Galatasaray Kulübü'nün Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda raporların okunmasının ardından görüşmeler bölümüne geçildi.
Toplantıda söz alan eski yönetim kurulu üyelerinden Işın Çelebi, yönetimde bulundukları 2010-2011 sezonunda Galatasaray'ı şike ortamının dışında tuttuklarını dile getirerek, ''Şike ortamının dışında kalması Galatasaray'a büyük bir güç katmıştır. Geçen yılın şampiyonluğunda Galatasaray'ın şike ortamının dışında kalmasının çok önemli rolü vardır. Galatasaray zor süreçten geçerek o başarıyı elde ediyor, eğer biz o şike ortamına dahil olsaydık bugün Galatasaray daha sıkıntılı süreç yaşardı'' diye konuştu.
Işın Çelebi, kendisinin de görev yaptığı Adnan Polat başkanlığındaki yönetimin, 27 Mart 2011'deki Mali Genel Kurul'da idari yönden ibra edilmemesi kararını, Yargıtay'ın bozduğunu ve reddettiğini anlatarak, ''Galatasaray Kulübü'nün hukuka uygun davranmasını, hukuka uymasını ve saygılı olmasını rica ediyorum. Mayısta İstanbul mahkemelerinde Yargıtay kararı görüşülecek. Bu anlamda Yargıtay kararının okunması ve ne dediğinin iyi anlaşılması gerekiyor. Galatasaray'ın mali ve finansal istikrara, gelir yaratacak projelere ihtiyacı olduğunu söyledim. Galatasaray'da vefaya da ihtiyaç var. Vefa olmadan kurumsallaşma olmaz'' ifadelerini kullandı.
"BUNCA GELİR VAR, HALA KREDİ ALIYORUZ"
Genel kurul üyelerinden Hayrettin Kozak, mali konularda eleştirilerini dile getirdi.
Ünal Aysal'ın yaklaşık 2 yıllık başkanlık dönemindeki gelirlerin 1.1 milyar liraya ulaştığını aktaran Kozak, şunları söyledi:
''Sisteme 295 milyon lira hisse satışı ve sermaye artışı geliri girdi. İsim hakkı, Şampiyonlar Ligi ve yayın geliri de yaklaşık 400 milyon lira. Bu paraların en az 1 milyar lirası nakit girdi. Peki 31 Aralık itibariyle ne görüyoruz- Bankalarda ve kasada toplam 37 milyon lira para kalmış. Sabit yatırım olarak 29 milyon lira yatırım yapılmış. Banka borçları son 4 yılın en yüksek seviyesinde. Bunca gelir ve zafer var, biz hala 89,4 milyon dolar kredi alıyoruz. Demek ki kulübümüz ciddi nakit sıkıntısı çekiyor.''
Kulübün personel sayısı ve personel ödemelerindeki yükselişe dikkati çeken Kozak, Ünal Aysal'ın, Galatasaray'ı Avrupa'nın ilk 10 kulübü arasına sokma hedefi için de, ''O ilk 10 takıma bakarsanız, en az 6 tanesinin sahibi yabancı patronlar. Yani satılmış kulüpler'' şeklinde konuştu.
"İSTİFA DA BİR ERDEMDİR"
Galatasaray Kulübü'nün eski yöneticilerinden Taner Aşkın, kulüp başkanı Ünal Aysal'ı istifaya davet etti.
Aşkın, hisse senedi satışları ve sermaye arttırımı sonucunda kulübün 163 milyon dolar gelir elde ettiğini vurgulayarak, ''Galatasaray'ı kurtarmaya, düzeltmeye, kurumsallaştırmaya geldiğinizi söylüyorsunuz, elinize o tarihte böyle bir para geçiyor. O tarihlerde bankalara 114 milyon dolar borcumuz var. Sayın Başkan ben sizin yerinizde olsaydım bankaları karşıma alır o borcu kapatırdım. Cesaret mi edemediniz, aklınıza mı gelmedi basiretiniz mi bağlandı- Onu bilemem. Bunu ben ciddi bir hata olarak görüyorum, Galatasaray'a çok büyük bir yanlış yapıldı. Özür dileyerek söylüyorum, bunun tek karşılığı olabilir; istifa da bir erdemdir'' diye konuştu.
Yönetim kurulu tarafından kulüpte her şeyin yolunda gittiğine dair bir hava yaratılmaya çalışıldığını, bu durumun gerçekçi olmadığını savunan Aşkın, Ünal Aysal'ın göreve gelirken verdiği sözleri yerine getirmediğini de ileri sürdü.
TANBURACI'YA TEPKİ
Toplantıda, Ünal Aysal'a yönelik eleştirilerde bulunup, ''Kıymeti, marifeti, kifayeti, asaleti kendinden menkul Fatih Terim'in arkasına saklanıp, kulüp yönetmekten vazgeçin'' diyen üyelerden Osman Tanburacı'ya diğer üyeler tepki gösterdi.
Bazı üyelerinin bağırarak konuşmasını kesmek istediği Tanburacı'ya, genel kurul divan başkanı İrfan Aktar da uyarıda bulundu.