Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Necmettin Erbakan'ı anma etkinliğiyle ilgili eleştirilere, "Kucaklaşmamıza vesile olan bir toplantıyı nasıl olup da siz ayrıştırıcı bir üslupla ele alırsınız? Allah'tan korkmaz mısınız? Bazıları da 'plaketler verildi' diyor. Biz, anma merasiminin arkasından iştirak edenlere hocamızın 'Davam' kitabını okumaları için hediye ettik." dedi.
Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında iki önemli hadisenin yıl dönümünün yaşandığını anımsatarak, bunlardan birinin eski Genel Başkan ve Başbakan Necmettin Erbakan'ın vefatı, diğerinin ise postmodern darbe olarak anılan 28 Şubat süreci olduğunu vurguladı.
28 Şubat'ı Necmettin Erbakan'ın attığı adımların önünü kesmeyi hedefleyen bir müdehale olarak nitelendiren Karamollaoğlu, bazılarının bu sürecin bin yıl süreceğini söylediğini ancak çok daha kısa sürede bu süreçte aktif rol oynayanların mahcup olduklarını bildirdi.
Hem Türkiye'de hem de dünyada Necmettin Erbakan'ın toplantılarla anıldığına işaret eden Karamollaoğlu, ancak birilerinin bunu istismar etme noktasına götürdüğünü dile getirdi.
Karamollaoğlu, Türkiye'nin en büyük probleminin ne olduğu sorulduğunda iç çekişmeyi, kutuplaşmayı, kamplaşmayı başa koyduklarını belirterek, bundan kurtulmadan ülke üzerinde oynanan oyunların boşa çıkartılamayacağını vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı Necmettin Erbakan'ı anma programıyla ilgili eleştirilere cevap veren Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Kucaklaşmamıza vesile olan bir toplantıyı nasıl olup da siz ayrıştırıcı bir üslupla ele alırsınız? Allah'tan korkmaz mısınız? Bazıları da 'plaketler verildi' diyor. Biz, anma merasiminin arkasından iştirak edenlere hocamızın 'Davam' kitabını okumaları için hediye ettik. Yani eğer hocamızı tam tanıyamamışlarsa bu kitabı okuduklarında hocamızın neler düşündüğünü, ufukunun ne kadar geniş olduğunu, prensiplerinin hangi temeller üzerine inşa edildiğini daha iyi anlayacaklar, öğrenecekler diye. Bunu bile istismar etmeye kalkanlar belki bazı kesimler nezdinde itibar görürler ama ne bu milletin nezdinde ne de Cenabıhak indinde bunlar itibar görmezler. Çarpıtmalar kimseye fayda sağlamaz. Biz, bu toplantıyı tertip ettiğimiz zaman Yenikapı ruhu diye anlaşılan, ortaya konulan bir anlayışla herkesi kucaklamak istedik. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sayın Başbakan, Meclis Başkanı dahil bütün siyasi parti başkanlarına, bütün milletvekillerine, önemli kuruluşların başkanlarına davetiyeler gönderdik. Biz, Sayın Cumhurbaşkanımızı veya Başbakanımızı orada görsek memnun olurduk ama güzel mesajlar gönderdiler."
Programa Anamuhalefet partisi Genel Başkanı'nın katıldığını hatırlatan Karamollaoğlu, "Ben elbette böyle bir toplantıya gelip, hocamızı bizimle birlikte anmalarını önemli gördüm. Bundan niye gocunuyor herkes. Davet ederken Sayın Kılıçdaroğlu'na ısrarla, 'Mutlaka gelin' diye bir direncimiz olmadı. Sağolsun, o telefon etti, 'Ben katılacağım' dedi. Ama biz Yenikapı'ya giderken parti başkanlarına gidip nasıl 'Mutlaka gelmelisiniz, bu birlikteliği sağlamalıyız, millete bizim yek vücut olduğumuzu göstermeliyiz.' diye ısrar ettiklerini biliyoruz. Hadiseleri çarpıtmak bize fayda vermez." dedi.
Karamollaoğlu, insanların birbirlerine karşı husumet besler hale getirilmeye çalışıldığını savunarak, bunun hesabının Cenabıhak huzurunda nasıl verileceğini sordu. Karamollaoğlu, "Ben bu hususu söyledim diye gidip başka şeye çekmeye çalışacaklar. Yok arkadaş. Hak haktır, batıl da batıldır. Siz hiçbir zaman iyi niyetle atılan adımları kötüye yorumlayamazsınız." ifadesini kullandı.
Türkiye'de sağcılık-solculuk, ilericilik-gericilik kalmadığını, "kimin haktan, kimin sömürgecilerden yana olduğu" mücadelesi bulunduğunu belirten Karamollaoğlu, bunun gözardı edilemeyeceğini bildirdi.
- Halk oylaması
Bugün iktidarda bulunanların, geçmişte beraber çalıştıkları insanlar olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, iktidardakilere, haklı oldukları her yerde sonuna kadar destek vereceklerini dile getirdi. Karamollaoğlu, "Haksız gördüğümüz bir yerde de müsaade etsinler 'bu haksızdır' deme hakkını bize tanısınlar. Biz onu kendilerine duyduğumuz husumetten dolayı değil, tam tersi duyduğumuz şefkatten, sevgiden dolayı söylüyoruz. Onun için 'dost acı söyler' dedik." değerlendirmesinde bulundu.
Karamollaoğlu, Türkiye'de olağanüstü hal olduğunu belirterek, bir oylamaya gidilirken olağanüstü halin devamının ciddi problemler doğuracağını kaydetti.
