ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 27 Mart 2017 Pazartesi 11:19

"Erkeklerde kalça kırığı sonrası ölüm oranı daha fazla"

"Erkeklerde kalça kırığı sonrası ölüm oranı daha fazla"

Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Balkan: "Erkeklerin kalça kırığı sonrasında ölüm oranı kadınlara göre 23 kat daha fazladır. Sigara içmek, aşırı alkol kullanımı, düşük kalsiyum ve d vitamini alımı, fiziksel aktivite yoksunluğu, zayıf olmak, ailede kemik erimesi olması hastalık riskini artırmaktadır" "Yaşı 50 ve üzeri olan erkeklerde yaşam süresi boyunca osteoporoza bağlı kırık olasılığı yüzde 13 ila yüzde 30 arasındadır. Kırıklar sıklıkla kalça, omurga ve el bileğinde gerçekleşir"


Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Fevzi Balkan, erkeklerin kalça kırığı sonrasında ölüm oranının kadınlara göre 2-3 kat daha fazla olduğunu belirterek, "Sigara içmek, aşırı alkol kullanımı, düşük kalsiyum ve d vitamini alımı, fiziksel aktivite yoksunluğu, zayıf olmak, ailede kemik erimesi olması hastalık riskini artırmaktadır." dedi.

Balkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kemik kütlesinin azalmasına bağlı oluşan, kemik erimesi olarak da bilinen osteoporozun, kırık oluşma riskini artırmasıyla ciddi iş gücü kaybına yol açan önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade etti.

Yıllarca kemik erimesi denilince akla menapoz sonrası kadınlarda oluşan kemik erimelerinin geldiğini, erkek ve kadınlarda 30'lu yaşlardan itibaren kemik kütlesinin aynı oranda azalmaya başladığını ancak menapozun etkisiyle kadınlarda 50 yaşından sonra belirgin hale geldiğini aktaran Balkan, şöyle devam etti:

"Osteoporozda kemikler zayıf hale gelir ve kırılma olasılığı artar. Genelde bir kemiğiniz kırılana kadar hiçbir belirti göstermez. Osteoporoz veya osteopeni (orta düzeyde düşük kemik kütlesi) olan kişilerin yaklaşık yüzde 20'si erkeklerdir. Yaşı 50 ve üzeri olan erkeklerde yaşam süresi boyunca osteoporoza bağlı kırık olasılığı yüzde 13 ila yüzde 30 arasındadır. Kırıklar sıklıkla kalça, omurga ve el bileğinde gerçekleşir. Erkeklerin kalça kırığı sonrasında ölüm oranı kadınlara göre 2-3 kat daha fazladır. Sigara içmek, aşırı alkol kullanımı, düşük kalsiyum ve d vitamini alımı, fiziksel aktivite yoksunluğu, zayıf olmak, ailede kemik erimesi olması hastalık riskini artırmaktadır."

- "Kemik eremelirinin yüzde 60'ının sebebi bulunamaz"

Doç. Dr. Fevzi Balkan, osteoporozu saptamanın en yaygın yolunun kemik yoğunluğu testi yaptırmak olduğunu vurgulayarak, bu testin, omurganın alt kısımlarıyla kalçadaki kemik mineral yoğunluğunu ölçtüğünü söyledi.

Erkeklerde görülen kemik erimesinin sebeplerine ilişkin de Balkan, şu bilgileri verdi:

"Osteoporozun birinci önemli sebebi, sebebi bilinmeyen kemik erimesidir. Aslında kemik erimelerinin çoğunun, yaklaşık yüzde 60'ının sebebi bulunamaz. İkincisi, bir sebebe bağlı kemik erimeleridir. Yüzde 30 oranında başka bir sebeple kemik erimesi oluşur. Başlıca nedenleri ise hormonal bozukluklar, testosteron hormon eksikliği, cushing sendromu (kortizol fazlalığı), tiroid bezinin fazla çalışması, prolaktin hormon yüksekliği, büyüme hormon fazlalığı, paratiroid bezlerinin fazla çalışması, idrar yoluyla kalsiyum atılımı bu sebeplerden bazılarıdır."

Balkan, d vitamini eksikliğinin de osteoporozun görülmesinde önemli bir neden olduğuna işaret ederek, "Multiple miyelom ve kemiği tutan ve yayılan tümörler, prostat kanseri, tiroid hormonu, kan sulandırıcı heparin içeren, kortizon içeren ilaçlar, 3 aydan uzun süre prednizon ve kortizon gibi steroid ilaçlarının kullanılması da önemli etkenler arasındadır." dedi.

Osteoporozun doğuştan gelen bozukluklar nedeniyle de görülebileceğini aktaran Balkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Romatoid artrit, hareketsizlik, böbrek ve karaciğer yetersizliği sebepler arasındadır. Büyük bir travma olmaksızın kalça veya omurga kırığı olan, uzun süreli glikokortikoid tedavisi uygulanan, yüksek kırık riskiyle birlikte prostat kanserine yönelik androjen yoksunluk tedavisi uygulanan hastalarda ilaç başlanmalıdır. Hormonal hastalığı olanların kemik erimesiyle beraber bu sorunlarının da tedavi edilmesi gerekir."

- "Hastalığı önlemek için beslenme ve yaşam biçimi değiştirilmeli"

Fevzi Balkan, osteoporozu önlemek ve iyileştirmek için yapılabileceklere yönelik olarak da beslenme biçiminde ve yaşam tarzında değişiklikler yapılması gerektiğini, bu sayede sorunun önlenmesine yardımcı olunabileceğini söyledi.

Osteoporoz riski taşıyan bir erkeğin kalsiyum oranı arttırılmış yiyecek ve içecekler dahil, günlük bin ila bin 200 miligram arası kalsiyum tüketmesi, gerekirse takviye alması gerektiğini vurgulayan Balkan, düşük d vitaminine yönelik de günlük olarak tedbir alınmasını önerdi.

Balkan, "Yürüme, koşma ve ağırlık kaldırma gibi ağırlık taşıma içeren faaliyetlerin her biri 30 ila 40 dakikadan, haftada 3 veya 4 kez yapılmalı. Sigara içiliyorsa bırakılmalı." diye konuştu.

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER