Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başbakanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gösteri yapan gençlere sahip çıktı. Kılıçdaroğlu "Elbette gençlere sahip çıkacağız. Bu ülkeye demokrasi ya gelcek ya da gelecek" dedi.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları:
Neden o gençlere sahip çıkıyorsunuz bunu diyorlar, neden sahip çıkmayacağız. Bu ülkeye demokrasi ya gelecek, ya gelecek.
Gençler, bizim gençlerimiz, bizim çocuklarımız, bizim umudumuz, bizim geleceğimiz. O gençleri gözardı edemeyiz. Onların haklı eylemlerinin yanında kapı gibi CHP duruyor. Dünya değişti, Türkiye değişti. Artık anne ve babanın bütün umudu çocuk üzerine odaklanmıştır.
Çocuk her ailenin kutsalıdır. Çocuğa dokunamaz kimse. Onlar genç olacaklar, çvrelerine bakacaklar. Tekniği bizden daha iyi kullanacaklar. Eğer benim oğlum beni aşmazsa onun bu ülkeye yararı olmaz. Bizden daha iyi okuyacaklar, daha iyi yetişecekler ki Türkiye çağdaş dünyada yerini alsın.
Gençler idealisttir, ideal peşinden koşarlar. Genç delikanlıdır. Kendi için çalışan delikanlıdır. Halkı için çalışan delikanlıdır. Onları dinlemek de her siyasal partinin görevidir. Gençlerimize apoletik dedik, dünya sorunu bilmez dedik, bunlar bilgisayar çocukları, anlamaz dedik. Gençler kendilerini bize gayet güzel anlattılar. Biz ülkenin sorunlarını biliyoruz dediler.
Bu gençlik Türkiye'nin en küresel kuşağıdır. Bu kuşak sadece Türkiye'nin değil dünyanın sorunlarıyla ilgilenen kuşaktır. Bu kuşak bizim geleceğimizdir. Gençleri hafife almayacağız, gençleri hafie almanızı istemem. Onları dinleyeceğiz. Ne istiyor bu gençler. Daha fazla demokrasi istiyorlar. Çevreye, insana saygı istiyorlar...
Gençlik daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük diyor. Taksim Gezi Parkı olayı bir şeyi daha öğretti, Cumhuriyet gerçekten gereğini yapmış. Emin ellere teslim etmiş Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet'i. Bizimbu gençlerimiz yer küreyi biliyorlar. Ülkeyi biliyorlar, sorunları biliyorlar.
Onlarla her zaman gurur duyacağız. Onlar bizim geleceğimiz. 4 ağaca bunlar sahip çıkıyorlar diyorlar. Bunu söyleyen insanda ağaç sevgisi olabilir mi, ağaç sevgisi olmayan bir insanda insan sevgisi olabilir mi. O çocuklarımız eylem yaptı, dünya sahip çıktı, yerleri temizlediler, kütüphane kurdular doğrudur. Ama bir karakafa, dünyayı keşfetmemiş bunlara karşı çıkıyor.
O istediği kadar karşı çıksın. Nehir okyanuslara kadar uzanacaktır. Farklı siyasal görüşleri savunuyorlar ama bir arada bizim özel yaşamımza müdahale etmeyin diyorlar. Bir demokrasi dersi veriyorlar siyasal iktidara. Kendilerine gaz sıkan polise bile ellerini uzattılar. Yapılanlara rağmen bunlar yığmadılar. Çünkü bunlar iadealistti. O gençlere saygı duyulması gerekiyor.
Demokrasi farklı birşeydir. Sadece sandığa gidip oy kullanmak değildirdir demokrasi. Demokrasi farklı bir rejimdir. Demokrasi siyasal iktidarın halka hesap verdiği rejimin adıdır. Bu ülkede 76 milyon yurttaş yaşıyorsa, hepsi vergi öder. Kime öder? Hükümet toplar vergileri ve harcar.
1- vatandaş ödediği verginin hesabını sorar 2 - Siyasal iktidar bunun hesabını verir. Hesap vermek bir görev değil. Görevin üstünde bir zorunluluktur. Türkiye bu aşamaya gelmedi. Gençlere sesleniyorum ödediğin verginin hesabını sor. Yolsuzluklara giden paralar var.
Demokrasilerde halkı dinleyeceksin. Onun öncülüğünü sivil toplum örgütleri yapar. Sivil topluma üye olanlar sadece toplumun çıkarları için bir araya gelirler. Onlar bir yerlerden para almazlar. Kendi ceplerinden para koyarlar. Kimisi insan hakları için, kimisi hapisteki yurttaşları için herkes farklı alanda sivil toplum örgütü kuruyor.
