ÖNE ÇIKANLAR :
SAĞLIKTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 14 Kasım 2014 Cuma 11:53

Pastırma yazı hasta ediyor

Pastırma yazı hasta ediyor

Erkan, saatlik, günlük, haftalık zaman dilimlerinde hava sıcaklıklarındaki ani değişikliklerin vücudun koruma dengesini olumsuz etkilediğini belirtti.


Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan, sıcak-soğuk farkının yüksek olduğu pastırma yazı olarak bilinen dönemde, başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere hastalık riskinin arttığını bildirdi.

Erkan, saatlik, günlük, haftalık zaman dilimlerinde hava sıcaklıklarındaki ani değişikliklerin vücudun koruma dengesini olumsuz etkilediğini belirtti.

Vücudun aşırı sıcak veya soğuğa karşı kendisini hazırlamasına rağmen ani değişikliklere karşı aynı reaksiyonu gösteremediğini ifade eden Erkan, bu durumda insanların ekstra koruyucu önlemleri devreye sokması gerektiğini vurguladı.

İnsan sağlığı için mevsim geçişlerinin yaşandığı dönemlerin normal zaman dilimlerinden çok daha riskli olduğunu dile getiren Erkan, şunları kaydetti:

"Halk arasında pastırma yazı olarak da bilinen bu dönemde sabah hava kış soğuğu gibi olurken öğle saatlerinde sıcaklık 15-20 dereceye kadar çıkabiliyor. Bu dönemde neredeyse üç mevsim bir arada yaşanıyor. İnsanların evden çıkarken mutlaka kazak, ceket, mont gibi kıyafetler giymesi, öğle sıcağında da bu kıyafetleri çıkarması gerekiyor. Organizmanın adaptasyon kabiliyeti zayıfladığında veya yitirdiğinde korunma şart. Aksi takdirde ani değişimlerden dolayı vücut sıcak-soğuk dengesini sağlayamayacağı için alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülmesi kaçınılmaz oluyor. Damlacık enfeksiyonu dediğimiz solunum yoluyla bulaşan hastalıkların en sık görüldüğü zaman da yine bu dönemdir."

Erkan, bu dönemde ne zaman yağış olacağı belli olmadığı için tedbirli olunması ve şemsiye taşınması gerektiği, ıslak elbiselerin vücutta kurumasının da zatürre başta olmak üzere çok ciddi hastalıkları beraberinde getirebileceği uyarısında bulundu.

"Yedek kıyafet taşıyın"

Avrupa'da insanların ani hava değişikliklerine çok kolay uyum sağladığını ve yanında mutlaka yedek kıyafet bulundurduklarını aktaran Erkan, şöyle devam etti:

"Güneşli havada insanlar banklarda, çimlerin üzerinde oturup hoş vakit geçirirken aniden yağmur yağabiliyor. O zaman insanlar çantalarından yağmurluklarını ve şemsiyelerini çıkartarak hava şartına uyum sağlıyor. Türkiye'de de özellikle kasım-aralık aylarında böyle bir alışkanlığın kazanılması, yedek kıyafet taşınması gerekiyor. Hava aniden soğuduğu zaman bu kıyafetler giyilerek hasta olmaktan korunulabilir. Isındığı zaman da daha ince kıyafetler giyilmelidir. Çünkü aşırı terleme sonucu vücudun aniden soğuması da insanın hastalanmasına neden olur. Bu dönemde hastanelerimizin acil ve kulak burun boğaz servislerinin tıka basa dolu olmasının en büyük nedeni gerekli koruyucu önlemlerini almamamızdan kaynaklanıyor."

Günde 2 mandalina 1 portakal önerisi

Vücudun grip ve gribal enfeksiyonlara karşı direnç kazanabilmesi için C vitamini yönünden zengin besinlerin daha fazla tüketilmesi gerektiğine dikkati çeken Erkan, "Günde 2 mandalina ve 1 portakal, vücudun ihtiyacı olan C vitaminini karşılar. Bu besinler hasta olmadan önce tüketilirse vücut direnci artar, gribal enfeksiyonlara karşı daha korunaklı hale gelir. Hasta olmadan gerekli tedbirleri almak hasta olduktan sonra uygulanacak tedaviden çok daha önemli ve etkilidir" diye konuştu.

Prof. Dr. Mustafa Erkan, ayrıca yeşil sebzelerin de C vitamini açısından zengin olduğunu, bunların da yemeğin yanında salata olarak tüketilebileceğini vurguladı.

Grip olan kişilerin sinema, cami, kahvehane, kafe, okul gibi insanların toplu bulunduğu yerlere girmemesi gerektiğine işaret eden Erkan, bu kişilerin bulundukları ortamı mutlaka sık aralıklarla havalandırmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER