ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 23 Nisan 2014 Çarşamba 15:24

Erdoğan: Bu yaptıkları Cumhur'u dışlamaktır

Erdoğan: Bu yaptıkları Cumhuru dışlamaktır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında gerçekleşen özel oturumda konuştu.


TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in açılışının 94. yılı dolayısıyla özel gündemle toplandı. Siyasi parti liderleri TBMM'de 23 Nisan münasebetiyle konuşmalar yaptı.

Meclis Genel Kurulu'nun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla gerçekleşen özel oturumuna Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile parti liderleri birlikte askeri üst düzey komutanlar katıldı.

ERDOĞAN: BU YAPTIKLAR CUMHUR'U DIŞLAMAKTIR

Meclis Başkanı Çiçek'ten sonra kürsüye Başbakan Erdoğan çıktı.

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

-Meclis darbe girişimlerine rağmen dimdik ayakta kalmıştır. Aradan 94 yıl geçmesine rağmen milli iradeyi, halkın isteğini kabullenemeyen kesimler olduğunu görüyor ve bunu yaşıyoruz. Darbeler sonrası tahsis edilen kimi kurumların kendilerini seçilmişlerin üstünde gördüklerini görüyoruz. Milli iradeye kastediyorlar.

- Kendilerini kalemleri ve sermasiyle herşeyin üstünde görenlere de şahit oluyoruz. 94 yıl boyunca yargı eliyle TBMM'nin sesinin kısıldığını görüyoruz. TBMM'yi zayıflatmak cumhuriyeti yok saymaktır. Cumhuru dışlamaktır. 

-Sosyal medya milli iradeye saldırı aracı oldu. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakanları ve milletvekileri hedef alındı. Dinlemeler yoluyla şantaj yapıldı. Halkın milli iradeye bağlılığı daha da güçlendi.

-Halkımız seçimlerde tercihini bir kez daha milli iradeden yana kullandı. Her alanda Türkiye'ye ilkler yaşattık. Bu aziz millet her şeyin en güzelini ve en iyisini hak ediyor. Bu millet TBMM'ye sahip çıkıyor. 

KILIÇDAROĞLU: 23 NİSAN'I BERKİN ELVAN'A ADIYORUM

İşte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması:

- Bugün Meclis'te dikta rejimi yaşatmak isteyenler Atatürk'ün şu sözlerine dikkat etmesi gerekir: Meclis tek başına düşünme yeri değildir. Egemenlik tüm yurttaşlarındır. Demokrasi özgür medyanın, özgür fertlerin mesajıdır. Demokrasi sandıktan sandığa değil her zaman hesap verenlerin rejimidir.

- Üstünlerin hukukunun egemen olduğu bir yer demokrasi değildir. Kuvvetler ayrılığına saygı duymayanlar demokrasiye de saygı duymayanlardır. Eşitliğe saygı duyanlar Mustafa Kemal'in dediği gibi fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirir.

- Biz çocuklarımızı hür bir şekilde yetiştirmek istiyoruz. Özgür bir gelecek özgür bir nesille olur. 23 Nisan'ı özgür dünyaları için canlarını kaybeden gençlerimize ve Berkin Elvan'a adıyorum.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;

- TBMM'nin 94. kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir araya geldik. Sözlerimin başında sizleri ve izleyen aziz vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum. 94 yıllık maziden gelen Gazi meclisimizin kutlu hatıralarını sevinç dua ve hürmetle yad ediyorum. Bu yüksek demokrasi mabedinin anlamı üzerine tekraren ve samimiyetle düşünüyoruz. TBMM herşeyden önce Türk milletine duyulan sevgi ve saygının eşsiz bir tezahürüdür. Milli iradeye sadakatin egemenliğe bağlılığın çok açık ve net kanıtıdır. Meclis'in açılması döneminin şartlarını dikkat aldığımızda destansı bir adımdır.

"VATAN EVLATLARI TEK VÜCUT OLMUŞTUR"

- Milletimiz kendi geleceğini bizzat kendisinin yön vereceğini 23 Nisan'da göstermiş ve temsilcileri eliyle dünyaya duyurmuştur. Gazi Mustafa Kemal'in sözleriyle Meclis bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşamak hakkımızı müdafaa için toplanmıştır. Çorak bağımsız Ankara'da istikametimizin rotası çizilmitşir. Mondros'taki aldatma ve işgallere en etkili cevap olmuştur. 23 Nisan 1920 boğaza demirleyen şımarık ve cüretkarlığa rest çeken milli direniştir. 23 Nisan asırlarca vatan topraklarının istilasını ve Türksüz anadolunun hayalini kuranlara karşı en kararlı duruştur. Devlet kurmadan meclisi açacak kadar cesaret sahibi Türk milleti meclisin vasıtasıyla köleliğe meydan okumuştur. Geri çekilmeleri durdurmak yeni bir dirilişe hevesle ortam açmak için Ankara'nın kutlu bağrında bağımsızlığa odaklanmış milletin sinesini tek yol olarak kabul etmiştir. 23 Nisan cuma günü Cuma namazının hemen ardından kuran tilaveti hatmi şeriflerle salavatlarla ilk meclisin kapısı aralanmış. Ulus'taki taş binaya milletin bütün hayalleri yansımış ete kemiğe bürünmüştür. Bağımlı yaşamı parya olmayı aklının ucundan bile geçirmeyen millet evlatları Ankara'da tek vücut olmuştur.

