Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Szöcüsü Bülent Arınç, Taraf Gazetesi'nde bugün yer alan 'Gülen'i bitirme kararına ilişkin' haberin sorulması üzerine şunu söyledi:
Ben de uçakta gelirken gazeteleri okuduğumda haberdar oldum. Ben Mayıs 2009’dan itibaren MGK toplantılarına giriyorum. Böyle bir plan varsa ki gizlidir, gazeteci bunu haber yaptı bilemem. Ben o tarihte Meclis Başkanıydım. Meclis başkanları MGK’da temsil edilmez. Daha sonra üye sayısı arttırıldı. Bütün Başbakan yardımcılarının girmesi mümkün oldu.
"O TOPLANTIDA YOKTUM"
2006’dan itibaren MGK’nın üye profili değişmiş oldu. Bu karar doğru mu yanlış mı bilemem. O toplantıda yoktum. Bir de araştırma gerek. Bugün belki Başbakan bir açıklama yapabilir. Doğrudan kendisini ilgilendirdiği için.
2002 sonunda iktidara geldik. 11 yılda bu MGK’da kabul edildiği varsayılan konuların hiçbirisi gerçekleşmediği gibi dindarları, insanları rahatsız edecek hiçbir şey yapmadık. Ayrımcılıkları ortadan kaldırdık. MGK Siyaset Belgesi’ni değiştirdik. İrtica bir iç tehdit olarak görülürken Ak Parti hükümetleri zamanında bu değiştirildi.
İrticayı tehlike olmaktan çıkaran hükümet nasıl olur ki böyle yazılı bir şey yapsın. Böyle bir karar alınmış olsa bile bu sadece tavsiye niteliğinde olabilir. Taraf Gazetesi bunu nereden temin etti. Onu da kamuoyu rahatlıkla takdir edebilir.
"ALLAH ONA AKIL FİKİR VERSİN"
Yapılan işi görüp de Kamer Genç haklıdır diyebilecek insan göremiyorum. Her fırsatta hakaret ediyor. Eğer kenarda köşede biraz haram para olsaydı onu tazminat olarak kendisine ödemek için size çok şey söylerdim. Ama sadece maaşım var o da helal. Allah ona akıl fikir versin, izan versin.
“PARTİDEN ATMAYACAKLARINI BİLİYORUM”
Yapılması gereken şey partisinin onun hakkında bu tür hakaretlere razı olmayacağını ifade etmesi.
Partiden atmayacaklarını biliyorum.
Ana muhalefet partisine böyle bir vekil yakışmıyor.
“KİMSEYE RANDEVU VERMEDİM”
Bursa’ya yakışmadığımı biliyorum. Farklı siyasetler geliştirilmiş burada. Ben garip kaçıyorum.
Ben herkese eşit uzaklıkta olmalıyım. Benden pek çok arkadaşımız özel olarak ziyaret etmek istemişlerdir.
Hiçbirisinin özel randevu vermedim. Bazı yerlerde özel görüşmek durumunda kaldım ama yanıma mutlaka bir arkadaşımı aldım.
Orada burada hiç kimsenin ‘Ben Bülent Bey’le görüştüm, icazet aldım’ demesini istemem.
