ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 03 Nisan 2013 Çarşamba 10:38

Mesleki zararını sigorta ödeyecek


Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Uzm. Dr. Hasan Çağıl, acil servislerde görev yapan doktorların müdahale esnasında hastaya verdikleri zararların sigorta tarafından karşılanacağını açıkladı. Acil servislerde tutulan nöbetlerin bütün hekimler için ‘mesleki faaliyet’ kapsamında olduğu dile getiren Çağıl, “Dolayısıyla acil servislerinde genel tababet icrası kapsamında gerçekleştirilen tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı hususunda tereddüt edilmemelidir.” dedi.

Hasan Çağıl, kamu hastaneleri genel sekreterliklerine gönderdiği yazıda, kuruma bağlı sağlık tesislerinde çalışan tabip ve uzman tabiplerin acil servislerde ifa ettikleri görevler sebebiyle, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasının korumasından faydalanıp faydalanamayacakları hususunda yaşanan tereddütler bulunduğunu dikkat çekti. Konunun incelendiğine işaret eden Çağıl, Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair 1219 Sayılı Kanunun Ek 12'nci addesine atıfta bulundu: “Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorunda oldukları yolunda amir hükme yer verilmiş ve akabinde zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esaslarının Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirleneceği belirtilmiştir.”

Dr. Çağıl, 21 Temmuz 2010’da 27648 Sayılı Resmi Gazete'de ‘Tıbbi Kötü Uygulamalara İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın yayınladığını dile getirdi. Dr. Çağıl, “Bu şartların A.1 maddesinde ‘1219 Sayılı Kanunun Ek 12'nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine ve bu taleple bağlantılı yargılama gideri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar.’ denilmek suretiyle sigortanın kapsamı belirlenmiştir.” ifadesini kullandı.

A.2 maddesinde ise sigortanın coğrafi sınırlarının belirlendiğine vurgu yapan Çağıl, şöyle devam etti: “Burada da sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ifa ettiği ‘mesleki faaliyet’ için geçerli olduğu, A.3 maddesinde de ‘Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat taleplerinin teminat dışında kalacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere bu düzenlemede, tabipler ve uzman tabiplerin söz konusu teminatlardan istifade edebilmeleri poliçede belirtilen mesleki faaliyetin ifa edilmesi şartına bağlanmış ve fakat tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinde mezkur ‘mesleki faaliyete’ ilişkin açık bir tanıma yer verilmemiştir. Dolayısıyla sigortanın kapsamının belirlenebilmesi için öncelikle hukuk kuralları ve etik kurallar çerçevesinde ‘mesleki faaliyet’in kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. 1219 Sayılı Kanun’un 1'inci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icrası ve herhangi bir surette hasta tedavisi için tıp fakültesi diplomasına sahip olmak şartı getirilmiş, yine 8'inci maddesinde genel tababet icrası kapsamındaki hastalıkların tedavisinin tüm hekimler tarafından gerçekleştirilebileceği, ancak herhangi bir uzmanlık dalında meslek icrası için uzmanlık vesikasına sahip olunması gerektiği belirtilmiştir. keza Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi'nin 3’üncü maddesi ile hekime, vazifesi ve ihtisası ne olursa olsun acil hallerde hastaya müdahale ve yardımda bulunma mükellefiyeti getirilmiş, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları'nın 10'uncu maddesinde de ‘Hekim, görevi ve uzmanlığı ne olursa olsun, gerekli tıbbi girişimlerin yapılmadığı acil durumlarda, ilk yardımda bulunur’ denilmiştir. Görüldüğü üzere, genel tababet kapsamında, hekimlik mesleğinin icrası için tıp fakültesi diplomasına sahip olmak yeterli olup, uzman hekimler de acil hallerde genel tababet çerçevesinde her türlü tıbbi işlemi gerçekleştirme vazife ve yetkisini hâiz bulunmaktadır.

Ayrıca, yataklı tedavi kurumlarındaki nöbet hizmetleri Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği ve bu yönetmeliğe istinaden 16/10/2009 tarihli ve 27278 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiş ve bu şekilde acil servis hizmetlerinin hangi usûl ve esaslar dâhilinde ve ne şekilde yürütüleceği ortaya konulmuştur. Bu bağlamda kurumumuza bağlı sağlık tesislerinde acil tıp uzmanları dışındaki diğer branş uzmanları tarafından da acil servislerde sorumlu uzman tabip nöbeti tutulmakta ve acil vakalarda ilk ve öncelikli müdahale bu tabipler tarafından bizzat ya da gözetim ve denetimlerinde tabipler tarafından gerçekleştirilmektedir.”

Sağlık hizmetlerinin 'geciktirilemez ve ertelenemez' nitelikte olduğuna vurgu yapan Dr. Çağıl, açıklamasını şöyle tamamladı: “Sağlık hizmetlerini yürütmekle yükümlü olan kamu otoriteleri tarafından bu kapsamda yapılacak görevlendirmelerde, hukuka veya etik kurallarına aykırılıktan bahsedilemeyeceği gibi hekimlik mesleğinin icrasını sadece uzmanlık dalları ile sınırlamak hizmet gerekleri nazara alındığında hem hukuken hem fiilen mümkün değildir. Bu durumda tıp doktoru unvanını haiz olan her tabip mekan, branş ve zaman sınırlaması olmaksızın acil olan her hastaya genel tababet kaideleri çerçevesinde müdahale etmek yetki ve sorumluluğunda olduğundan, acil servislerde tutulan bu nöbetlerin bütün hekimler için ‘mesleki faaliyet’ kapsamında olduğu ve dolayısıyla acil servislerinde genel tababet icrası kapsamında gerçekleştirilen tedaviler esnasında tıbbi hizmet kusuru meydana gelmesi halinde oluşan zararın da sigorta teminatı kapsamında yer alacağı hususunda tereddüt edilmemelidir.”
 

KAYNAK:
CİHAN
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER