ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 02 Kasım 2014 Pazar 15:02

Uludağ'da 'ağaç kıyımı var' diye eylem yaptılar

Uludağda ağaç kıyımı var diye eylem yaptılar

Milli Park kapsamındaki Uludağ'da ağaç kesimini protesto eden çevreciler, 'Bursa uyuma, milli parka sahip çık' ve 'Sermaye, Uludağ'dan elini çek' şeklinde sloganlar attı.


Bursa Barosu, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (Doğader) Nilüfer Kent Konseyi Uludağ Çalışma Grubu, Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT) Zirve Dağcılık Bursa Şubesi temsilcilerinin katılımıyla kurulan Uludağ’a Dokunma Platformu, Uludağ’da ağaç kesimi yapıldığını ileri sürerek eylem düzenledi. Sarıalan'da platform adına açıklama yapan Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, milli park ilan edilerek koruma altına alınan alanların Avrupa’da yüzde 11,5, dünyada yüzde 6 olmasına rağmen Türkiye’de bu oranın yüzde 1 seviyesinde olduğunu öne sürdü.

Bundan 53 yıl önce 1961 yılında ‘Milli Park’ ilan edilen Uludağ’da 33 bitki türü ile beraber, bin 320 endemik bitki türünün koruma altına alındığını hatırlatan avukat Atabek, şunları kaydetti: "Ormanları ve su kaynaklarıyla sadece Bursa için değil, tüm güney Marmara için yaşamsal öneme sahip olan Uludağ, sermaye, devlet ve yerel yönetim işbirliğiyle oluşan yapılaşmalardan dolayı her geçen gün ‘Milli Park’ özelliğini kaybetmektedir. Milli Parklar Kanunu’na göre; ekolojik denge ve doğal eko sistem bozulamaz, yaban hayatı, bitki ve ağaç türleri tahrip edilemez. Savunma amaçlı askeri tesisler dışında hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez. Uludağ’da endemik bitki türlerinin en yoğun bulunduğu alan üzerine geçmiş dönemde oteller ve kayak pistleri yapıldı. Son dönemde Sarıalan ve Çobankaya’da bölgesinde ağaç kesilerek yapılan bungolovlar, inşaatı başlanan ve yapımı planlanmış sosyal tesisler, kongre merkezleri, spor tesisleri, otoparklar, AVM inşaatları ve en son yeni teleferik inşaatı gibi yapılaşmalar; 53 yıl önce devleti yönetenlerin koruma altına aldığı Uludağ’ı, yine devleti yönetenlerin gözden çıkardığını gösteriyor. Bu gün buraya toplanma amacımız Uludağ’daki yapılaşmayı hızlandıran ve bir turizm merkezi haline dönüştüren, mahkeme kararlarının ve kanunların hiçe sayıldığı yeni teleferik projesidir. Teleferik projesinin ilk ortaya çıktığı 1. projede istasyon alanlarına çok geniş ticari alanlar içerdiği ve bir milli parkta olmaması gereken otel inşa planı bulunduğu için açtığımız davayı kazanarak iptal ettirmiştik."

AĞAÇ KATLİAMI YAPILDI İDDİASI

Ortaya çıkan 2. projeye itirazda bulunmadıklarını anlatan Atabek, teleferik inşaatı devam ederken ağaç kesilmeden yüksek direklerle geçileceği planlanan Sarıalan - Uludağ 2. bölge arasındaki yoğun ormanlık alanda gözlerden uzak biçimde projede değişik yapılarak ağaç kesimine başlanması üzerine dava açtıklarını hatırlattı. Teleferik inşaatının 30 Temmuz 2013'de Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından durdurulduğunu belirten atabek, "Uludağ’a Dokunma Platformu bileşenleri olarak, mahkeme kararının uygulanması için kesim alanı denetlenmesi, bilgilendirici broşür dağıtımı, basın açıklamaları gibi çeşitli eylemler yaptık. Nisan 2014’de Bakanlığa, kesilen ağaçların yerine yeni fidanları dikmek için başvurduk ama mahkeme süreci bahane edilerek, ‘hayır’ cevabı aldık. Kısacası artık Milli parklarda ağaç kesmek yasal, ağaç dikmek ise yasa dışı olmuştu. 10 ay boyunca mahkeme kararına uyuyormuş gibi görünen yöneticiler, Mayıs 2014 de Bursa Valisi'nin 'Teleferiği ağaçların üstünden oteller bölgesine götüreceğiz'’ açıklamasından sonra yüksek direkli plana döndüklerini öğrendik." diye konuştu.

