Soğuk havaların gelmesiyle alerjik çocukların her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına karşı, alerjisi olmayan çocuklara göre daha hassas olduğunu belirtiyor. Uzmanlar ise yumurta ve tavuğa alerjisi olanların dışında grip aşısı yaptırmanın tüm olumsuz faktörlerden koruduğunu söylüyor.
Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, çocuklardaki alerjik hastalıklar hakkında bilgiler verdi. Alerjik çocukaların hassas olduğunu belirten Antony, "Alerjik çocuklar her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına karşı, alerjisi olmayan çocuklara göre daha hassas. Alerjik çocukların daha kolay gribe yakalanabiliyor. Grip mevcut alerjileri tetikler, hastanın hem grip hem de alerji ile mücadele etmesinin savunma sistemini zayıflattır. Savunma sistemi zayıflamış ve alerjisi de tetiklenmiş çocuğun hastalığı daha ağır iyileşiyor ve daha fazla ilaç kullanımına sebep oluyor. Grip aşısı tüm olumsuz faktörlerden koruyor.” dedi
Kronik hastalığı olanlarda gribin ölüme yol açabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Antony, “Grip; özellikle solunum yolu alerjisi olan çocuklarda, akciğer hastalığı olan yaşlılarda ve kalp, böbrek, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyrederek ölüme varan ciddi sonuçlara yol açabilir.” diye konuştu.
Mevsim değişimiyle birlikte, kalabalık ve kapalı ortamların grip salgınını arttırdığını aktaran Antony, “Yumurta alerjisi olanlar dışında tüm alerjik hastaların aşı yaptırmasını önemle tavsiye ediyorum. Yumurtaya ve tavuğa karşı anafilaktik tarzda alerjisi olanların, yani yumurta ve tavuk yediğinde alerjik şoka girenlerin grip aşısı yaptırmaması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerektiği uyarısında bulunan Antony, “Aşının etkisinin ortaya çıkması için iki üç haftaya ihtiyaç oluyor. Ve en uygun zaman sonbaharda özellikle Ekim ayıdır. Aşının yanı sıra bazı önlemler alınarak da bulaşma riski azaltılabilir.” şeklinde konuştu.
Antony, gripten korunmak için şu uyarıları yaptı: “Gribi olan kişilerle yakın temastan uzak durmak. Evde kalıp dinlenmek. Öksürme ve hapşırma esnasında ağzı kağıt mendi ya da kolunuzla kapatmak. Maske kullanmak. Elleri sık sık yıkamak.”
