Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, "Sayın Öcalan’ın barışa ve çözüme etkin katılımı bu şartlar altında mümkün değil. Bu nedenle eğer bir çözüm, barış isteniyorsa bunun koşullarının oluşturulması gerekiyor. Biz Kürt kadınları Sayın Öcalan'ın koşullarının düzeltilmesini istiyoruz. Sayın Öcalan’ın diyalog kuracağı koşulların yaratılmasını istiyoruz. Barış ve çözüm için bunun zorunlu olduğuna inanıyoruz." dedi.
BDP Kadın Meclisi’nin 2. Olağan Kongresi’nde konuşan DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, süreçte kadınlara çok büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü söyledi. Kürt kadınları olarak barışa ve demokratik çözüme hazır olduklarını ifade eden Aysel Tuğluk, "Bunun bedelini ödeyip, mücadelesini veriyoruz. Özgür bir gelecek için Kürt siyaseti, adımlar atıyor. Öcalan bir kez daha önderlik sorumluluğunu, önderlik misyonunu yerine getiriyor. ‘Özgür ve demokratik bir yaşamı birlikte inşa edelim.’ diyor." şeklinde konuştu.
"BU TOPRAKLARA ENİNDE SONUNDA BARIŞI GETİRECEĞİZ"
Konuşmasında barışın tek taraflı gerçekleşemeyeceğini kaydeden Tuğluk, İmralı ile görüşme yapmakla barışın sağlanamayacağının altını çizdi. Çözümün bir programı olması gerektiğini ifade eden Tuğluk, "Barış için iktidarın da tüm toplumsal kesimlerin de sorumlu davranmasıyla olur. Kürt kadınları olarak diyoruz ki; barış ve mücadelemizle, örgütlü gücümüz ve iddialı duruşumuzla biz bu topraklara eninde sonunda barışı getireceğiz." ifadelerini kullandı.
"KADINLAR SÜRECTEN DIŞLANMAYA ÇALIŞILIYOR"
Tuğluk, süreçten kadınların dışlanmaya çalışıldığını da vurgulayarak, şöyle konuştu: "Kadınsız barış ve demokrasi olmaz. Eğer gerçek bir çözüm olacaksa kadın bu süreçlerin içinde olmak durumundadır. Kadın barışın ve çözümün muhatabıdır, öznesidir. Çözümün ve barışın konuşulduğu, müzakere edildiği bu süreçte biz kadınlar olarak kendi öz örgütlülüğümüzle gücümüzle var olma mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Barış isteyen, anneler ağlamasın, diyen yiğit Kürt anaları, barış işte bu anaların yüreğinde. Barış bu anaların vicdanlarında. Tüm anaların, asker ve gerilla analarının bir daha çatışmaların yaşanmaması, ölümlerin yaşanmaması için vicdanlarını, yüreklerini ortaya koymaya davet ediyorum. Olası bir çatışmaya karşı tüm kadınları ‘dur’ demeye çağırıyorum. Ölümler olmasın istiyoruz."
