ÖNE ÇIKANLAR :
POLİTİKATÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 08 Temmuz 2014 Salı 08:19

Ekmeleddin İhsanoğlu için özel ekip kuruldu

Ekmeleddin İhsanoğlu için özel ekip kuruldu

Kurulan ekibin amacı İhsanoğlu'nu basından uzak tutmak. Ekibi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin koordine ediyor.


CHP ve MHP'nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu basından uzak tutmak için ekip oluşturuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin koordinatörlüğündeki ekip, İhsanoğlu'nun programlarında basınla teması sınırlı tutuyor. 

Basınla her temas ettiğinde gaflara imza atan Ekmeleddin İhsanoğlu'na basın kalkanı oluşturuldu. Yeni Şafak'ın haberine göre, İhsanoğlu'nu zor durumda bırakacak sorular sorulmaması için çeşitli önlemler alan basın ekibi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'e bağlı çalışıyor.

Basınla her temas ettiğinde gaflara imza atan İhsanoğlu, 'Filistin sorununda tarafsız kalmak gerekir, Cumhurbaşkanı yol ile ilgilenmemeli, Anayasa'nın bekçisiyim, siyaset dışı Cumhurbaşkanı olacağım' gibi açıklamalarıyla kamuoyunda tepki çekti. Tehlikenin farkına varan Tekin'e bağlı ekip hemen önlem aldı. İhsanoğlu, risk almamak için seçim kampanyasında basınla sınırlı temas kurmaya başladı. Gazetecilerle karşı karşıya geldiğinde de kendi istediği sorulara cevap vererek, diğerlerini cevapsız bırakıyor.

SORULAR YANITSIZ KALDI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise İhsanoğlu'nun seçim kampanyasının büyük bölümünü geçireceği İstanbul temasları esnasında yanından ayrılmıyor. Önceki günkü program sırasında Tekin'in rolü belirgin olarak ortaya çıktı. Gezi Parkı ziyareti sırasında gazetecilerin Gazze'nin bombalanmasıyla ilgili soruları karşısında İhsanoğlu'nu hemen gazetecilerin yanından uzaklaştıran Tekin, muhtemel bir skandal cevabı önlemeye çalıştı. İhsanoğlu, Ankara'daki çalışmaları sırasında da Mısır'daki idamları soran gazetecilere cevap vermemeyi tercih etmişti. İhsanoğlu'nun, dünkü İzmir ve Aydın temasları esnasında da soru sorulmasına izin verilmedi.

RİSKİ SIFIRLAMA STRATEJİSİ

Ekmeleddin İhsanoğlu için riskli tüm basın aktivitelerinden uzak duracak bir strateji izlenirken, basın programı daha çok Tekin'le koordineli çalışan Mete Belovacıklı ve Özlem Gürses tarafından belirleniyor. Bu iki ismin yönettiği basın ekibi, İhsanoğlu'nun riskli televizyon programlarına çıkmasına, basın toplantısı düzenlemesine ve tartışma yaratacak soruları cevaplamasına izin vermiyor. Bunun yerine önceden planlanmış, hükümet karşıtı gazete röportajları, riskli soru sormayacak kişilerin televizyon programları tercih ediliyor.

MİTİNG DE YAPMAYACAK

İhsanoğlu seçim kampanyasında hiç miting yapmayacak ve halka hitap etmeyecek. Bunun nedeni şimdiye kadar bu yönde hiç tecrübesinin olmaması ve bir mitingde nasıl hitap edeceğinin bilinmemesi olduğu söyleniyor. Zaten İhsanoğlu da büyük halka hitap toplantıları ve miting düzenlenmesini istemedi. Bunun yerine şehirlerde salon toplantıları, esnaf ziyaretleri, şehir içi turlar şeklinde bir halkla ilişkiler düşünülmüş. Bu konudaki en büyük sorunun Ekmel Bey'in kampanyasını yürütecek, planlama ve strateji çizecek bir ekibin kurulamaması olduğu ifade edildi. Öte yandan, İhsanoğlu'nun programlarının duyurusu için Asuman Bayrak'ın sahibi olduğu Marjinal Porter Novelli ajansıyla anlaşıldığı öğrenildi. Daha önce Eczacıbaşı Menkul Değerler'de Yatırım Danışmanı olarak görev alan Bayrak, Tarih Vakfı, Türk Eğitim Derneği, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarında etkin olarak çalışıyor.

TÜRK SOLU DERGİSİYLE POZ

İhsanoğlu'nun önceki günkü İstiklal Caddesi'ndeki temasları sırasında Türk Solu dergisinin, 'Ekmeleddin'e neden evet?' kapaklı sayısı ile poz vermesi büyük bir iletişim skandalı olarak nitelendirildi. 'Tüm kesimleri kucaklayacağız' sloganıyla yola çıkan İhsanoğlu'nun nefret söylemini körükleyen dergiyle poz vermesi tartışmaya neden oldu. 'Kürtlere doğum kontrolü yapılması' ve 'Kürtlerden alışveriş yapılmaması' çağrıları yapan Türk Solu, Başbakan Erdoğan'ı da kapaklarıyla hedef yapmıştı. 'Tayyip Erdoğan'ı kim vurmak ister?' ve 'Asılacak adamsın ulan' kapakları mahkemelik olan Türk Solu, merhum Muhsin Yazıcıoğlu için de 'İyi bilmezdik' başlığı ile çıkmıştı. Derginin nefret söylemi bununla da bitmiyor. 'Dersimliler devletten özür dilesin' yazısıyla katliamı meşrulaştıran dergi, Tunceliler için de 'hiç üzülmesinler onlar da dedelerinin yanına gidecekler' ifadesiyle içindeki nefreti kusmuştu.

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER