ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 01 Ekim 2013 Salı 12:44

Devlet Bahçeli'nin son grup konuşması

Devlet Bahçelinin son grup konuşması

MHP lideri Devlet Bahçeli grup konuşmasında Demokrasi Paketi hakkında konuştu.


Devlet Bahçeli grup konuşmasında Demokrasi Paketi'ne sert eleştirilerle yüklendi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, demokratikleşme paketi ile ilgili, "Paketin tümüne odaklandığımızda PKK’nın ve İmralı canisinin her tarafına nüfuz ettiği, her yerine sindiği ve her satırını mühürlediği meydana çıkacaktır." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada demokratikleşme paketini değerlendirdi. ‘PKK’nın bölücü ve ayrılıkçı taleplerinin kısa, orta ve uzun vadeye yayılarak hayata geçirilmesinin, İmralı canisiyle Başbakan’ın kafa kafaya vererek hazırladığı yol haritasına göre şekilleneceğini’ söyleyen Bahçeli, “İlk etapta, yasal düzenleme gerektirmeyen, idari tasarruflarla sağlanacak konulardan işe başlanacaktır. İkinci etapta, TBMM’nde lazım gelen yasal değişiklikler yapılacaktır. Son etaba geçilebilirse, sırayı Anayasa değişiklikleri alacaktır.” diye konuştu.
‘AK Parti -PKK dayanışması ve ittifakı’nın önümüzdeki dönemde Anayasa değişikliği için de inisiyatif alabileceğini ve referandumun bir seçenek olarak gündeme gelebileceğini kaydeden Bahçeli, “Amaç budur, hesap buna yöneliktir. Herkesin hakkını veriyoruz diyerek, bir kez daha PKK taşeronluğuna tevessül eden Başbakan gerçek yüzünü tekrar göstermiştir. Başbakan’ın artık tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek vatan söylemlerinde ne denli samimiyetsiz olduğu netleşmiştir. Türk milleti olan biten tüm olumsuzlukları, kabus paketinden taşan kabul edilemez terörist taleplerini dün ibretle izlemiştir. Parti olarak, pakette ifade edilen her bir maddenin amacını, taşıdığı anlamları, neden olacakları yıkım ve tahribatları ayrıntılarıyla milletimizle paylaşacağız." dedi.

"BAŞBAKAN, İMRALI CANİSİNİ PARTİSİNE EŞ BAŞKAN OLARAK ALMALI"

PKK’nın bölücü taleplerini, siyasi statü, anadilde eğitim, özerk yönetim ve siyasi aftan ibaret olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: "Bildiğiniz üzere, Seçim Kanunu’nun 15’nci Maddesi’ne bir ek yaparak, tüzüklerde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla, partilere eş genel başkanlık sistemi getirileceği Başbakan tarafından dillendirilmiştir. Burada Başbakan, BDP’nin fiilen yürüttüğü bölücü ve otoriteyi sarsıcı modeli genele şamil kılma arayışı içine girmiştir. Oldu olacak Başbakan resmiyette bunun ilk tecrübesini yapmalı, İmralı canisini partisine eş başkan olarak almalıdır. Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak muhtemel bir değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde siyasi propagandanın önü açılacaktır. Hiç kuşkusuz bu PKK istekleri arasındadır. Zaten fiilen de uygulanan bu yanlışın, kanunlaşması ülkemizin iki dilli ve iki parçalı bir hale gelmesini hızlandıracağından ve özerklik taleplerinin alt yapısını inşa edeceğinden dolayı masum ve kabul edilebilir herhangi bir yönü bulunmadığı ortadadır."

"ANA DİLDE EĞİTİM"

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünün açılmasını da eleştiren Bahçeli, "Bu, bal gibi ve apaçık biçimde anadilde eğitim onayıdır. Başbakan Erdoğan, PKK’nın, bölücü çevrelerin taviz vermediği bu zorlamasına boyun eğmiş, tarihi bir zilletin tarafı olmuştur. Oysaki aynı Başbakan, 15 Ağustos 2013 günü, Türkmenistan dönüşünde uçakta, anadil eğitimiyle ilgili sorulan bir soruya; ‘Resmi okullar için de ve özel okullar için de böyle bir çalışma yok. Ne getirir, ne götürür kimse düşünmüyor. Biz AK Parti olarak ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atmayız.’ cevabını vermiştir. Başbakan Erdoğan ne olmuştur da, çok değil, 45 gün içinde çark etmiş ve yeni bir iki yüzlülük destanı yazmıştır. Demek ki, PKK bu süre zarfında öyle boğazını sıkmış, öyle bunaltmıştır ki, Başbakan sonunda ipleri teröristlerin eline vermiş, bölünmeyi makul görmüştür. Sözde akillerin istekleri de bir bir yerine getirilmiştir. Türkiye 45 günde fikir değiştiren bir Başbakan tarafından yönetilmektedir ki, bu hepimiz için acı bir gerçektir." diye konuştu.

Anadilde eğitimin Türk milleti için en ciddi açmaz olduğunu kaydeden Bahçeli, "Sonuçları ağır olacak, Türkiye’yi parçalanmaya götürecektir.” ifadesini kullandı. MHP’nin bunu kabullenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti: "Diğer taraftan 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu’nun 2’nci maddesinde yer alan ibarenin kaldırılarak, köylerin eski isimlerinin yeniden alması söz konusu olacaktır. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için mevcut kanun hükmünce yasal düzenlemeler yapılması zımnen ifade edilmiştir. Bu da açık seçik bir şekilde PKK’ya verilen ödün olup, Türkiye’nin üniter milli yapısına kast eden bir hazırlıktır. Bu önerinin de terör örgütüne sunulan bir ikram olduğundan, en küçük mazur görülür bir yanı yoktur. Öte yandan Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulması için kollar sıvanmıştır. Başbakan Erdoğan konuşmasında Roman konutlarından da bahsetmiştir. Merak ediyoruz ki, saymakla bir türlü varamadığı 36 etnik grup için de konut yapmayı planlamakta mıdır? Bu nasıl bir ayrımcılıktır ki, Roman kardeşlerimiz sanki toplumun dışında, milletin yabancısı gibi gösterilmeye çalışılmaktadır? Milliyetçi Hareket Partisi bu bölücü ve dışlayıcı kararı ilkel, ötekileştirici ve vahim bulmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın, 'Ayrımcılıkla Mücadele Ve Eşitlik Kurulu' teşekkül ettirmesinin de suyu çıkmış, yolun başında inandırıcılığı kaybolmuştur."

"PKK, PAKETİN HER SATIRINI MÜHÜRLEMİŞTİR"

Sözde demokratikleşme paketinde yer alan diğer konu başlıklarının tartışmaya açık yönleri ve az da olsa olumlu görülebilecek yanları olduğunu belirten Bahçeli, "Ancak paketin tümüne odaklandığımızda PKK’nın ve İmralı canisinin her tarafına nüfuz ettiği, her yerine sindiği ve her satırını mühürlediği meydana çıkacaktır. Net olarak söylemek lazımdır ki, paket PKK’nın filesini doldurmuş, kanlı sofrasına meze olmuştur." dedi.

"ANDIMIZIN KALDIRILMASI BÜYÜK BİR AHLAKSIZLIKTIR"

Andımız’ın kaldırılma hazırlığının büyük bir ahlaksızlık olduğunu dile getiren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan ve zihniyeti, her sabah yavrularımızın, Türk’üm demelerinin, doğruyum diye haykırmalarının, çalışkanım diyerek seslenmelerinin neresinden rahatsızdır? Sayın Başbakan bölücü terör örgütü bu kadar mı gözünü korkuttu, bu kadar mı aklını başından aldı? Yarın çocuklarımızın aileleri okulları sardığında, hep bir ağızdan Andımızı okuduğunda Başbakan ve hükümeti ne yapacak, mesela bunlara da gaz sıkacak kadar gözü dönecek midir? Bu karanlık kampanya dikiş tutmayacak, yavrularımızı ve geleceğimizi PKK’ya havale etme, peşkeş çekme sinsiliği Allah’ın izniyle maya tutmayacaktır." diye konuştu.

Bahçeli, konuşmasını “Varlığım Türk varlığına armağan olsun, Ne mutlu Türküm diyene” şeklindeki andımızın son satırlarını okuyarak bitirdi.

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER