Muğla'nın Fethiye ilçesinde tatile gelen Kanada ve Koreli turistler hem tatil yapıyor, hem de meslek sahibi oluyor. Tatil boyunca ağaç ve deri işleyen turistler, ülkelerine götürecekleri hediyelerini de yine kendi yaptıklarından seçiyor.
Deniz, kum, güneş üçgeninin dışına çıkarak farklı bir tatil geçirmeyi amaçlayan turistler, tercihlerini Fethiye'den yana kullanıyor. Fethiye'de bulunan sanat kampına gelen turistler, burada normal bir tatil paketinde bulamayacakları çeşitlilikte tatillerini yapabiliyor. Sanat kampına hemen her ülkeden gelen gençler, burada seramik, kilim dokuma, örgü örme, cam mineleme ve fotoğrafçılık yanında deri ve ağaç işçiliği yapıyor. Bahçede yetişmiş ürünlerden organik yemeklerle beslenen turistler beceri işlerinin yanı sıra doğa yürüyüşlerine çıkarak bölgeyi tanıma imkanına sahip oluyor.
Eğitmenleri eşliğinde atölye tezgahına oturan turistler kullanılmış derileri yeniden dizayn ediyor. El becerileri ışığında derileri kesip biçen ve onları yeniden işleyen turistler cüzdan, çanta ve hediyelik eşya yapıyor. Mühendis, öğretmen, öğrenci ve işçi sınıfındaki turistler bu şekilde mesleklerinden farklı bir dalda el becerilerini sergiliyor.
Kore'den tatil için Fethiye'ye gelen Mee Kyung deri işleme atölyesinde elinde makas ve iğne ile farklı bir tatil geçirmenin tadını yaşıyor. Eğitmenlerin yardımı ile artık istediği her motifi yapabildiğini aktaran Kyung, arkadaşlarının hediyelerini kendisinin yaptığını söylüyor. Kyung ile aynı tezgahı paylaşan Kanadalı turist Daria Murales de tatilini farklılaştıranlardan. Sanatsal ve kültürel çalışmalar içerisinde tatil yapmayı sürekli hayal ettiğini aktaran Murales, burada öğrendiği yeni uğraşını ülkesinde de sürdürmeyi amaçladığını aktardı. Arkadaşlarına cüzdan dizayn ettiğini de sözlerine ekleyen Murales, bu şekilde hediye masrafından kurtulduğunu açıkladı.
Yerli ve yabancı turistlere atölyesinde iş öğreten eğitmen Didem Çelebioğlu, bu şekilde turistlere farklı bir tatil imkanı sunduklarını anlatıyor. Kampa katılan turistlerin kamp sonunda kendi dizayn ettikleri çantaları ile kampı terk ettiğini ifade eden Çelebioğlu, "Sadece iş yapmıyorlar burada. Aynı zamanda eğleniyorlar. Kullandığımız malzemeleri atık derilerden kullanıyoruz ki çok fazla zayiat olmasın diye. Dediğim gibi bu insanlar sadece tatile gelmiyorlar bir şeyler öğrenmeye ve aynı zamanda dinlenmeye geliyorlar. Güneşlenmek ve denize girmek yerine öğrenirken eğlenebiliyorlar." dedi.
Öte yandan Kayaköy Sanat Kampı'nda deri işleme atölyesinin yanında bir de ağaç oyma atölyesi bulunuyor. Burada da turistler ağaç kütüklerine belirledikleri figürleri işleyerek el becerilerini ve sanatsal yönlerini geliştiriyor.