- Omzumuzdaki görevlerin ağırlığını çok iyi biliyoruz. Bu vazifeyi yerine getirmek için üstlendiğimiz cesaret ve ilham tarihimizin şanlı sayfalarında vardır. İçlerinde meclisi mebusandan gelen sayıca kalabalık bir grup vardı. Toplumun her kesiminden sosyal ve ekonomik hayatın her vechesinden gelenler bulunuyordu. İlk meclis Türkiye cumhuriyetinin harcını karmış temellerini kazmış duvarlarını örmüştür. Farklara rağmen vatan ve millet konusunda aykırı ses çıkmamıştır.

"BAŞKA YOL VE MECRALAR ARAYANLARI..."

- Birinci meclis bu sayede savaşlarla dayatmalarla içten içe çürüyen çözülen imparatorluğumuzdan ulus devlet çıkarmayı başarmıştır. Kararlara kardeşliğin mürekkebi damlamıştır. Telgraf masalarında tahta sıralarda dar koridorlarda hep birlikte kurtuluşun düşü kurulmuştur. Ayaz geceleri yaran ateşli toplantılarda şeref davasına ant içilmiştir. İlk meclise bakınca etnik koalisyonu değil Türk milletini görüyoruz. Biz ilk meclise bakınca mecburen bir araya gelmiş yapay bir kalabalık değil Türk milletinin bekası için kefene sarılan gerçek istiklal kahramanları görüyoruz. Türk milliyetçiliğinin yüksek erdem ve başarısını görüyoruz. Herkese de bu nazarla Meclis'e bakmasını tavsiye ediyoruz. Başka yol ve mecralar arayanları tefekkür etmeye davet ediyorum. Bu vesileyle sevgili çocuklarımızın ve bütün çocukların bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.

- Bu kutlu meclisi emanet eden büyük Atatürk ve dava arkadaşların ilk meclisin muhterem üyelerine ve bugün hayatta olmayan aziz mensuplarına Allah'tan rahmet diliyorum. Sizleri ve aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.

Pervin Buldan'ın konuşmasından satırbaşları;

- Bugün 23 Nisan 1920’de çoğulcu bir anlayışla kurulan TBMM’nin 94. Yılını geride bırakıyoruz. Buruk da olsa bütün çocuklarımızın bayramını kutluyorum. Demokrasi, adalet, eşitlik bağlamındaki en temel sorunları ele almak ve doğru çözümleri bulmak tarihi sorumluluktur. Sivil ve demokratik yeni bir anayasanın yapılmadığı, çözüm sürecinin henüz evrilmediği bir ortamda karşılıyoruz 23 Nisan’ı. Oysa TBMM Kürtleri, Türkleri kucaklayan bir ilkeye kurulmuştu. Bunun faturası çok ağır oldu. Ret ve inkara dayalı sistem felaketleri getirdi. Dersim katliamını yaşadık. Peş peşedarbeler gerçekleştirildi.

- Kürt halkının temsilcileri, aydınları katledildi. Hrant Dink katledildi. Adalet hiçbir zaman mülkün temeli olmadı. Yargı hiç adalet dağıtmadı. Yüzde 10 seçim barajıyla Kürtlerin temsiliyeti hep engellendi. Kadınlar ayrımcılığın en katmerlisini yaşadı. Ekonomik ve sosyal alanda çok büyük bedeller ödendi. Kamu kaynaklarını kötüye kullanma, çevreyi katletme neredeyse bir politika haline getirildi. Bu yaşananlar adil olmayan, katılımı esas alınmayan mevcut tekçi bir sistemin ürettiği sonuçlardır.

"BİR YANDA MUTLU ÇOCUKLAR DİĞER YANDA..."

Türkiye krizlerle iç içe yaşamaya devam edecektir bu yapıda. Demokrasi açığının büyüdüğü bir ortamda, meşru yapıların güç kazanacağını da görmek gerekir. 23 Nisan dolayısıyla üzerimizde durmak gereken bir nokta da çocukların sorunlarıdır. Bir yanda mutlu çocuklar, diğer taraf da sömürülen çocuklar. Roboski’de 19 çocuğun bedeni paramparça edildi, 23 Nisan’da onların adı yok. Muharrem’in bedeni, uğur Kaymaz’ın, Berkin Elvan’ın adı 23 Nisan‘da yok. Bugün kayıt dışı çalıştırılan kalem yerine çekiç tutuyor. Sokakta mendil satan, tacize maruz kalan çocuklar bu bayramda yoklar. Çocuk gelinler de yoklar.

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER