Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, CHP ve MHP’nin Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili tavrını değerlendirirken, "Herkes kendi üzerine düşeni ve kendisine yakışanı yapmak durumunda." dedi.
AK Parti olarak üzerlerine düşeni ve kendilerine yakıştığına inandıkları tavrı sergilediklerini belirten Müezzinoğlu, "Bu süreç zaten bana göre yeterince uzamış bir süreç. 30 yıldır ülkenin milletin ağır bedeller ödediği bir süreç. Bu sürecin gerek ana muhalefet partisi gerekse MHP tarafından çok daha dinamik bir şekilde çözüm alanında dinamik bir çalışma yapılsaydı süreç bu kadarda uzamayabilirdi." diye konuştu.
Müezzinoğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere ülkemizde olan Avusturya Sağlık Bakanı Alois Stoger ile ortak basın toplantısı düzenledi. Sögütözü'ndeki Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu binasında düzenlenen toplantıda konuşan Müezzinoğlu, Avusturya vatandaşı olarak bu ülkede yaklaşık 220 bin Türk kökenli soydaşın bulunduğunu söyledi. Türk kökenli soydaşları parlamentoda 5 milletvekilinin temsil ettiğini belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti: "Bu ülkede işçi ve öğrenci olarak bulunan 120 bin civarında Türk vatandaşımız var. Gerek oradaki Türk kökenli Avusturya vatandaşlarının oradaki dinamiklerinin gerekse işçi ve öğrencilerimizin koşullarının iki dost ülke arasındaki ilişkilere daha güçlü bir sürece vesile olmasını değerlendirdik. Sağlık alanında özellik sağlık turizminde, yaşlı bakımı ile ilgili önümüzdeki süreçte yapabileceğimiz çalışmaları konuştuk. Kamu özel işbirliği ile yapılacak şehir hastaneleri projelerine Avusturyalı yatırımcı firmalarında ihalelerle dinamik bir şekilde katılmaları konusunu değerlendirdik."
Avusturya Sağlık Bakanı Alois Stoger ise ziyareti kapsamında sağlık bakanlığının 3 kurumunu gezdiğini Türkiye’nin dinamik olarak ne kadar geliştiğini gördüğünü söyledi. Müezzinoğlu, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Akil insanlar listesi açıklandı. MHP ve CHP’nin tavrı ortada. İki partinin bu sürecinin dışında olması sürecin hızını düşürür mü?" şeklindeki sorusuna Müezzinoğlu şu cevabı verdi: "Herkes kendi üzerine düşeni ve kendisine yakışanı yapmak durumunda. Biz Ak Parti olarak kendi üzerimize düşeni ve bu millete kendi adımıza yakıştığına inandığımız bir tavrı sergiliyoruz. Bu süreç zaten bana göre yeterince uzamış bir süreç. 30 yıldır ülkenin milletin ağır bedeller ödediği bir süreç. Bu sürecin gerek ana muhalefet partisi gerekse MHP tarafından çok daha dinamik bir şekilde çözüm alanında dinamik bir çalışma yapılsaydı süreç bu kadarda uzamayabilirdi. Ama tabi onların kendi takdirleridir.biz süreci birlikte yürütebilme adına özellikle son 4 yıldır çok ciddi girişimler yapıyor olmamıza rağmen ne yazık ki bu anlamda yeterli arzu edilen katkıyı göremedik. Takdir kamuoyunun."
"HİÇBİR SAĞLIK KURULUŞUNDA T.C. TABELASI KALDIRILMADI"
Başka bir gazetecinin, "Sağlık kuruluşlarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasına ilişkin iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorununa ise Müezzinoğlu, "Bugün için veya ben bakan olduğum dönemde hiçbir sağlık kuruluşunda T.C. tabelasında herhangi bir değişim veya kaldırma söz konusu değil. Ama bu anlamda olay nedir diye baktığımızda kanun hükmünde kararname ile Kamu Hastaneler Kurumu ve Halk Sağlığı Kurumu kurulunca bunlar Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın kurumları haline geldiği için kurum tabelaları şekline dönüşmüştür. Dolayısıyla T.C. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’dır esas bu anlamda temsil. Kurumların başında T.C. ifadesinin olması bakanlığın önündedir T.C. ifadesi. Bu 1 yıl önce yapılan kurum değişikliği Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu ve Halk Sağlığı Kurumu. Bunu bugün stratejik olarak birilerinin böyle bir konjonktürde taşıyor olması da arkasında esasında ciddi bir art niyeti taşır. Çünkü o anlamda bir tabela değişikliğinin fotoğrafının koyanlar altına da tarih koyması lazım. Medyanın bu anlamda etik davrandığını ve medya etiğine uygun bir tavır sergilediğini kamuoyu bilsin."
