ÖNE ÇIKANLAR :
KÜLTÜR-SANATTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 30 Mart 2013 Cumartesi 12:24

Nasreddin Hoca Sempozyumu’na yoğun ilgi


Türk Dünyası, Nasreddin Hoca Sempozyumu’nda buluştu
Kazakistan’ın başkenti Astana’da“Türk Dünyasının Ortak Değeri Nasreddin Hoca ve O’nun Türk Mizahındaki Yeri” konulu sempozyum düzenlendi.
Astana Yunus Emre Kültür Merkezi (AYETKM) tarafından Avrasya Devlet Üniversitesinde düzenlenen sempozyuma; Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Türkiye’den akademisyen ve araştırmacı yazarlar katıldı.
Avrasya Üniversitesi öğrencilerinin dinleyici olarak katıldığı sempozyumda, Türk Dünyası’nın ortak değeri haline gelen Nasreddin Hoca masaya yatırıldı. Bu çerçevede Hoca ’nın hayatı, mizah anlayışı, fıkraları ve alınacak dersler ile birlikte, geniş bir coğrafyada tanınmasının ve bugüne kadar unutulmamasının sebepleri ele alındı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Astana Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü İbrahim Yıldırım, yaptıkları faaliyetlerin esasında Türk Dünyası’nın ortak değerlerini ortaya çıkararak tanıtmak olduğunu söyledi. Yeni yetişen nesillerin bu değerleri tanıması gerektiğini kaydeden Yıldırım, Nasreddin Hoca’nın milli mizahta marka olduğunu beyan etti.

Avrasya Üniversitesi Kazak Dili Edebiyatı Başkanı Prof. Dr. Seyit Kaskabasov, Kazakistan’da Hoca Nasır olarak bilinen mizah ustasının insanı her yönüyle eğiten bir öğretmen olduğunu söyledi. Nasreddin Hoca fıkralarının kısa ve öz olduğuna dikkat çeken Kaskabasov, Türk dünyasına mal olmuş bu şahsiyeti, her ülkenin ayrıca sahiplenmesinin bir zenginlik olduğunu dile getirdi.

Bakü Devlet Üniversitesi’nden gelen Prof. Dr. Ramiz Asker, Azerbaycan’da Hoca Nasreddin fıkralarının çoğunda Hoca ve Emir Timur arasında geçen meselelerin ele aldığını belirtti. Hoca’nın nerde ve ne zaman doğduğu ile alakalı çelişkili bilgilerin olmasının önemli olmadığına değinen Asker, toplumların tarihinde Nasreddin Hoca gibi karakterlerin her zaman olduğunu, esas olanın gelecek nesillere bunun iyi tanıtılması ve gerekirse ders kitaplarında buna yer verilmesi olduğunun altını çizdi.

Özbekistan’dan toplantıya iştirak eden Uluslararası Ortatürk Dil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bahtiyar Karimov, Özbek halkının gözünde Nasreddin Hoca’nın bilge, hazır cevap ve iyi bir örnek şahsiyet olarak öne çıktığını kaydetti. Verdiği örneklerde diğer Türki halklarda anlatılan fıkralardaki Hoca karakterini karşılaştıran Karimov, Nasreddin Hoca’nın pozitif yönünün her zaman daha ağır bastığını belirtti.
Uluslararası Manas Kırgız -Türk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden gelen Ulanbek Alimov ise Nasreddin Hoca fıkralarını felsefi açıdan değerlendirdi. Alimov, Kırgızistan’da Nasreddin Hoca’nın fıkra anlatımında dile bir terim olarak girdiğini kaydetti.

Sempozyumun moderatörlüğünü yapan Kazakistan Zaman Gazetesi Genel Müdürü Dr. Ahmet Alyaz da, Nasreddin Hoca’nın hayatı hakkında bilgi verdi. Yazılı kaynaklarda ilk defa 16.yüzyılda Saltuknağme’de Nasreddin Hoca’nın adının zikredildiğini kaydeden Alyaz, Türkiye’de Nasreddin Hoca’nın mizahtaki önemini anlattı. Göle maya çalan Hoca’nın aslında onu izleyenlerin ön yargılarını yıkarak bir ders verdiğini vurgulayan Alyaz, Nasreddin Hoca’nın verdiği derste, imkansız gibi görünen şeylerin aslında gayret ve deneme ile aşılabileceğine iyi bir emsal teşkil ettiğini söyledi.

Etkinliğe katılan öğrenciler de bildikleri Nasreddin Hoca fıkralarını kürsüden anlatarak sempozyuma renk kattılar.Sempozyum aile fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
 

KAYNAK:
CİHAN
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER