İçişleri Bakanı Muammer Güler, 2020 sonuna kadar trafik kazalarında meydana gelen ölümlerin yüzde 50 oranında azaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Güler, Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı tanıtımındaki konuşmada, trafik sorununun tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de öncelikli çözülmesi gereken konuların başında geldiğini belirtti.
Türkiye'de son 30 yılda meydana gelen trafik kazalarında yaklaşık 160 bin kişinin olay yerinde hayatı kaybettiğini ifade eden Güler, bu sayının terör nedeniyle meydana gelen can kayıplarının yaklaşık 5 katına tekabül ettiğini söyledi.
Trafik Güvenliği Eylem Planı kapsamında yürütülen çalışmaları değerlendirmek ve alınacak ilave tedbirleri karara bağlamak üzere oluşturulan Eş Güdüm Kurulu'nun 13 Mart'ta yaptığı ilk toplantısında, 2013-14 yıllarının ''emniyet kemeri ve hız kontrolü yılı'' ilan edildiğini dile getiren Güler, bu çalışmalarla 2020 yılı sonuna kadar kazalarda meydana gelen ölümlerin de yüzde 50 oranında azaltılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Güler, bu hedefe ulaşmak için ilgili kurulların eylem planının verdiği görevler doğrultusunda çalışmalarını hassasiyetle yürütmeleri gerektiğini bildirdi.
''Eğitimden yönetime, altyapıdan sağlık hizmetlerine kadar trafiğin tüm süreçlerinde tam bir seferberlik anlayışı içinde hareket etmeliyiz'' diyen Muammer Güler, trafik güvenliğinin tek başına denetime yönelik tedbirlerle sağlanamayacağını, bunun için ilgili kurumların yanı sıra üniversiteler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve medyanın desteğine ihtiyaç duyulduğunu aktardı.
Emniyet Genel Müdürlüğü trafik hizmetleri başkanlığının dünyada trafik alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip ederek iyi uygulamaların Türkiye'de de hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarf ettiğini aktaran Güler, şöyle devam etti:
''Bunların en önemlisi, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle birlikte Afyonkarahisar ve Ankara'da yürütülen emniyet kemeri ve hız kontrolleri projelerimizdir. Afyon'da kampanya çerçevesinde yürütülen denetimlerle şehir içinde emniyet kemeri takma oranı yüzde 50'den yüzde 54'e çıktı. Bunun sonucunda da ölümler yüzde 35 oranında azaldı. Bu çalışmaların benzerleri Antalya ve Kocaeli'de yakın zamanda uygulamaya konuldu.
Trafik Güvenliği Platformunun da desteğiyle emniyet kemeri ve hız kontrolü konusunda yürüttüğümüz bu çalışmalarımızı ülke geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.''
''Tedavi edici sağlık hizmetleri boyutunu aştı''
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Türkiye'de trafik kazalarından dolayı yılda yaklaşık 4 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, 250 bin kişinin de yaralandığını söyledi. Bu tablonun tedavi edici sağlık hizmetleri boyutunu aştığını, risk yönetimi kapsamında ele alınması gereken bir toplum sağlığı sorunu haline geldiğini dile getiren Müezzinoğlu, Van depreminde 644 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, ''Trafik kazaları nedeniyle yılda kaybettiğimiz yaklaşık 4 bin can kaybı ve 250 bin civarında yaralı. Bu yaralıların da bir kısmı ömür boyunca engelli. Bu örnek kazaların ne kadar önemli bir toplumsal sorun olduğunu gösteriyor'' dedi.
2009'da düzenlenen 1. Küresel Karayolu Güvenliği Bakanlar Konferansı'nda, 2011-2020 yılları arasında trafik kazalarına bağlı ölümlerin yüzde 50 azaltılmasını hedefleyen Moskova Deklarasyonu'nun Türkiye tarafından da imzalandığını ve bu çerçevede karayolu trafik güvenliği stratejisi eylem planına ilişkin Başbakanlık genelgesinin yayınlandığını belirten Müezzinoğlu, bu eylem planının Trafik Güvenliği Stratejisi ve Trafik Güvenliği Eylem Planı olmak üzere 2 bölümden oluştuğunu, Trafik Güvenliği Eylem Planı'nın sağlık, eğitim, altyapı, kampanyalar ve denetim olmak üzere 5 başlıktan oluştuğunu anlattı.
Sağlık Bakanlığı olarak iki hedefleri bulunduğunu kaydeden Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlardan biri, kara ambulanslarıyla vakaya ulaşma süremiz. Bu konuda şu anda uluslararası standardı yakalamış durumdayız. Kent merkezlerinde ilk on dakikada vakaya ulaşma açısından şu anda yüzde 94'ler seviyesindeyiz, kısa sürede yüzde 96'ya ulaşmayı hedefliyoruz. Kırsalda ise ilk 30 dakikada vakaya ulaşmayı yüzde 96'lardan yüzde 98'lere taşımayı planlıyoruz.
İkincisi ise deniz ambulanslarının yaygınlaştırılması olup karayoluyla ulaşılması güçlük çekilen kıyılarımızda ve adalarda kazazedelerin naklinde kullanılan 4 deniz ambulans sayımızı yaklaşık iki ay kadar önce 6'ya çıkardık. Buradaki hedefimiz hızla onlu rakamların üzerine çıkmak''
İlk yardım eğitimin yaygınlaştırılması ve ilk yardımcı sayısının arttırılmasının en önemli hedeflerden biri olduğunu aktaran Müezzinoğlu, ''Bu kapsamda 2012 yılı itibarıyla yaklaşık 500 bin kişi ilk yardımcı sertifikası almış. Bu yıldan itibaren bu sertifikasyonu asgari yılda bir milyonluk rakamlara hızla taşımayı hedefliyoruz. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortak çalışmasıyla sürücü belgesi alımı öncesinde ilk yardım eğitimi alma şartının getirilmesi hedeflerimize daha kısa sürede ulaşmamızı sağlayacaktır'' diye konuştu.
Müezzinoğlu, kazaların yoğun olduğu otoyollarda ve kırsalda ambulans helikopterlerinin güvenli iniş kalkışı için yeterli sayıda pist yapılmasına çalıştıklarını, ayrıca otoyol ve bölünmüş yollarda kaza mahalline ulaşımda yaşanan zorlukların giderilmesi amacıyla kara ambulansları için uygun park cepleri ile karşı yöne güvenli geçiş noktalarının oluşturulmasına çalıştıklarını anlattı.
