ÖNE ÇIKANLAR :
MAGAZİNTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 16 Nisan 2013 Salı 18:20

Fazıl Say'a hapis cezası

Fazıl Saya hapis cezası

Fazıl Say "Dini değerleri aşağılama" suçlamasıyla yargılandığı davada hapis cezasına çarptırıldı.


Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, ''halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı'' iddiasıyla yargılandığı davada, bu suçtan 10 ay hapisle cazalandırılmasına karar verildi. Bu hüküm, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bırakıldı.

İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Fazıl Say katılmadı. Say'ı avukatı Meltem Akyol temsil etti. Duruşmada, şikayetçiler Ali Emre Bukağılı ve Orkun Şimşek ile avukatları hazır bulundu.

AVUKATI: ''SAY'IN AŞAĞILAMA KASTI YOK''

Yabancı gazetecilerin de yoğun ilgi gösterdiği duruşmada, mütalaaya karşı söyleyecekleri sorulan Say'ın avukatı Akyol, daha önce yaptıkları yazılı ve sözlü savunmaları tekrar ettiğini belirterek, şunları söyledi:
''Dava konusunun, özel ve teknik bir yargılamayı gerektirmediği kanaatindeyiz. Hukuki mütalaadan, aleyhimize olanları kabul etmiyoruz. Takdiri mahkemeye bırakıyoruz. Sanığın söylemlerinde aşağılama ve hafife alma kastı olmadığı kanaatindeyiz. Sanığın müsnet suçtan beraatine karar verilmesini talep ederiz.''

''YAYIN YOLUYLA, KAST VE ISRARLA İŞLENEN SUÇ''

Hakim Hulusi Pur, duruşmada söz isteyen şikayetçilerin avukatlarının bu talebini reddederek, davaya ilişkin kararını açıkladı.

Buna göre Hakim Pur, sanık Fazıl Say'ın eylemini, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3. maddesinde ön görülen, ''Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' hükmü gereğince sabit bulduğunu ifade etti.

Suçun işleniş şekli, sanığın kastı, suç işlemesindeki ısrarı, suçun işlendiği zaman ve yeri, sanığın güttüğü amaç ve saikini de göz önüne alarak Say'ı 8 ay hapis cezasına çarptıran Hakim Pur, eylemin yayın yoluyla işlenmiş olması nedeniyle bu cezayı yarı oranında arttırarak önce 12 aya, sanığın duruşmalardaki tavır ve davranışlarına göre de 1/6 oranında indirim uygulayarak 10 ay hapis cezasına düşürdü.

Hakim Hulusi Pur, Say hakkında verdiği 10 ay hapis cezası hükmünün açıklanmasını, sanığın sabıkasız oluşunu dikkate alarak, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bıraktı.

TWİTTER'DAN YAZMAYLA BAŞLAYAN DAVA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sosyal paylaşım sitesi twitter'de yazdığı bazı yazılarda, ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama'' suçunu işlediği gerekçesiyle Fazıl Say'ın, ''halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak'' suçundan 1,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.

SAY'DAN İLK AÇIKLAMA

Fazıl Say, ''halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı'' iddiasıyla yargılandığı davada, 10 ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından kararı değerlendirdi.

Say: "Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye’deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir." ifadelerini kullandı.

AB SÖZCÜSÜ:  "ENDİŞE VERİCİ"

 Avrupa Birliği Komisyonu, piyanist Fazıl Say'ın bir sosyal paylaşım sitesindeki ifadeleri nedeniyle "dini değerleri aşağılamak" suçundan hapis cezasına çarptırılmasından endişe duyduğunu bildirdi.

AB Komisyonu Sözüsü Maja Kocijancic, olağan basın toplantısında bir soru üzerine, eski AB Kültür Elçisi Say'a verilen cezayı endişeyle öğrendiklerini belirterek, ifade özgürlüğü vurgusu yaptı.

Kocijancic, "AB Komisyonu, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ifade özgürlüğüne tam saygı göstermesinin öneminin altını çiziyor" dedi.

KÜLTÜR BAKANI: "TEMENNİ ETMEDİĞİM BİR ŞEY"

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, piyanist ve besteci Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili, "Ben kuşkusuz hiç kimsenin söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemem. Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla muhatap olmasını, yargı kararlarıyla muhatap olması temenni etmediğim bir şeydir" dedi.
     
İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen ve Türkiye'nin odak ülke olduğu kitap fuarına katılan Bakan Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
   
 Piyanist Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Çelik, ifade özgürlüğüyle ilgili Türkiye'nin gerçekleştiği özgürlük alanının her geçen gün büyüdüğünü belirterek, şöyle konuştu:
   
 "Gördüğünüz gibi son yargı paketiyle birlikte ifade özgürlüğünün önündeki engeller biraz daha kaldırıldı. Ben kuşkusuz hiç kimsenin, söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemem. Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla muhatap olmasını, yargı kararlarıyla muhatap olması, doğrusu bu benim temenni etmediğim bir şeydir. Ama nihayetinde de yargı karşısında sanatçı, kültür adamı, sıradan vatandaş, politikacı hepimiz eşit durumdayız. Ortaya çıkan sonuç nihayetinde bir yargı kararıdır. O sebeple söyleyebileceğim fazla bir şey yok."
     
Çelik, 10 aylık ceza süresi konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de, "Hukukçuların değerlendirmesi gereken bir mesele. Ben hiçbir vatandaşımızın, sanatçıların, kültür adamlarının, politikacıların, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüyle ilgili bir sorun yaşamasını istemem. Yargı kararlarıyla, süreçleriyle muhatap olmasını istemem. Ama neticede ortaya çıkan bir yargı kararıdır" diye konuştu.
     
"İngiltere'de ifade özgürlüğüne ilişkin eleştirilere maruz kalıyor musunuz" sorusuna karşılık Bakan Çelik, hiçbir eleştiriye maruz kalmadığını ifade etti. Türkiye'deki demokratik standartların yükseltilmesinin, yargı reformlarının İngiliz mevkidaşlarının farkında olduğunu kaydeden Çelik, "Hatta burada tam tersine verilen mesaj şu, bu fuarda Türkiye'nin şeref konuğu olmasının edebiyatımızın gücü kadar, Türkiye'nin demokrasisinin gücüyle, dış politikasının etkinliğiyle, giderek büyüyen ekonomik ivmesiyle, genç nüfusuyla, edebiyata duyulan ilginin artmasıyla alakalı olduğunu özellikle belirttiler" ifadelerini kullandı.
 

KAYNAK:
DHA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER