulüpler Birliği toplantısından önce Mecnun Otyakmaz'ı aradım. Yanında Demirören de vardı. O da dinledi. Brezilya maçında kendisi aleyhine yapılan tezahüratlara üzüldüğümü, 'toplantıdan sonra federasyona sahip çıkacak açıklama yapın' dedim. Onlar beni kınadı. Türk futbolunda sorun bitti, Aziz Yıldırım'ı kınıyorlar. Bugüne kadar hiçbir hakem odasına gitmedim. Sadece bir Çaykur Rizespor maçından sonra onların yöneticisiyle Ali Aydın'ın odasına gittim, o da hakem bize tebligat yaptırdığı için."
Sarı-lacivertli kulübün başkanı, TFF Başkanı Demiören'in, Beşiktaş Kulübü'nde yöneticilik yaptığı dönemde bir gazetede çıkan, "Yıldırım Demirören, Boşat'ı kızdırdı. Yıldırım Demirören hakemin odasına giderek hesap sordu, maç sonu hakemlerin odasına gitti" haberlerini göstererek, "Kendisi için gitti deniliyor. Ben hiç gitmedim. Eğer Çaykur Rizespor maçında, Emenike'nin pozisyonu 90. dakikada olsaydı ve maç 0-0 bitseydi o zaman girerdim. Cüneyt Çakır iyi hakem değil. İngiltere'de Ferguson'u çıldırttı. İspanya'da Barcelona-Chelsea maçında ortalık birbirine girdi. 17 sene boyunca hiçbir hakeme 'bizim için çal' demedim, aramadım. Yine söylüyorum, Fenerbahçe'nin hakları yenilir, önü kesilirse ve böyle bir niyet varsa her yeri basarım" ifadelerini kullandı.
"Sen önce Ay-Yıldızın şerefini kurtar"
Aziz Yıldırım, Yıldırım Demiören'in kendisini kınayamayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle kınama olmaz. Önce o başkanları ve yöneticileri kınayacaksın. Sonra beni kınayacaksın. Demirören beni kınayamaz. Sen önce Ay-Yıldızın şerefini kurtar, gidenden 3, gelenden 4 yiyoruz. Brezilya bizi 2002'de zor yendi. Yalnız oyuncular mı kötü? Eğer Kazakistan maçında puan kaybederseniz, o zaman tehlike var. Beni kınamayla bu iş değişmez. Kınamakla galibiyet gelecekse, sabah-akşam kınayın beni."
Kendisinin Kulüpler Birliği Vakfı'nda başkanlık yaptığı hatırlatan Yıldırım, "Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresince Kulüpler Birliği'nin kazandıkları ve benden sonrakilerin kazandıkları nedir? Ben olsaydım böyle şike tezgahı yapabilirler miydi?" şeklinde konuştu.
Türkiye Futbol Federasyonu'na bugün bir yazı yazdıklarını açıklayan sarı-lacivertli kulübün başkanı, "Cevap vermediler. Biz bu ihaleyi nasıl yaptık, kaç sene yaptık? Bu aldığınız paraların ne kadarını kulüplere ödüyorsunuz, kimse bilmiyor. Üç milyon avro verip Brezilya'yı getiriyorsun. Hangi hesaptan ödediniz. Kulüpler maddi anlamda sorun içerisindeyken sürekli kulüpler üzerinden para kazanıyorsunuz. Yılda 1 milyon dolar stat kiramız var. Taraftar neden statlara gelmiyor? Federasyonun görevi bunları çözmek" ifadelerini kullandı.
"Beşiktaş'ın iade ettiği kupa nerede?"
Şike davasında Beşiktaş Kulübü'nün de yargılandığını hatırlatan Aziz Yıldırım, şunları kaydetti:
"Beşiktaş, şike operasyonunda hep arkada kaldı. Serdal Adalı Bey'i aslanların önüne attılar. Onun da aklanacağına inanıyorum. Bir olay olduğunda başkandan habersiz olmaz. Ben 'şike yapmadım' diyorum, ölene kadar da söyleyeceğim. Mahkemeler bitsin isteyenle istediği yerde konuşurum. Öyle palavralarla konuşuyorlar, ediyorlar. Ben inandım... Ölsem bile vazgeçmem. Sen kimsin lan, sen kimsin. Böyle şey olmaz."
Aziz Yıldırım, Beşiktaş'ın Türkiye Futbol Federasyonu'na iade ettiği Türkiye Kupası'nın akibetini sorarak, "Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynadığı kupa maçından bu konunun içinde. Beşiktaş'ın o zamanki başkanı ne yaptı? Kupayı verdi. İade edilen kupa nerede? Bu kupa kime iade edilecek? Beşiktaş Kulübü ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un o zamanki başkanları şike yaptı mı? Bu soruların cevaplarını bekliyorum. Herkese de artık cevap vereceğim" ifadelerini kullandı.
Toplantıda bir kitap gösteren başkan Yıldırım, "Dün bu kitabı buldum. Alman bahis şirketi, Galatasaray-Beşiktaş maçında sarı-kırmızılı takıma fazla oynanması nedeniyle FIFA yetkililerinin bu karşılaşmayı listeden çıkardığını söylüyor. Bir büyük kulübümüzün başkanı, 'Beşiktaş şampiyon olsun' diyor. Birimiz ligi, birimiz kupayı alalım' diyor. Hepsinin belgeleri, dokümanları burada" diye konuştu.
"Fenerbahçe camiası Atatürkçü'dür"
Kulüplerin çok ciddi sorunlarının olduğunun altını çizen Aziz Yıldırım, "Türk bayrağına her zaman sahip çıkan bizleriz. 1990'da söyledim, 1998'de başkan olduğum günden itibaren söyledim. Fenerbahçe camiası Atatürkçü, laik ve cumhuriyetçidir. Bize bayrağı kimse hatırlatmasın. Federasyona önerim, başarı kazanın, o zaman milli bayrak hep yukarıda göndere çekilir" ifadelerini kullandı.
Televizyonlarda spor programı yapan eski hakem, antrenör ve futbolcuları da eleştiren Yıldırım, son olarak şunları kaydetti:
"Benim oyuncularım hiçbir zaman antrenmanla ilgili şikayet etmedi. Ama ben duydum. Sonra benle konuştular. Antrenmanla ilgili değil, başka şeyler söylediler. Ben de anlattım hocaya. Aykut hocanın da Ersun hocanın da tek başarısı bu camiada. Onları bu futbolcular, yönetim, taraftarlar yaptı."
