CHPnin Bolu mitingi
CHP'nin Bolu mitingi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin, "Berkin, bizim oğlumuzdur. O, bir demokrasi şehididir, onu her zaman anacağız" dedi.
Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, seçim otobüsünde bugün hiç müzik çalmadıklarını söyledi.
Berkin'in bugün toprağa verildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Demokrasi, güzel bir şeydir değerli kardeşlerim. İnsanların düşüncelerini özgürce açıkladıkları rejimin adı demokrasidir. Kimse korkmaz demokrasiden. Korkmamalıdır da zaten. Eğer düzgün ve temiz bir siyaset varsa vatandaşın eleştirisine siyasetçi kulak kabartır. Olur ya, bir yerde hata, yanlışımız vardır. Bir yerde biz bir yanlış yapmışızdır. Vatandaş bize hatırlatır. Gezi eylemlerini hepiniz biliyorsunuz. Gençlerimiz eylem yaptı. Meydanlar kapatıldı. Allah aşkına, bu meydanlar neden yapılmış? 'İnsanlar toplansın' diye. Meydanın özelliği budur zaten. meydanlar yasaklanmaz. İnsanlara yasakladılar.
Gezi Parkı eylemleri sırasında çok sayıda genç çocuk gözünü ve 10'a yakın genç de hayatını kaybetti. Yazık, günah değil mi?"
Anayasa'da "izin alınmadan, şiddet içermediği müddetçe her gösterici izinsiz gösteri yapabilir" hükmü bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bu konuda Anayasa'da yasak olmadığını anlattı.
"Berkin, 15 yaşındaydı, annesi sabahleyin onu ekmek almaya göndermişti" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ekmek alacaktı. Her aile bunu yapar. Çocuğunu bakkala gönderir. 'Makarna ekmek, gazete al' diye gönderir. Berkin'i de gönderdiler. Berkin, bir biber gazı kurşunu ile yaralandı. Yoğun bakıma kaldırıldı. 200 günü aşkın süredir direndi. Hayata direnmesini, hayata kavuşmasını çok isterdim ama olmadı. Bugün toprağa verdik. O, bizim oğlumuzdur. O, bir demokrasi şehididir. Onu her zaman anacağız."
Yüreğinde insan sevgisi olan kişinin kendisine oy versin, vermesin bütün yurttaşları kucaklayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren yurttaşlarla bu hırsızları ayırıyorum. İkisi farklı. Onlar düzgün insanlar" ifadesini kullandı.
AK Parti'nin vatandaşlardan yolsuzluğu, yoksulluğu önlemek, yasakları kaldırmak, demokrasi getirmek için oy istediğini, vatandaşların da verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Şeb-i Arus'ta, 17 Aralık'ta bütün maskelerinin düştüğünü ileri sürdü.
AK Parti'nin yolsuzluk yaptığını, yasakları getirdiğini, polis ve savcıları. emniyet müdürlerini değiştirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:
"Kendi arabasını gönderip, özel valiyi getirdi İstanbul'a. İçişleri Bakanı yaptıkları yeni adam. Efkan Ala, 'ala' demekte biraz şey ama alacakaranlık kuşağında geziyor 'namussuz.' Ne diyor? Emniyet müdürüne telefon ediyor. 'O savcının yazısını yırt, at çöpe' diyor. Kimsin sen ya, kimsin sen? 'Mahkeme kararını uygulama' diyor. Neden 'uygulama' diyor. 'Bu hükümet işi' diyor. Ya hangi hükümet mahkeme kararını uygulamaz? Anayasa suçu işliyorlar. Anayasa'yı çiğnediler. Zaten Meclis Başkanı ne demişti? 'Anayasa'nın 138'inci maddesi çöktü, artık bu ülkede yargı, adalet yoktur' demişti. Geldiğimiz nokta budur. O nedenle söylüyorum. Onlar devleti yıktılar, biz yeniden inşa edeceğiz. Vatandaşa hizmet etmek üzere."
-"Adalet kutup yıldızı gibidir"
Kılıçdaroğlu, ülkenin bütün kurumları çalıştığı takdirde Türkiye'yi yönetmenin çok zor olmadığını söyledi.
İktidara geldiklerinde, ilk 4 ayda Siyasi Ahlak Yasası çıkartacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Artık kirlilikten, bu ülkeyi siyasetten arındırmamız lazım. Düzgün insanlar siyasete gelsin. Her görüşten insanımız olabilir. Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri içinde de çok düzgün insanlar var. Bakın, CHP Genel Başkanı olarak bunu söylüyorum ama balık baştan kokar. Hırsız yukarıdaysa aşağıdaki korkudan ses çıkaramıyor" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'taki "rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun" mali boyutunun 85 milyar avro olduğunu ileri sürdü.
Maliyetin Türk Lirası ile 247 milyar, eski para ile 247 trilyon olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu parayla 2 milyon 831 bin işsize 8 yıl süreyle asgari ücret üzerinden para ödenebileceğini, 300 bin öğretmenin atamasının yapılabileceğini, 30 yıl bunlara maaş ödenebileceğini, her emekliye 25 bin lira ikramiye verilebileceğini, 6 GAP, 30 Marmaray yapılabileceğini, 5 bin 363 adet F-16 uçağı alınabileceğini savundu.