ERDOĞAN SEVGİ DİLİNİ KULLAN!
Gençlerimiz birinci sınıf demokrasi istiyorlar. Bu nedenle onları yürekten kutluyorum. Demokrasi devletin soğuk yüzünün en az göründüğü rejimdir. Eğer egemenliği siz parçalarsanız demokrasiyi güçlendirirsiniz. Bugün bize demokrasi dersi vermeye çalışıyor. Sen kim demokrasi kim? Şunu söylemeyek, benim polisim, benim valim. Bunlar senin babanın malı mı?
Vali devletin valisi, polis devletin polisidir. O nedenle ben sana diktatör diyorum. Polise sahip çıkıyor. Yahu polis senin değil ki. Bizim çocuklarımız onlar. Halkla polisi karşı karşıya getirdin. Bu ayıp sana yeter zaten. Polisi savunuyor, Hatay Dörtyol'da AKP'linin oğlu polisleri sıraya dizip hesap sormadı mı? O zaman aklın neredeydi?
Kalkmışsın polisi savunuyorsun. Halkın polisine saygımız var ama iktidarın polisini istemiyoruz. Halkın polisi en zor şartlarda görev yapıyor. Onlara CHP sahip çıkıyor. Nasıl sahip çıkıyoruz. Halkın polisinin özlük haklarının iyileştirilmesi için yasa teklifi verdik. Halkın polisinden yanaysan gel şu polislerin özlük haklarını düzeltelim. Gelir mi? Gelmez. Polisleri de istismar eder.
Eğer Recep Tayyip Erdoğan güzel bir şey yapmak istiyorsa. Gençlerin sözlerine kulak vermeli. Onları dinlemeli. Ve onların söylediklerinden ders çıkarmalı. işin özü budur. Ne dedim? Sizin anladığınız dilden konuşacağım dedi. iki dil var. Birinci dil şiddet dili, öbür dil sevgi dili. Şiddet dilini kullanan recep Tayyip Erdoğan, sevgi dilini kullanan gençlerimiz. Ne demek sizin dilinizden konuşacağım.
PROVOKATÖRLER OLABİLİR
Özgürlük isteyenlerin yerlerde sürüldüğü rejime dikta rejimi denir. Başındaki adama da diktatör denir. Tüm Türkiye fizik analize merak saldı. Herkeste bir korku hakim. Eyvah Recep Tayyip Erdoğan konuşacak. Hepimiz psikolog olduk. Aman ha sert konuşma diyoruz. Ama ben bildiğimi konuşacağım diyor. Sen bu konuşmalarla ülkeye zarar veriyorsun.
Her toplumun için provokatörler olabilir. Ne dedi, gençler camiye bira şişeleriyle girdi dedi. Akıl var mantık var. Ben Recpe Tayyip Erdoğan'a bir soru sormak isterim; İncirlik üstünde Kuran yırtılırken neden senin gıkın çıkmadı. Tüm Müslümanların kutsal kabul ettiği kitap için niye sesin çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan.
Irak'ta Müslüman kadınlara tecavüz edildi. Neden gıkın çıkmadı Recep Tayyip Erdoğan. Sen ne yaptın. O tecavüzcülere başarılar diledin. Bu halk bunu unutmayacak. Caminin Müezzin'ine soruyorlar böyle bir olay var mı diye? İçki içilmedi, eylemciler sığındıktan sonra içki için olsa kendileri dışarı atardı diyor.
Yalan söylemek bulunduğun makama yakışır mı? Kaldı ki Taksim Meydanında, Miraç Kandili'nde insanlar ibadetlerini yaptılar, cuma namazlarını kıldılar. Kimsenin burnu kanadı mı? Toplumun birbirine saygısı var. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın topluma saygısı yok.
Camiye içki şişesi ile girdi demek saygısızlıktır. Kardeşi kardeşe düşürmekten senin ne faydan var Erdoğan... Sen 1 numaralı provokatörsün
Ben Swoboda'ya rest çektim bütün TV kanalları, 7-24 verdi. Fas Kralı görüşmeyi reddetti. Neden sesiniz çıkmıyor sizin. Korkunun tusağı olan demokrasiden söz edemez. Gitti Fas'a öyle bir konuşma yaptı ki, son 10 yılın en büyük borsa düşüşünü yaşadık. Türkiye büyük kayıplara uğradı.
