Fenerbahçe dün Konya maçını kazandı. Aslında bir karşılaşmadan çok daha fazlasını kazandı. Neden? Çünkü rakipleriniz kaybetmişti.
Bir düşünün... Şampiyonluk yarışında rakipleriniz kaybetmenizi bekliyor. Sarı-lacivertli futbolcular maçtan önce büyük bir konsantrasyon sağlamışlar.
Bu aslında dezavantaj da olabiliyor.
Dün gece bunu gördük.
Stres çaylak oyuncular için büyük bir handikaptır. Fenerbahçe'nin kadrosunda birçok uluşlararası oyuncu var. Buna rağmen zorlandılar. Bunu son vuruşlardaki, paslaşmalardaki hatalardan anlayabiliyoruz.
Ne zaman ki Konya öne geçti.
Bu gol Fenerbahçeli oyuncuları uyandırdı, kendine getirdi.
Maça iyi başlayan taraf konuk Konya'ydı. Zaten golü de buldular.
Golden sonra sarı-lacivertli takım ayağa kalktı. 1-1'lik skoru da yakaladılar. Bu skor Fenerbahçe'nin ikinci yarıda panik yapmasını önledi.
Maçın ikinci yarısına Fenerbahçe'nin baskılı başlayacağını düşünüyorduk. Ama tam tersi oldu. Konya yine baskılı başladı.
Ancak Fenerbahçe gibi takımlar karşısında ikinci golü bulamazsan 70. dakikadan sonra geriye çekilmeye başlarsınız.
Konya da bunu yaptı ve golü yedi. Fenerbahçeli futbolcular dün çok zorladı ama son vuruşlardaki hünerleri eksikti.
Bu da takımın stres altında olduğunu gösteriyor.
Bu saatten sonra Fenerbahçe'nin rakibi Fenerbahçe'dir.
Artık rakipler; (Galatasaray, Beşiktaş, Kasımpaşa ve Trabzonspor) Fenerbahçe'yi yakalamayacaklarını biliyorlar.
Fenerbahçe puan kaybedecektir ama rakiplere daha fazla kaybedecektir.
Sarı-lacivertli takımın dün gece kazanması rakiplerini psikololojik olarak çökertti.
Fenerbahçe cebine ciddi bir kredi koydu. Rakiplerinin bu kredisi yok. Fenerbahçe'nin bu sezon inanılmaz bir gidişi var.
Artık mutlu son daha yakın.
SAYGI DUYULACAK BİR ÖZVERİ GÖSTERİSİ
Fenerbahçeli futbolcular bu sezon şampiyon olsalar bile Avrupa'ya gidemeyeceğini biliyor. Teknik direktörü de taraftarı da bunu biliyor. Ancak buna rağmen oyuncular kendini futbola bu kadar vermesi, kazanmak için varını-yoğunu ortaya koyuyor. Fenerbahçe karakterli oyunculardan kurulu. Mesela Dirk Kuyt. Dün gece pek fazla etkili olamadı ama sonuçta iş ahlakı olan bir futbolcu. Takımın geneli karakterli, sert, iş ahlakı olan isimlerden kurulu. Başarının anahtarı burada yatıyor.Yaşanan süreç de takımı kenetlemiş durumda.
SEZON BAŞINDA KiMSE İNANMAZDI
Meireles bence sezon başından bu yana bekleneneni veremiyor. Form yakalaması da kolay değil.
Yakaladığı anda da cezalı duruma düşüyor.
Bu futbolcu, birkaç hafta sonra formunu ancak yakalayacaktır.
Çünkü genç bir oyuncu değil. Konya karşısında da ekonomik oynadı.
Sow bence kaleye daha yakın oynamalı. Ancak Yanal'ın sistemi bu. Hoca da bu oyuncuyu kaybetmemek için böyle bir sistem geliştirdi.
Sowtabii geriye gelip yardım edince yoruluyor. Ancak buna rağmen gollerini atıyor.
Caner bu sezon inanılmaz işler yapıyor. Çok yararlı bir futbolcu. Çalışıyor, bir şeyler deniyor.
Fenerbahçe, Galatasaray'dan 17 gol fazla atmış.
Sezon başlarken bu puan farkı ve bu kadar gol farkı olacak dense kimse inanmazdı ama tablo bu.
DOĞRU KARAR DEĞİLDİ
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal dün geceki Konyaspor karşılaşmasında Webo'yu 18 kişilik kadroya almadı. Bu teknik olarak doğru, psikolojik olarak yanlış karardı. "Ben yedek forvetsiz de Konya'yı yenerim" diye düşündü. Ama sarı-lacivertli takım çok zorlandı. Ersun Yanal'ın bu maçtan 3 puan alması bir şans oldu.Webo yedekte de olmazsa olmaz bir futbolcudur. Kesinlikle 18 kişilik kadroda yer almalıdır.
Ersun Yanal bundan sonra buna göre davranacaktır.
Bu denemede puan kaybedilmemiş olması da önemlidir. Sonucu daha ağır olabilirdi.
EGEMEN 7-8 GOL ATMALI
Egemen gerçek bir profesyonel, iş ahlakı olan bir futbolcu. Ancak vuruş eksikliği var. Egemen'in sezon başından bu yana "Bu da kaçar mı" dediğimiz 5-6 pozisyonu var. Egemen'in 7-8 tane gol atması gerekiyor. Çünkü birçok poziyon yakaladı. Vuruş tekniğini geliştirmeli.
(Fotomaç)