- "Paralel devlet" iddiaları
"Biz hiçbir darbeyi kabul etmeyiz. Ne 12 Mart'ı, ne de 12 Eylül'ü" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Halkın üstünlüğünden başka hiçbir güç tanımayız biz. Bunlar geldi, darbe yaptılar. Ne darbesi? Hukuk darbesi, Anayasa darbesi yaptılar. Hukuku kaldırlar, adaleti katlettiler. Ne darbesinden söz ediyor? 'Paralel devlet darbe yapmış.' 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Bunlar yönetmiyor mu 12 yıl? Bunlar demediler mi? 'Ne istediniz de vermedik?' Merak ediyorum, bu kol saatini, 700 bin liralık kol saatini bakana paralel devlet mi verdi? Umreye paralel devlet mi gönderdi? Senin oğlunun evine 1 milyar doları paralel devlet mi koydu? İçişleri Bakanı'nın evine 7 kasayı paralel devlet mi koydu?"
Ayın 18'inde Meclisi toplayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan. Rüşvet konusunda tam bir çağlayan, 28 seferde 52 milyon dolar götürmüş. Saat, umre hariç. 50 milyon dolar. Ben şimdi Bolu'nun vicdanına, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren saygıdeğer vatandaşlarıma sesleniyorum. 52 milyon doları bir arada gören Bolulu vatandaşım var mı? Bolulu kardeşim var mı? Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler. Sözde valilik yapmış. O da 10 seferde 10 milyon dolar götürmüş. Daha mütevazi. 10 seferde 10 milyon dolar. Hani telefon ediyor ya sabahın yedi buçuğunda... Oğlum, diyor. 'Ne var' diyor. 'Babacığım, polisler bastı.' 'Evde ne var, ne yok' diyor. 'Babacığım, sen biliyorsun, birkaç kuruş var' diyor. 'Kaç sıra var oğlum' diyor, 'onu söyle.' '1 trilyon civarında para var' diyor, babacığım. Bu konuşmalar öyle montaj falan değil. Bütün bu konuşmalar mahkeme kararı ile alınmış dinlemeler.
Hepsi gazetelerde yer aldı. Onlar istedikleri kadar 'montaj' desinler, yukarıda Allah var. Rahmetli babam derdi ki 'oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur."
- "Arkadaş, sen kendine güveniyorsan..."
Kılıçdaroğlu, mitingdekilerin "hükümet istifa" sloganları üzerine şöyle konuştu:
"Hükümet istifa eder mi? Hükümetin istifa etmesi için bir adam olması lazım. Baş çalan, adam mı? Ar damarı olması lazım. Utanma duygusu insana özgüdür. Bunlarda ar damarı yok ki. Olsa böyle bir şey, insan milletin önüne çıkmaz. Şimdi ben merak ediyorum. Mesela CHP Genel Başkanı olarak benim oğlumun evinde 1 milyon dolar para çıksaydı. 4 tane merkez yönetim kurulu üyesinin oğlunun evinde milyonlarca paralar çıksaydı. Ben bir mahkemeye telefon edip, 'şu iş adamını mahkum edin' deseydim. Allah aşkına ne olurdu bu ülkede?
Oturuyor, kalkıyor bir sürü hakaret ediyor. Etsin, hiç önemli değil çünkü adam yerine koymadığım için ne söylerse söylesin ama eskiden ben buna derdim ki... Adam yerine koyuyorduk. Arkadaş, sen kendine güveniyorsan, senin istediğin televizyon kanalında, senin istediğin gazetecilerle çıkalım milletin önüne, onlar soru sorsunlar, ben de cevap vereyim, sen de cevap ver. Amerika'da böyle, Fransa'da böyle, Japonya'da böyle, her yerde böyle. Oturalım, vatandaş kararını versin. Evinde otursun televizyonun karşısına, kim doğruyu söylüyor. kim yanlış söylüyorsa söylesin, vatandaş da dinlesin. 17 Aralık'tan sonra ben onunla aynı televizyon kanalına çıkmam. Onun elini sıkmam. Ona 'Başbakan' demem. Onun yeni unvanı baş çalandır artık."
"Bir bakan daha var. Egemen Bağış, o da 3 seferde 1,5 milyon dolar götürmüş" diyen Kılıçdaroğlu, "Baktık, neden bu kadar az götürmüş. Rıza Sarraf, 'Ona rüşveti çikolata kutusunun içinde, 500-500 götürün' diyor. O da 500 -500 almış. Bunların hepsi gazetelerde var. Hepsinin hesabını soracağız. Ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını soracağım. Kul hakkını yiyenlerin hesabını soracağım" şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu, partisinin il ve ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı.
(Bitti)
 


AA
Haber Tarihi: 12 Mart 2014 Çarşamba 19:19Haber Adresi: http://www.yazete.com/politika/chpnin-bolu-mitingi-753261.html