AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecinin planlandığı ve öngörüldüğü şekilde yürüdüğünü söyledi. İmralı'ya giden BDP heyetinin ziyaretinden sonra PKK'nın geri çekilmesine ilişkin medyaya yansıyan 18 Nisan tarihini değerlendiren Çelik, çekilmeye ilişkin böyle bir tarih bilmediğini ifade etti.
Çelik, AK Parti Ganel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Süreçin öngörüldüğü şekilde devam ettiğini söyleyen Hüseyin Çelik, "BDP'li heyet İmralı'ya gitti ve döndüler. Gittiler, döndüler bir daha gidenler bir daha dönerler. Bu bir günde, bir haftada, bir ayda çözülecek bir mesele değil. 30 yıldır fiili bir çatışma ortamı ve bunun yaptığı tahribat var. Yapmak zordur ama yıkmak kolaydır. Dolayısıyla süreçte işimizin zorluğunun farkındayız. Bunlar devam edecek; ama ne konuşuldu? Böyle bir tarih ben bilmiyorum, 18 Nisan diye bir tarih ben bilmiyorum. Bu sürecin müzakerelerin istişarelerin içinde olan birisi olarak söylüyorum; böyle bir tarih ben bilmiyorum. Böyle bir tarih yok en azından. Bir olumsuzluk yok en azından, süreci tıkayıcı herhangi bir şey yok. Ümit ediyorum ki her geçen gün bir önceki günden daha iyi olur." ifadelerini kullandı.
"MÜHİM OLAN GELİNEN NOKTA"
Mühim olanın gelinen nokta olduğunu vurgulayan Çelik, "Mühim olan terör, şiddet, kaba kuvvet artık iş görmez. İnsanların kendini ifade etme biçimi değildir. Bunlarla yola gidilmez, mesafe alınmaz' düşüncesinin Türkiye'de her kesimde hakim olmasıdır. Buna terör örgütü de dahildir. En azından bugünkü vaziyet budur, önemli olan bu. Bunun gerisi tefarruattır. Şu nasıl olacak bu nasıl olacak. Bunu ilgili olan kuruluşlar yürütürler, siz irade sahibi olarak diyorsunuz ki bu binayı yapmaya karar verdim, detayları budur. İncelikleri, detayları mimarlar tarafından tespit edilir ve sizinle paylaşılır." diye ekledi.
Süreç konusunda halktan gizleyerek hiç bir şey yapmadıklarını söyleyen AK Parti Sözcüsü, "Herşey çok şeffaftır. Öcalan'a vadedilen bir şey yok, bir af söz konusu değil. Türkiye'nin üniter yapısı asla bir sorgulama söz konusu değil. Türkiye'nin birliğinden, bütünlüğünden taviz vermek söz konusu değil. Vatandaşlarımızın özellikle bu konuda bir kaygı, endişe içerisinde olmaması gerekiyor. AK Parti 81 ilin partisidir, bir bölgeyi gözeterek, etnisiteyi gözeterek icraat yapmaz. Biz bir gizli bir pazarlık içinde olmayız, gizli bir ajandamız sahibi olmamız söz konusu değildir. Böyle bir pazarlık da söz konusu değildir. Armudun sapı üzümün çöpü hesabı yaparsanız, bu işi götüremezsiniz. Bu beladan kurtulan ülkelerin pratiğine bakın arkadaşlar. Biz aklımızı her zaman egemen kılmak zorundayız, duygusallıkla hareket edersek çözemeyiz. Bazı olup bitenler benim sizin hoşunuza gitmeyebilir; ama bir işi çözmek için zorluklarına bazen katlanmak zorunda kalacağız." şeklinde konuştu.
Çözüm sürecine ilişkin Meclis'te kurulan komisyonla ilgili bir soru yöneltilen Çelik, bu komisyonun "bir uzlaşma komisyonu" olmadığına dikkat çekti. Çelik, "TBMM'deki çoğunluk azınlığın tahakkümü altında icraat yapamaz., azınlık çoğunluğu kilitleyemez. TBMM'nin iradesi demek oradaki salt çoğunluğun, yani demokrasi 50+1 ile çalışır…TBMM'de kurulan komisyona bir parti üye verir birisi vermez. Veren partilerin üyeleriyle süreci götürürsünüz. Bu konuda bir kilitlenme söz konusu değildir, biz de böyle bir dayatmaya gelmeyiz." ifadelerini kullandı.
TARİH YOK
PKK'nın çekilmesi ile ilgili hükümetin ilan ettiği veya MİT'in ilan ettiği bir tarih olmadığının altını çizen Hüseyin Çelik, "Ama bunun en kısa sürede olması beklentimizdir. Başbakan, verilen bazı tarihlerin gerçekçi olmadığını söylemişti. Şu tarih şu gün böyle bir takvim söz konusu değil. Ama bu süreç planlandığı şekilde yürüyor, öngörüldüğü şekilde yürüyor. Tıkayıcı birşey şu anda söz konusu değildir. Bu iş akim kaldı diyebileceğimiz bir şey söz konusu değil. MİT başından beri işin içerisinde. Türkiye'yi terk edip gidecek olan sınır dışına gidecek olan gitmesi gereken terörist grupların da elbette gidişinden mit haberdar olacaktır. Bunun bir de yurtdışı boyutu var. Yurtdışından istihbarat alan kurum da MİT'tir bu açıdan işin içinde olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
CHP'NİN KOMİSYONA KATILIMI
Hüseyin Çelik, CHP'nin komisyona katılmamasını ise şöyle değerlendirdi: "Bir CHP klasiği olarak değerlendiriyorum. CHP 'gelin bu işi çözelim' der, daha önce defalarca söyledi. MHP 'bu söylediğiniz şeye, mecliste oluşacak iradeye ben katılmıyorum' diyor. MHP tek başın yüzde 12-13 oy alan bir parti, yüzde 88'i nasıl kilitler? AK Parti ve CHP yüzde 75 ediyor, gelin iki parti olarak bir inisiyatif gerçekleştirelim bu işi beraber yapalım. Hayır diğeri gelmezse biz yokuz. Bu muhali talep etmektir. Zaten MHP baştan beri işin içinde yokum diye ilan etmiştir, MHP'yi şart olarak koşmak ben de bu işin olmasını istemiyorum demekle eşdeğerdir. CHP daha önce bunu istiyordu, meclis adına çözüm süreci ile ilgili değelerndirme yapacak bir komisyona CHP neden karşı çıkar. Ben bunu akılla izah edemiyorum. Hani mecliste kuralım diyordunuz. E MHP gelmiyor ben de gelmiyorum. Açıkçası ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum."
MHP VE CHP'YE ELEŞTİRİ
MHP ve CHP'nin ulusalcılıkta birleştiklerini söyleyen Çelik, "İşin garip tarafı bu. MHP'nin tabanı milliyetçi muhafazakardır. Ulusalcılıkla klasik miliyetçilik aynı şey değil. Klasik milliyetçilik manevi tarafı olan bir milliyetçiliktir. Ama ulusalcılık manevi sinirleri alınmış milliyetçiliktir. CHP'ninki bu milliyetçilik anlayışıdır. MHP'nin yönetimi de şu an ulusalcıdır. MHP'nin tabanının da MHP tavanından hoşnut olmamasının nedeni budur." diye ekledi.