Avukat Eralp Atabek, Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun ‘ağaç kesmeyeceğiz’ açıklamasından iki hafta sonra ‘Pilon’ (Direk temel alanı) gerekçesiyle 2. Bölge Sobran Deresi’nden Sarıalan’a doğru planlanan teleferik güzergahı üzerinde 500 metrelik alanda yaklaşık 700 ağacın daha kesildiğini iddia etti. Atabek, şöyle devam etti: "Bu durumu resmi olarak belirlemek için Asliye hukuk mahkemesine dava açtık. Mahkeme bilirkişi heyeti bu ağaçların yeni kesildiğini 1 Temmuz 2014 tarihli raporla kanıtladı. Bu rapor, Orman Bakanlığı’nın, Milli Parklar Müdürlüğü’nün, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve teleferik yapımını üstlenen Leitner Şirketi’nin, mahkemenin verdiği kararı tanımadığı, hiçe saydığı, görev ihlali yaptığı ve devlet aleyhine suç işlendiklerinin açık kanıtıdır. Hukuki süreç devam ederken, yöneticiler adaleti yok sayıp, basın aracılığıyla ‘Bir ağaç bile kesmeden, teleferiğin otellere gidecek' yalanıyla Bursa halkını kandırmayı sürdürdüler. Oysa bu açıklamalar yapılırken bile ağaçlar kesiliyordu. Şu anda üzerinde durduğumuz yol, Teleferik direklerine malzeme götürmek için ağaç keserek ve bitki türlerini yok ederek yaklaşık 2 ay önce yine yasa dışı olarak açılmıştır. Milli Park orman içinde ağaç keserek bu yol gibi daha bir çok yol açılmıştır."

'MAHKEME KARARINA RAĞMEN İNŞAATLAR BİTİRİLDİ'

Uludağ Milli Parkı Çobankaya bölgesinde inşasına başlanan bungolov (kütük ev) için açtığımız davayı da değerlendiren Atabek, "Bursa 3. İdare Mahkemesi konuyla ilgili iptal kararı verdi. Mahkeme kararını verdiğinde bungolov inşaat işi yarı yarıya tamamlanmıştı. Ocak 2014 tarihinden sonra üzerinde çivi dahi çakılmaması gereken kütük evler yapımı Milli Parklar Müdürlüğü tarafından mahkeme kararı ihlal edilerek tamamlandı. Mahkemece iptal edilen bu yapılar kanunsuz biçimde tamamlanarak hazır duruma getirildi. Çobankaya’da da Orman Bakanlığı, Milli Parklar Müdürlüğü mahkeme kararlarını yerine getirmeyerek suç işlemiştir. Sonuçta Uludağ devletin korumakla yükümlü olduğu bir alan halinden çıkarılıp, hukuk yok sayılarak, devlet eliyle yok edilen bir alan haline dönüştürülmüştür. Uludağ Milli Parkı toplumsal ve ulusal bir değerdir. Hukuku yok sayan yöneticilerin, çok uluslu şirketlerin, rantiyecilerin ve talancıların çiftliği değildir. Uludağ Bursa’nın yaşam kaynağıdır. İnsanıyla, ağacıyla, bitkileriyle ve yaban hayatı ile bin bir canlının vatanıdır. Uludağ turizm merkezi değil, milli parktır. Milli Park Kanunları uygulanmalıdır." sözlerini kaydetti.

KAYNAK:
CİHAN
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER