Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun Cenevre Konferansı'na katılmak için bazı çekincelerinin giderilmesini beklediğini söyledi.
Davutoğlu, Suriyeli muhaliflerin Cenevre toplantısına katılmasına ilişkin sorulan bir soruya, “Suriye Ulusal Koalisyonu’nun haklı kaygıları vardı ve bu kaygıları da biz de burada dile getirdik. Bu kaygıların karşılanması sonrasında Suriye Ulusal Koalisyonu Cenevre süreciyle ilgili bazı rezervleri ortadan kalktı diyebiliriz.” diye cevapladı. Davutoğlu, Suriye Ulusal Koalisyonu’nun aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin garanti vermesi durumunda Cenevre’ye katılmaya yeşil ışık yaktığını ifade etti.
Bu meselede sadece 11 ülkenin değil, bütün Cenevre’ye gelen tarafların ve BM’nin de ortak bir tutum sergilemesinin önemine dikkat çeken Davutoğlu, “Biz 11 ülke bir taraftan Suriye muhalefetiyle görüşmeye devam edeceğiz ve onların haklı kaygılarını giderecek çabaları sürdüreceğiz, bir taraftan da BM ve başta Rusya olmak üzere BMGK’nın diğer üyeleri nezdindeki faaliyetlerimize devam edeceğiz. Tabi bu bitmiş bir süreç değil, bu 11 ülkenin ortak pozisyonunu yansıtan bir aşama. Suriye Ulusal Koalisyonu da bu anlamda destek beyanında bulundular. Bu çerçevede, içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin garanti vermesi durumunda Cenevre’ye geleceklerini belirttiler.” diye konuştu.
SONUÇ BİLDİRİSİNDE ‘ESED SURİYENİN GELECEĞİNDE YER ALMAMALI’ DENİLDİ
Davutoğlu, toplantı sonuç bildirisinde, “Suriye halkının kanına eli bulaşmış olanların, Esed ve çevresinin Suriyenin geleceğinde yer almaması” konusunda çok açık bir ifade olduğuna dikkat çekti. Dışişleri Bakanı, bu noktanın, 11 ülkenin Cenevre’ye giderken ortak pozisyonu olduğunun altını çizdi.
Toplantıda, sürecin açık üçlü olmaması gerektiğinin önemine değinildiğine vurgu yapan Davutoğlu, “Açık bir şekilde sürecin açık üçlü olmadığı ve önümüzdeki en kısa sürede, en hızlı bir işleyişle birkaç ay içinde neticelendirilmesi konusunda açık bir tutum sergilendi.” dedi.
“Suriye muhalefetinin temsili konusunda ortaya bir şüphe çıkmaması lazım.” diyen Davutoğlu, toplantı metninde Suriye halkını temsilen Suriye Ulusal Koalisyonu’nun öncülüğüne dikkat çekildiğini kaydetti.
İnsani boyutun Cenevre görüşmelerinin paketi içinde yer almasının Türkiye için büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Davutoğlu, “İnsani boyutu ihmal eden herhangi bir sürecin başarılı olması veya bizi tatmin etmesi mümkün değil. Bütün bunları muhtevi çok güçlü bir sonuç bildirgesi ortaya çıktı.” diye konuştu.
Toplantı sonrası yemekte Suriye Ulusal Konseyi’nin buradaki 11 ülkenin bir araya gelmesi noktasındaki memnuniyetlerini dile getirdiklerini de ifade eden Davutoğlu, “Biz de onlara nasıl 11 ülke bir araya gelmişse, Suriye muhalefetinin birliğinin korunmasının da önemli olduğunu vurguladık.” dedi.
Davutoğlu toplantıda 3 aşamalı bir eylem planı üzerinde çalışılmasını teklif ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Birincisi, Cenevre toplantısına giderken yapılacak çalışmalar, özelikle Suriye muhalefetiyle birlikte yapılacak çalışmalar. İkincisi, Cenevre müzakereleri sürerken yürütülecek ortak faaliyetler ve müzakerelere verilecek desteğin tanımlanması. Üçüncüsü de Cenevre müzakerelerinin tamamlanıp tam yetkiye sahip bir geçiş hükümetinin kurulması ve bütün siyasi temsilin geçiş hükümetine devredilmesine müteakip Esed ve eli kanlı unsurların sistemin dışında kalması ve müzakere sonrası anlaşma sağlanması için yapılacak ortak çalışmalar. Her 3 aşamada da 11 ülke birlikte hareket etme kararlılığını vurguladı."
