Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Türkiye kalkınıyor, 2023 Türkiye'sinde 500 milyar dolarlık ihracat yapacağız ve milli gelir kişi başına 25 bin dolar olacak'' dedi.
Arınç, Çırak Eğitimi ve Öğretimi Vakfı'nın düzenlediği, 2 bin çırak öğrenciye elbise ve kırtasiye malzemesi dağıtım töreninde, gençlerle bir arada olmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Çıraklık eğitiminin önemine değinen Arınç, şöyle konuştu:
''Çırak eğitimi, Türkiye için de sizin için de fevkalade yararlı. Çırak eğitimine, mesleki ve teknik eğitime Türkiye'nin çok ihtiyacı var. Yaptığınız işi küçümsemeyin, hor görmeyin. Biz size muhtacız, Türkiye size muhtaç. Çünkü çırak denince, arkadan kalfalık, arkadan ustalık denince bir işi en iyi yapan insan akla gelir. Bizim eğitim sistemimizin, geçmişte yanlışlıklarından bahsederken derlerdi ki; 'her şeyi çok az bilen insan yetiştirir.' Gerçekten öyleydi, sorduğunuz zaman adam bir şeyler biliyor ama, bildiği şeyler yarım yamalak. Halbuki gerçek eğitim sisteminde bir işi en iyi şekilde yapan insanı yetiştirmek lazım. Sizin yaptığınız iş böyle bir iş.
''Çıraklık dediğimiz şey, esnaf ve sanatkarlıksa, esnaf ve sanatkarlıkta Türkiye'de hem ahlaki temeli olan, hem de toplum yapımızın omurgasını oluşturan çok hayırlı bir hizmet'' diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, esnaf ve sanatkarlığın temelinin Ahi Evran geleneğine dayandığını söyledi.
Türkiye'nin her yerinde her yıl bu geleneğin yaşatıldığını belirten Arınç, ''Eskiden bir mesleği öğretirken ustalarımız, büyüklerimiz o kadar itina gösterirler di, diyelim ki bir yemeni, bir tamirci, bir inşaatçı...Her sanat dalında insanlara o kadar iyi eğitim verirlerdi ki sonunda kuşaklarını birlikte takınırlar, 'sen artık bu işi yapabilirsin' derlerdi. Eğer sonra yaptığı işlerde bir aksaklık çıkarsa papucu dama atılırdı. Bu gelenek o zamandan kalan bir şey. Herkesin yaptığı iş çok iyi olmak zorundaydı'' dedi.
Bu gelenekle yetişenlerin Türkiye'de çok hayırlı işler yaptığına inandığını dile getiren Arınç, Manisa'da yaşayan ''Şekerci Hüseyin Dede''nin hikayesini anlattı.
Yemenici ustası olan Hüseyin Dede'nin çok sevildiğini, hayır işlerinde de dükkanının uğrak yeri olduğunu belirten Arınç, ölmeden önce ise anne ve babası ile eşinin yanı yerine, ustasının yanına gömülmek istediğini vasiyet ettiğini aktardı.
Hüseyin Dede'nin şimdi ''her şeyi öğrendiği'' ustasının yanında yattığını ifade eden Arınç, ''eskiden böyleydi. Ben inanıyorum ki OSTİM'de de böyledir. Sizler, çok güzel insanlardan çok güzel şeyler öğreneceksiniz, işinizi yapacaksınız, işinizle övüneceksiniz, Türkiye'de sizlerle övünecek'' dedi.
Çıraklık eğitimi alanların, OSTİM'de çalışanların büyük çoğunluğunu oluşturduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:
''Yaptığınız iş çok güzel bir iş. Türkiye'de çoğu zaman, 'ne demek çıraklık, okuyalım, liseye gidelim, oradan üniversiteye gidelim, arkasından da nasıl olsa maaşlı bir iş buluruz' diyenler olabilir. Ama Türkiye'de yaşıyorsunuz, belki ağabeylerinizden, ablalarınızdan üniversiteyi bitirenler de vardır. En azından bugün sokaklarda atanamayan öğretmenler diye kendilerine isim takan, binlerce insanın, öğretmen atamaları beklediğini görüyorsunuz. Bazen mühendisler, bazen planlamacılar, bazen tarihçiler, felsefeciler...'4-5 sene oldu hala atanamadım' diye bekliyorlar. Üniversiteyi bitirmek ayrı bir şey, kamuda hizmet almak ayrı bir şey. Özel sektörde de bunun bir karşılığı yoksa çoğu zaman işsiz kalınabiliyor. O yüzden üniversite mezunu olup, küçük bir sermaye ile işe bağlayan, işportacılıktan belki bir dükkan açamaya giden, lokantacılık yapmaya başlayan üniversite mezunları var. Ben şunu söylemek istiyorum; Sizin yaptığınız işin garantisi var. Bugün sanayide herkes kalifiye eleman istiyor. Ara elamanından tutun, kalifiye elemana ihtiyacımız var. Çalışacaksınız, üreteceksiniz.''
Bursa'nın sanayisinden ve gelişmişliğinden örnek veren Arınç, kentte 550 bin çalışan olduğunu, hepsinin de kalifiye eleman olduğu için yüksek ücret aldıklarını aktardı.
Çıraklık eğitimi öğrencilerine ''geleceğiniz parlak'' diye seslenen Arınç, ''Çünkü, Türkiye kalkınıyor, 2023 Türkiye'sinde 500 milyar dolarlık ihracat yapacağız ve milli gelir kişi başına 25 bin dolar olacak. Neyle yapacağız bunu, büyüyerek, gelişerek yapacağız ve Türkiye'nin sanayileşmesi sizlerin elleriyle olacak'' ifadelerini kullandı.
''Benim elim çok fazla iş görmedi, ama dilim biraz iş görüyor''
Ağabeyinin hem çalışıp hem okuyarak sonunda profesör hatta kurucu rektör olduğunu da aktaran Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
''Benim elim çok fazla iş görmedi, ama dilim biraz iş görüyor. Biz de siyasetçiyiz. Bizim de çıraklık dönemimiz oldu, kalfalık dönemimiz oldu, ustalık dönemindeyiz diyemeyeceğim, hala kalfalıkta adım atıyoruz. Ama ben size bakarak söylüyorum ki siz bizden çok daha önemli çok daha başarılı olacaksınız.''
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam da mesleki eğitimin önemine değindi. Sağlam, ''Gerek sanayisini, gerek ihracatını, gerekse kişi başına düşen gelirini özellikle de ulusal gelirini aşağı yukarı son 10 yılda 3 misline yakın artıran bir ülke olarak mutlaka mesleki eğitime ihtiyacımız var'' dedi.
OSTİM Başkanı Orhan Aydın ise 5 bin işletmenin bulunduğu OSTİM'de kaliteli üretim yapmaya çalıştıklarını, bunun en önemli ayağını ise nitelikli elemanların oluşturduğunu söyledi.
Çırak Eğitimi ve Öğretimi Vakfı Başkanı İbrahim Karakoç ise geleneksel hale getirdikleri yardım kampanyasının 25'ncisini düzenlediklerini ve çıraklık eğitimi alan öğrencilere katkılarının sunacağını anlattı.
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Arınç, temsili olarak bir öğrenciye giyecek ve kırtasiye ürünlerini verdi.