İslami İlimler Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özek, "Tiyatro, müzik ve diğer bütün sanat dalları İslam'da vardır ama İslam'ı yorumlayan alimlerin yorumunda bunlar yoktur. Bizim bugün çektiğimiz sıkıntı yorumlardan kaynaklanıyor" dedi.
Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İslami İlimler Araştırma Vakfı tarafından İslam ve Sanat Sempozyumu düzenlendi. Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'ndaki sempozyum öncesinde Gebizli Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Kemal Önder tarafından Kur'an-ı Kerim okundu.
İslami İlimler Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ali Özek, yaptığı konuşmada, vakfın 44 yıl önce kurulduğunu ve gerek Türkiye'de gerekse İslam aleminde öncü rol oynadığını söyledi.
Vakfın bugüne kadar 20 uluslararası 50 de ulusal ilmi toplantı yaptığını belirten Özek, "İlim sanatla birleşmezse sadece ilim olarak bir fayda vermez. Bilim adamının ilmi nakilden ibarettir. Bildiklerini başkalarına nakleder. Yani bizim bilgilerimiz aslında mevcuttur. Biz onları sadece öğreniyoruz. Ama bunun yanında yenilikler yapan akıl var. İşte bu araştırma aklıdır. Biz vakfı bu amaçla kurduk" dedi.
Özek, Türkiye'nin teknik alanda ilerlediğini ancak bu ilerlemeyi sosyal bilimlerde gerçekleştiremediğini, Türkiye'de dünya çapında bir sosyolog da bulunmadığını vurguladı.
Sanatın İslam'ın özünde olduğunu ifade eden Özek, "İslamiyet yüce bir inancın son derece gelişmiş bir tatbikatıdır ve yüce bir inançtır. Çünkü İslamiyet'te her şey kul ile Allah arasındadır. Günahı kul işler ama affı Allah yapar. Eğer biz Müslümanlığı tam olarak anlasak bize yeter" diye konuştu.
İslam'da resim ve diğer sanatların olduğuna değinen Özek, şunları kaydetti:
"Tiyatro, müzik ve diğer bütün sanat dalları İslam'da vardır ama İslam'ı yorumlayan alimlerin yorumunda bunlar yoktur. Bizim bugün çektiğimiz sıkıntı yorumlardan kaynaklanıyor. Bir gün Hazreti Peygamber'e üzerinde bazı süslemeler olan kaftan hediye ediliyor. Efendimiz bu kaftanı alıyor ve sahabeden birine veriyor. Kendisi giymiyor ama sanatı ve resmi yasaklamıyor."
Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ögke de sanatın bir medeniyetin esaslı göstergelerinden olduğunu söyledi. Ögke, sempozyumda, İslam tarihinde gelişen ihya faaliyetinin çeşitli sanat dallarındaki iz düşümlerini keşfetmeye çalışacaklarını anlattı.
Akdeniz İlahiyat Araştırmaları Ödülleri
Sempozyum kapsamında ilahiyat alanında yapılan ilmi araştırmalar ve akademik çalışmaları teşvik etmek amacıyla "Akdeniz İlahiyat Araştırmaları Ödülleri" de verildi.
Ödüller için bu yıl 16 başvuru yapıldı ve çalışmalar 6 kişilik jüri tarafından değerlendirildi. Eserler özgünlük, araştırma yöntemi, düşünce ve meselelere yaklaşım, yazım üslubu, alanının klasik ve modern kaynaklarından istifade düzeyi gibi açılardan değerlendirildi.
Yapılan değerlendirmeye göre Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Turhan, "Cerh-Ta'dil İlminin Hicri İlk İki Asırdaki Gelişim Seyri" isimli doktora teziyle birincilik ödülüne layık görüldü. Turhan, ödülünü Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Ramazan Çetinkaya'dan aldı.
Değerlendirmede, "Çağdaş Tefsirlerde İsrailiyata Yaklaşım ve Kitab-ı Mukaddes Bilgileri" adlı doktora teziyle Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mesut Kaya da ikinci oldu. Kaya'ya ödülünü Kepez Kaymakamı Savaş Tuncer verdi.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Kızılkaya ise "Hanefi Mezhebi Bağlamında İslam Hukukunda Külli Kaideler" başlıklı kitabıyla üçüncü oldu. Kızılkaya, ödülünü Antalya Müftüsü Osman Artan'dan aldı.
Türkiye'nin değişik üniversitelerinden 56 akademisyen ve araştırmacının katıldığı sempozyum, iki gün sürecek.
