ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 21 Mayıs 2014 Çarşamba 17:36

Şehit madenci çocukları dava açtı

Şehit madenci çocukları dava açtı

Madenciler, fonda bulunan 13,5 milyon liralık parayı almak için Çalışma Bakanlığı'na dava açtı.


Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, 1983 yılında meydana gelen grizu faciasında kaybettikleri babalarının yerine işe giren madenciler, o dönemde kendileri için oluşturulan bir fon olduğunu ve fondaki paranın dağıtılmadığını öğrendi. 

Kandilli Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi'nde 7 Mart 1983'te meydana gelen, 103 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciasında, ülke çapında toplanan yardımların, ölen madencilerin yakınlarına dağıtılmadığı, oluşturulan bir fona aktarılarak havzadaki tüm iş kazalarında ölen madencilerin yakınlarına maaş olarak verildiği ortaya çıktı. Amele Birliği yönetimine seçilen ve 1983 yılındaki grizuda babası Ahmet Yiğit'in yerine işe giren Metin Artırmak ve Çetin Yiğit, fark ettiği parayı şehit aileleri ve iş arkadaşları ile paylaştı. 103 madencinin yakınları şu anda 13.5 milyon lira bulunan fonun, tasfiye edilerek paranın kendilerine dağıtılması için hukuk mücadelesi başlattı.

103 madencinin yanında, daha sonra havzada meydana gelen iş kazalarında ölen veya çalışamayacak duruma gelen madencilere ve yakınlarına 'ölüm aylığı', 'malullük aylığı' ve 'öğrenim yardımı' adı altında fondan maaş bağlandı. Yönetmelik ile fondan yararlanma süresi ise 10 yıl ile sınırlandırıldı. Ancak 1992 yılında Kozlu'da meydana gelen grizu faciasında toplanan yardımların valilik tarafından Amele Birliği'ne devredildiği, buradan da paranın hak sahiplerine dağıtıldığını öğrenen şehit madenci çocukları Ankara İdari Mahkemesi'ne dava açtı.

"31 SENE SONRA AYNI ACIYI BİR KEZ DAHA YAŞADIM"

Açılan dava ile ilgili açıklamada bulunan şehit madencinin oğlu ve 28 yıllık madenci Çetin Yiğit, 31 sene sonra öğrendiği bu gerçekten sonra aynı acıyı bir daha yaşadığını söyledi. Çetin, "Bizler 31 yıl önce bu acıyı beraber yaşadık. Ben babamı 31 yıl önce burada şehit olarak verdim. 12 yaşındaydım. 8 kardeştik. Bugünlere kolay gelinmedi. Zorluklar içerisinde geldik. Bizim adımıza o zamanlarda yardım kampanyası başlatılmış. Bu yardımların ne şekilde geliştiğini bilmiyorduk. O zamanlar yaşlarımız ufak, annelerimiz cahildi. Bizleri yönlendiren kimse olmadığı için bunları bilmiyorduk. Daha sonra zaman süreç işledikçe 30 yıl sonra biz Amele Birliği'ne, Metin Artırmak arkadaşımız ile birlikte seçildiğimizde bu yıl öğrendik. Öğrendikten sonra ben o 31 yıl önceki acıya geri döndüm. O yardımların fona dönüştürülmesi çok acı bir gerçek oldu. Bu olayı şehit aileleri ve arkadaşlarımla paylaşma gereği duydum. Sorumluluk hissettim. Olayı Amele Birliği yönetimine taşıdık. Yönetim, konunun kendileri ile ilgili olmadığını ve Çalışma Bakanlığı'nın yönergeyi yürüttüğü ve oraya müracaat etmemiz gerektiği belirtildi. Bizler de şehit aileleri olarak müracaat ettik. Çalışma Bakanlığı, bize, fonun 10 yıllık olduğunu, 10 yıl boyunca bu fondan yararlandırıldığımızı, 18 yaşını doldurduktan sonra da fondan yararlanamadığımız ifade edildi. Fondaki para ise 1983 yılında meydana gelen grizu faciasından dolayı oluşan bir para. 83 grizusundaki şehitlerin eş ve çocuklarına dağıtılması için biz Çalışma Bakanlığı'ndan gelen ret cevabından dolayı dava açmak zorunda kaldık. Mahkemeden bize ret geldi. Biz de temyize başvurduk. Şu anda temyiz sürecini bekliyoruz. Biz şunu istiyoruz. Fon kurulması iyi bir şey. Bu fon kurulurken dönemin valisi, sendika başkanı, SGK bölge müdürü ve Amele Birliği başkanı bu fonu kurarken bu ailelere sormaları gerekirdi. Sormadan bu fonu kurup da bizlerin haberdar edilmemesi gerçekten üzücü bir şey. Bu fondan maden şehitleri ve kaza geçirenler yararlanıyor. Ancak Kozlu'da 1992 yılında meydana gelen grizu faciasından sonra yine fon oluşturulmuş. Kampanya akabinde valilikte para toplanıyor. Amele Birliği, valilikte toplanan para için müracaat ediyor. Valilik, parayı veriyor. Bu para Amale Birliği tarafından hak sahiplerine teslim ediliyor. Bizler de 1983 yılındaki grizu faciasında toplanan 13,5 milyon (13,5 trilyon) liranın bu faciadaki ailelere dağıtılması için dava açtık. Dava açmak zorunda bırakıldık. Biz yine buradan şehit aileleri ve çocukları olarak haykırıyoruz. Kendim de bir mağdur olarak. Bu paranın 83 grizusundaki ailelere dağıtılmasını istiyoruz." dedi.

Çetin, ayrıca, Soma'da meydana gelen facia sonrasında ölen 301 madencinin sivil şehit sayılması için başlatılan uygulamanın, diğer maden şehitleri için de uygulanması gerektiğini söyledi.

"DANIŞTAY KARARINI BEKLİYORUZ"

1983 yılındaki grizu faciasında ölen babasının yerine işe giren Baki Turan da konuyla ilgili Danıştay'ın kararını beklediklerini söyledi. Turan, şöyle dedi: "Madencilik, gerçekten meşakkatli ve zor bir meslek. Madencilikle ilgili bugün bilen bilmeyen herkes yorum yapıyor. Bu konuyla ilgili fikirlerini açıklıyor. Özellikle Soma'daki facia sonrasında görevli savcının yapmış olduğu açıklamalar sonrasında o kazanın nasıl olduğu konusunda bazı intibalar uyandı. Olmaması gereken, yaşanmaması gereken bir kaza ve 301 madenci meslektaşımız hayatını kaybetti. Geride yüzlerce dul ve yetim kaldı. Bu acıları dindirebilmek için ülke çapında bir yardım kampanyası başladı. Bizler şunu talep ediyoruz. Bizler için de yurt içinden ve dışından yardım toplandı. Bu yardımların bize ulaştırılmadığını tam 30 sene sonra öğrendik. Bunun neden dağıtılmadığı konusunda sorduğumuzda tatmin edici cevap alamadık. Bu konuda 1 sene önce dava açtık. Mahkeme sonucu da bizleri tatmin etmedi. Konuyu Danıştay'a taşıdık. Danıştay sonucunu bekliyoruz."










KAYNAK:
CİHAN
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER