ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 21 Ocak 2019 Pazartesi 16:51

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sözler tutulmazsa gereken adımları atarız

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sözler tutulmazsa gereken adımları atarız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika ve Rusya ile görüşmelerin anlayış birliğiyle sonuçlanmasının arzulandığını belirterek, "Aksi takdirde kendi stratejimiz doğrultusunda gereken adımları atmaya başlayacağız." dedi.


Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB İkiz Kuleler'de düzenlenen Türkiye Ekonomi Şurası'nda yaptığı konuşmaya, toplantının hayırlara vesile olmasını temenni ederek başladı.

"2023 hedeflerimize sizlerle birlikte ulaşacağız"

Türkiye ekonomisinin nabzının şuranın yapıldığı salonda attığını belirten Erdoğan, "Biz şimdiye kadar ekonominin mimarisini hep buradaki hazırun ile istişare içinde inşa ettik. Hiçbir zaman 'biz yaptık oldu' demedik. Yeri geldi kendi gönül dünyamıza sığdırmakta zorlandığımız adımları dahi buradaki istişareden çıktığı için atmaktan çekinmedik. 'Önce millet, önce memleket' ifadesi bizim için bir seçim sloganı değil, hayat felsefemizin ta kendisidir." ifadelerini kullandı. 

Toplantıya katılanların aynı zamanda şehirlerinin kanaat önderleri olduğuna değinen Erdoğan, "Buradaki kardeşlerimiz, piyasa dediğimiz mekanizmanın canlı temsilcileridir. Bu bakımdan sizlerin ülkemize, şehirlerinize ve sektörlerinize dair görüşleri bizim için daima yol gösterici olmuştur." dedi.

Son 16 yılda Türkiye'yi 3,5 kat birlikte büyüttüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Girişimcilerimizi, yatırımcılarımızı sizlerle birlikte dünyaya açtık. Teknolojiyi, e-ticareti, yeni sektörleri sizlerle birlikte ülkemizin gündemine taşıdık. Gümrük kapılarının yenilenmesinden lisanslı depoculuğa, mesleki yeterlilikten finansmana erişime kadar pek çok çalışmayı sizlerle birlikte hayata geçirdik. İş yapılmasının önündeki engelleri sizlerle birlikte tespit edip kaldırdık. Yatırım ortamını sizlerle birlikte iyileştirdik. Kısa çalışma ödeneğini, Sosyal Güvenlik Kurumunun prim borçlarının vadelendirilmesini, asgari ücret desteğini, lisanslı depoculuk desteğini, KDV, ÖTV indirimlerini, kredi yapılandırılmalarını, faiz indirimlerini, KOBİ kredilerinin yaygınlaştırılmasını, ihracat kapama sorunlarının çözümünü, ticari araç kiralamalarıyla ilgili düzenlemeleri ve diğer pek çok uygulamayı sizlerle birlikte gerçekleştirdik. Geçtiğimiz Ağustos ayında döviz kurunda başlayan faiz ve enflasyona da sirayet ederek ekonomimizi tehdit eden sıkıntıların aşılması için gereken tedbirleri yine sizlerin taleplerine göre uygulamaya aldık. İnşallah 2023 hedeflerimize de yine sizlerle birlikte ulaşacağız."

"Hep birlikte Türkiye'yiz, hep birlikte Türk ekonomisiyiz"

Türkiye'yi, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına iş dünyasıyla birlikte yükselteceklerini belirten Erdoğan, katılımcılara "Türkiye'yi orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna sizlerle birlikte taşıyacağız. Yeni nesillere, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı sizlerle birlikte emanet edeceğiz. Hiç şüpheniz olmasın ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin menfaatlerinin ilgilendiren her talebi dinleyeceğiz ve gereğini yapacağız." diye hitap etti. 

"Hep birlikte Türkiye'yiz, hep birlikte Türk ekonomisiyiz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Ticarette de siyasette de diğer alanlarda da başarının sırrı önce inanmak, sonra harekete geçmek, ardından da yılmadan mücadeleye devam etmektir. İnancı ve mücadele azmi olmayanlarla yürünebilecek hiçbir yol yoktur. Bugüne kadar elde ettiğimiz her başarının gerisinde milletimize ve ülkemize olan inancımız yatıyor. Bu inançla geçtiğimiz her mücadeleyi Allah'ın izniyle zafere ulaştırdık." değerlendirmesini yaptı. 

"Bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin en büyük sorunun dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içindeki bir takım kifayetsizler olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: 

"Bunlar kendi ülkelerinin gücünü bilmedikleri, inanmadıkları, kendi insanlarına güvenmedikleri için hep birilerinin gölgesi altında, birilerinin emrinde hareket etmişlerdir. Kendi medeniyetini, tarihini, kültürünü, ecdadını ısrarla kötüleyen, küçümseyen, aşağılayan, karikatürize eden bir zihniyetin bu ülkenin geleceğine zerre kadar katkısının olması mümkün değildir. İşte bu kesimin sürekli diline doladığı, tarihimizde ve medeniyetimizde sanayinin, teknolojinin, üretimin olmadığıdır. Herhalde bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi, içindeki insanları ve imkanları da öylece bir kaya kovuğundan çıktı. Bunlar böyle zannediyor. Halbuki biz ülke ve millet olarak her alanda olduğu gibi sanayi ve ticarette de çok güçlü müktesebata sahibiz. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız bulunuyor. Bunlardan biri de rahmetli Fuat Sezgin hocamızdır." 

"Hadiseler karşısında kendimizi sorguya çekmek zorundayız"

Erdoğan, geçen yıl yaşanan kur, faiz ve enflasyon üçgenindeki dalgalanma sırasında bazı kesimlerin iyi bir imtihan veremediğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kur ve enflasyondaki dalgalanmada asla orantılı olmayan, akıl ve mantıkla izah edilemeyecek fiyat artışlarıyla ilgili örnekler her gün karşımıza geliyor. Mal ve hizmet fiyatlarındaki bu akıl ve ahlak dışı artışların sebebi üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet teşviklerle, indirimlerle, muafiyetlerle, yapılandırmalarla bu süreçte reel sektörümüzün ve milletimizin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Buna karşılık birilerinin piyasa şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü vericidir. Madem ki biz 'İnsanı yaşat ki devleti yaşasın.' diyen bir idare anlayışına sahibiz, madem ki biz 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' diyen bir medeniyetin mensubuyuz, madem ki biz komşusunun siftahını gözeten bir esnaf ahlakıyla övünüyoruz, öyleyse son dönemde yaşanan hadiseler karşısında kendimizi sorguya çekmek zorundayız."

"Bazıları 'krizi fırsata çevirmek' sözünü yanlış anlıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Kimseye zararına iş yap demiyoruz, elbette kimseye kendini sıkıntıya sokma pahasına hareket et demiyoruz ancak faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş buna rağmen bakıyorsunuz marketlerde bütün sebze meyve vesairede fiyatlar düşmüyor. Onlar hala yükseliyor. Bunu neyle izah edeceğiz? Bunun ahlaki bir temeli olabilir mi? Şüphesiz ki olamaz. Öyleyse bize düşen nedir? Bu marketlerde eğer kalkıp benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız. Her şey ortada, rakamlar ortada, üreticiden çıkışı ortada ama bakıyorsunuz bunlarda en ufak bir oynama, düşüş söz konusu değil. Hala vatandaşımı nasıl sömürürüm bunun gayreti içerisinde. Ben herkesi bu konuda insafa, vicdana ve hepsinden önemlisi ahlaka davet etme görevliliği noktasındayım. Milletimizin bu konuda dillendirdiği şikayetleri kulak arkası edemeyiz." 

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER