ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 19 Nisan 2017 Çarşamba 13:17

Yıldırım: Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar

Yıldırım: Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar

Başbakan Yıldırım, "Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar. Millete fatura çıkaracağına başarısızlığı kendinde ara." dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti 116. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda  yaptığı konuşmada, halk oylamasına ilişkin referandumla ilgili olarak, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen 'evet' oylarındaki anlamlı artış, bölgenin terör örgütlerinin çağrılarına prim vermediğini açıkça ortaya koymuştur. Vatandaşlarımız birliği, beraberliği, kardeşliği, birlikte Türkiye olmayı tercih etmişlerdir. Bu sağduyulu yaklaşımdan ve şuurdan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum." dedi.

Yıldırım, "Çeşitli iletişim mecraları kullanılarak insanları sokağa davet etmek, sonuçları tanımamak asla ve asla kabul edilemez. Milletin iradesine saygı duyduğunu ifade etmek yerine, sandıktan çıkan sonuca gölge düşürme çabası boştur, anlamsızdır, faydasızdır. Bu en başta oy veren vatandaşlarımıza yapılmış çok büyük ayıptır ve haksızlıktır." ifadelerini kullandı.

"Anamuhalefet partisine düşen, yaptıkları itirazın sonucunu beklemektir"

"Şimdi anamuhalefet partisine düşen, yaptıkları itirazın sonucunu beklemektir." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bunun aksine yapılacak her hareket, hukukun dışına çıkmak olacaktır. Türkiye bir hukuk devletidir, dolayısıyla hiç kimsenin hukuksuz, sorumsuz bir tutum sergilemesi asla hoş karşılanmayacaktır."

"Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar"

Yıldırım, "Milletin kabul ettiğini sen kabul etmezsen ne yazar. Millete fatura çıkaracağına başarısızlığı kendinde ara." şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun 50 milyona yakın insanımızın sandığa giderek oyunu kullandığı bir seçime gölge düşürme çabası hem üzücüdür hem de büyük talihsizliktir. Bir anamuhalefet partisi başkanının siyasette her türlü sonucun sokakta değil, sandıkta olduğu gerçeğini bilmesi gerekir."

"Siyasi tartışmaların zemini, meşru siyaset zeminidir"

"Çok açık ve net ifade ediyorum; siyasi tartışmaların zemini, meşru siyaset zeminidir." ifadesini kullanan Yıldırım, "Herkese davetimiz bu meşru zemini korumak olmalıdır. Her vatandaşımdan istediğim, bu süreçte azami hassasiyet göstermesidir, tahriklere kapılmadan uzak durmalı ve sonucu sükunet içerisinde izlemelidir. Siyaset yapıyorum diye kimse kimsenin duygularıyla oynamaya kalkmasın." şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey ağzını 'hayır hayır' demeye o kadar alıştırmış ki 16 Nisan'da sandığa gitmemiş gibi 'hayır hayır' demeye devam ediyor. Neymiş, bu halk oylamasının sonuçlarını tanımayacakmış. Bu ne demektir, eğer sen bu sonuçları tanımazsan, bu sonuçları ortaya koyan millet de seni tanımaz kardeşim."

Yıldırım, "Türkiye'de şeffaf bir şekilde yapılan, sınırsız bir propaganda alanı sağlanan ve içeriden, dışarıdan yedi düvelin izlediği, taraf olduğu bir halk oylamasının sonucunu hazmetmek zorunda anamuhalefet partisi. Demokrasiye inanıyorsa, demokrasiyi içselleştirmişse hazmetmek mecburiyetinde." dedi.

"Çareyi sokakta aramak anamuhalefet partisine yakışmaz"

Çareyi sokakta aramanın, kaos ortamı oluşturmaktan medet ummanın anamuhalefet partisine yakışmayacağını dile getiren Yıldırım, şunları söyledi.

"Eğer böyle bir iş içerisinde olursa millet gereken cevabı verir. Türkiye bir hukuk devletidir, hiçbir anarşiye, sokak faaliyetine, yasaları çiğneyecek hiçbir fiili duruma rıza göstermemiz söz konusu değildir. Ben milletime çağrı yapıyorum, provokasyonlara gelmeyin, tahriklere kapılmayın ve buna benzer çağrılara kulak asmayın."

"Türkiye'nin gündeminde herhangi bir seçim yoktur"

Yıldırım, "Yapacak çok işimiz var. Ülkemizin ekonomisini daha da büyütmek, yatırımları daha da hızlandırmak, reformları hayata bir bir geçirmek ve 2019'un 3 Kasımı'na hazırlanmak. 2019'da iki seçimimiz var; Bir tanesi 2019 Mart sonu yerel seçimler, belediye seçimleri, bir de 3 Kasım 2019'da yaptığımız bu anayasa değişikliğine göre Birleştirilmiş Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimleri olacak. Bunun dışında Türkiye'nin gündeminde herhangi bir seçim yoktur, vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya gerek yok, yapacak çok işimiz var." dedi.

"Kılıçdaroğlu yenilgisini gürültüyle, tahrikle bastırmak istiyor"

"CHP, Anamuhalefet Partisi kendi eski fabrika ayarlarına döndü." ifadesini kullanan Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu yenilgisini gürültüyle, tahrikle bastırmak istiyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor, belli ki durumunda sıkıntı var. Bizim işimiz onların iç meseleleriyle uğraşmak değil, biz yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

"Anamuhalafete son tavsiyemiz, millete itaat edin rahat edin"

Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Anamuhalefet Partisi, AK Parti'ye karşı meşru siyaset kaygısı taşımayan bir çizgide siyaset yapma yolunu tercih ediyor. Bunun bedelini her seferinde sandıkta ödemesine rağmen bu alışkanlığı bir türlü terk etmiyor. Bu tavrı esasen Türk milletini ve Türkiye demokrasisini küçümseyen bir ruh halinin yansımasıdır. Milletle, vatandaşla barışık olsa kendileriyle de kavgalı olmaktan kurtulacaklar ama ne yazık ki bunu başaramıyorlar. Hayırdan hayırsız bir sonuç çıkarmak isteyen anamuhalafete son tavsiyemiz, millete itaat edin rahat edin." 

"Oyların değerlendirmesini serinkanlılıkla yapacağız

Yıldırım, "Bütün teşkilatımızla, çıkan bu sonucu, bölgede alınan oyların değerlendirmesini önümüzdeki süreçte sakin bir şekilde, serinkanlılıkla yapacağız. Bütün teşkilatlarımıza buradan ilan ediyorum, bölgenizdeki durumu tahlil eden ayrıntılı bir raporu kısa zamanda genel merkeze iletmenizi istiyorum." şeklinde konuştu.

"Demokrasiye bundan böyle balans ayarı verecek tek merci millettir"

Vesayet odaklarının siyasete müdahalelerini sona erdirmek için bu değişikliğin önemli bir başlangıç olduğunu kaydeden Yıldırım, "Demokrasiye bundan böyle balans ayarı verecek tek merci millettir. Biz, siyaseti her zaman milletle beraber yaptık, 'millete rağmen' iş yapmak asla bizim tarzımız olmadı, olmayacak." dedi.

Yıldırım, "Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim kararının resmen açıklanması ve Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla, Cumhurbaşkanımızın AK Parti'ye dönmesinin önündeki anayasal engel tamamen kalkmış olacaktır. Partimizin kurucusu, liderimiz ve şimdi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı, partimize bir an önce gelip katılması, üye olması için sabırsızlıkla bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"İtirazlar YSK'nın değerlendirmesi sonucu kamuoyuyla paylaşılacak"

Yıldırım, toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada da halk oylamasına ilişkin referandum sonucuna itirazlarla ilgili olarak, "Yapılan bu itirazlar Yüksek Seçim Kurulunun değerlendirmesi sonucu kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bizim onun üzerine bir laf söylememiz yanlış olur. Bizim işimiz değildir, biz görevimizi yaptık, sandığı milletin önüne getirdik ve milletin kararını vermesini sağladık." dedi.

Kabine revizyonu iddiaları ile ilgili olarak da Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu seçim sadece anayasa ve hükümet değişikliği konusunda bir sonuç ortaya koymamıştır. Aynı zamanda bu seçimden bütün partilerin alması gereken mesajlar da vardır, biz de AK Parti olarak kendi payımıza düşen mesajı aldık. Mesaj, 'Tamam, AK Parti'ye olan güven devam ediyor ancak şu şu hususlarda da daha dikkatli olmanız gerekiyor' diye bize bir de not düşüyor. Bu yüzden de gerek yerel yönetimlerde gerek teşkilatlarımızda gerek hükümet faaliyetlerinde daha vatandaş memnuniyetini artıracak ne gerekiyorsa o hususlarda adımlar atacağız." 

"Türkiye bir birlik, beka mücadelesi veriyor"

Başbakan Yıldırım, "Türkiye bir birlik, beka mücadelesi veriyor. Bu mücadele hiç ama hiç tereddüde uğramadan, rehavete düşmeden devam edecek. Pazar günü yaptığımız halk oylamasının da bize verdiği mesaj, terörle mücadelenin kararlılıkla sürmesi ve milletin birliğinin, kardeşliğinin artarak devam etmesidir." şeklinde konuştu.

"Halk oylaması demek, 'doğrudan halkın iradesine müracaat etmek' demektir." ifadesini kullanan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bir kez daha altını özellikle çiziyorum, bu halk oylamasında 'evet' diyenler de 'hayır' diyenler de başımızın tacıdır. Milletin sözünün üzerine söz söylemek beyhudedir, boştur, ayıptır."

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER