ÖNE ÇIKANLAR :
KÜLTÜR-SANATTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 16 Ağustos 2017 Çarşamba 15:51

'Çöpten çıkan sanat'

Çöpten çıkan sanat

Sanatçı Halil İldeniz, adını "kelaynak" kuşundan alan tasarım atölyesinde düzenlenen workshoplarla, katılımcıların geri dönüşüm malzemelerinden yeni ürünler ortaya çıkarmasına katkı sunuyor.


Sanatçı Halil İldeniz, Kadıköy'de adını nesli tükenme tehlikesi altında bulunan "kelaynak" kuşundan alan tasarım atölyesinde, katılımcıların geri dönüşüm malzemelerinden yeni ürünler yapmalarına imkan sağlıyor.

İldeniz, Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı'nın karşısında kurduğu atölyesinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyeye, tükenmekte olan sanat ve tasarım anlamındaki uygulamalara dikkati çekmek amacıyla "kelaynak" adını verdiklerini söyledi.

Çalışmalarına 2015 yılından beri devam ettiklerini belirten İldeniz, özellikle yenilenebilir ve çevre dostu projelere önem verdiklerine işaret etti.

Geri dönüşüme dair yaptıkları atölye çalışmalarında, kullanılmayan eşyaların görsel anlamda hoş etki yaratacak ürünlere dönüştürüldüğünü vurgulayan İldeniz, şunları anlattı:

"Bu belki bir sanat çalışması değil ama elimizdeki malzemelerle sanatsal ve tasarımsal dilde bir çalışma yapma düşüncesi. Projelerimizi genelde festivallerde ve organizasyonlarda workshop gerçekleştirerek devam ettiriyoruz. Bu workshoplar sadece plastik sanatlar, sanatın ve tasarımın bağlamındaki konular olmayacak. Gastronomiden spora birçok bilim dalından çalışmaları içerecek. Konusunun uzmanı eğitmenlerimiz çalışmalarında katılımcıların keyifli uygulama yapmasını ve bazen de bir seminer ortamında bilgi edinmesini sağlayacak."

 Çocukların hayal dünyasının gelişmesine katkı

"Çöpten çıkan sanat" isimli atölye çalışmasını, "geri dönüşüm malzemelerinin yeniden sanatsal ve tasarımsal bir uygulamanın içinde yer alması" olarak niteleyen İldeniz, şöyle devam etti:

"Aslında bu yeni bir şey değil. Sanat tarihinde birçok örneğini gördüğümüz bir çalışma ve artık okullarda çocukların geri dönüşüm malzemelerine dair bilincinin artırılması açısından uygulanan bir workshop. Mesela hepimizin her zaman kullanıp tükettiği nesnelerden doğada cam şişe 4 bin yılda, bir kutu kola 10 yılda, bir pet şişe 400 yılda ve telefon kartları bin yılda doğada çözülüyor. Bizim burada yaptığımız eğlenceli bir uygulama. Katılımcılar evlerinden getirdikleri ya da çevrelerinden buldukları eşyalardan yeni bir ürün ortaya çıkarıyor. Uygulama özellikle çocukların hayal dünyasının gelişmesine katkı sağlıyor. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz çalışmalara hem çocuklar hem gençler hem de yetişkinler katıldı. Hepsinin çok keyif aldığını gördük. Katılımdaki yoğunluk, insanların bu tür uygulamalara ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Çocuklar keyif aldıkları hikayeleri kurguladı. Özellikle çocukların uygulamalarındaki hayal gücü çok iyi. Yetişkinler bazen diğer nesneleriyle birlikte kullanabilecekleri işlevsel estetik görseller üretiyorlar. Bazen sadece hoşlarına giden ya da birilerinin hediye ettiği ve nasıl değerlendireceklerini bilmedikleri eşyaları bir araya getirip seyir zevki yüksek bir ürüne dönüştürüyorlar."

Sanatçı İldeniz, "Çöpten Çıkan Sanat" başlığı altında gerçekleştirilen atölye çalışmasında sanata ve tasarıma dair farklı bir bakış açılarının olduğunu anlatan İldeniz, bu yüzden farklı yaş ve meslek gruplarından insanların çalışmalara katılarak kendilerine yeni bir alan açabileceklerini düşündüğünü kaydetti.

Suriyeli mülteciler için "Umuda Yolculuk" çalışması

Atölye çalışmasında elektrik mühendisi Türker Çiftçi "Çöpten Yeşeren Umut", proje yöneticisi Sema Seymen"Geri Dönüşüm Ormanı", öğrenci Mahir Edemir "Karmaşa", sanatçı Damla Karadere "Dönüşüm ağacı" ve öğrenci Elif Seymen "Umuda Yolculuk" adlı çalışma yaptı.

Katılımcılardan Elif Seymen, çalışmanın kendisi açısından faydasına işaret ederek, eski malzemelerini değerlendirmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Atölyede atık malzeme olarak görülen ve gözden çıkarılan eşyaların değerlendirildiğini vurgulayan Seymen, "Atık malzemelerin bir araya gelip güzel şeyler, hatta bir sanat eseri oluşturabildiğini gördük. Yaptığım çalışma, Suriyeli mültecilerin yaşadıklarıyla ilgiliydi. Ne yazık ki birçok Suriyeli mülteci boğularak can veriyor. Çalışmamla onların yaşadığı tehlikeli yolculuğu, geldikleri ve gittikleri yeri anlatmak istedim." diye konuştu.

KAYNAK:
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER