ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 01 Aralık 2016 Perşembe 14:00

Başbakan Yıldırım : Bizim de bir sabrımız var

Başbakan Yıldırım : Bizim de bir sabrımız var

Başbakan Yıldırım: "Avrupa'nın bölgedeki tehditlere karşı en büyük teminatı Türkiye'dir. Eğer Türkiye, 56 yıldır bölgede yaşananları, burada yaşanan olumsuzlukları karşılamasaydı, bunları aynı şekilde Avrupa'ya yansıtsaydı, bugün Avrupa duman olmuştu. Ama bizim de bir sabrımız var. İlanihaye Avrupa'yı koruyacağız diye bir şey yok"


Başbakan Binali Yıldırım, "Avrupa'nın bölgedeki tehditlere karşı en büyük teminatı Türkiye'dir. Eğer Türkiye 5-6 yıldır bölgede yaşananları, burada yaşanan olumsuzlukları karşılamasaydı, bunları aynı şekilde Avrupa'ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu. Ama bizim de bir sabrımız var. İlanihaye Avrupa'yı koruyacağız diye bir şey yok." dedi.

Yıldırım, Sheraton Otel'deki Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Avrupa'nın Türkiye ile ilişkilerini konjonktürel gelişmeler ve iç siyasetteki şartlardan bağımsız olarak daha rasyonel şekilde gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.

 

Bunun sadece Avrupa-Türkiye ilişkileri açısından değil, Avrupa'nın geleceği açısından da gerekli olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Avrupa'nın bölgedeki tehditlere karşı en büyük teminatı Türkiye'dir. Eğer Türkiye 5-6 yıldır bölgede yaşananları, burada yaşanan olumsuzlukları karşılamasaydı, bunları aynı şekilde Avrupa'ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu." diye konuştu.

Yıldırım, Türkiye'nin de bir sabrının olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"İlanihaye Avrupa'yı koruyacağız diye bir şey yok. Biz önce ülkemizi koruruz. Ülkemizin, vatandaşımızın geleceği herkesten önce, bütün ülkelerden önce gelir. Avrupa bahsi de bu. Aklıselim davransınlar, Türkiye'yi muhatap alsınlar. Türkiye'nin başını ağrıtan teröristlere daha az kulak versinler, Türk halkının sesine daha fazla kulak versinler. Ön yargılarla, çifte standartla Avrupa ile Türkiye ilişkileri gelişmez, fayda gelmez, zarar görür, bunu bir kez daha Avrupalı dostlarımıza hatırlatıyoruz."

- "Bu süreç çok kısa olmayacak"

Devam eden olağanüstü hal (OHAL) uygulamasına değinen Başbakan Yıldırım, "OHAL bir sonuçtur, bizim durup dururken ihdas ettiğimiz bir şey değildir." ifadesini kullandı.

Yıldırım, Türkiye'nin alçak bir örgütün pençesinde büyük bir sınavdan geçtiğini belirterek, "Kapalı" olarak nitelendirdiği bu örgütün 1970'li yıllardan bugüne kadar iş dünyasına, sivil toplum örgütlerine, askeriyeye, bürokrasiye, yargıya, her tarafa sızdığını vurguladı.

FETÖ üyelerinin itiraflarına dikkati çeken Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Adam, hukuk kitaplarına, kanunlara bakmıyor, ağabeyler, Pensilvanya'daki ne diyor ona bakıyor, 'Ben ona göre karar veririm.' diyor. Şu fecaate bakar mısınız, hukuk adamı, kafasını satmış adam, kafayı kiraya vermiş, formatlamış kafayı. Bana Genelkurmay Başkanı anlatıyor, diyor ki 'Albaya bir talimat veriyorum, albayda çıt yok, adam bir şey söylemiyor, 'Tamam, baş üstüne' demiyor. Merak ediyorum niye böyle yaptı? Gidiyor, bir astsubay, ağabeyi oymuş, amiri daha doğrusu, astsubaydan olur alırsa, dönüp 'Peki komutanım yapayım' diyor.' Böyle bir anlayış olur mu? Bu çok tehlikeli bir örgüttür. Bizi bazen tenkit ediyorlar, 'Bu vardı da niye gereken tedbiri almadınız.' Türkiye bir hukuk devleti. Bunlar ne zaman dişini gösterdi? 17 Aralık'ta gösterdiler. 17 Aralık'ta resmen polisle bir olarak darbe yapmak istediler."

Yıldırım, 17 Aralık'ta yapılmak istenen "Yargı darbesine" kendisinin de şahit olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Düzenledikleri iddianamede Cumhurbaşkanı, o zaman Başbakan, silahlı örgütün lideri, ben de yardımcısıyım. Gördüm, o fezleke hukuki geçerlilik kazanmadı ama gördüm, o müsveddeyi gördüm. Adam yazmış. Bu nedir ya? Bu akla ziyan bir iştir. O zaman Cumhurbaşkanımız avaz avaz bağırdı, 'Bu bir terör örgütüdür, bu yolsuzluktan öte bir şeydir, bu yargı yoluyla seçilmiş iktidarı al aşağı etme hareketidir.' Ama sesini çok az duyan oldu. Ama biz mücadeleyi bırakmadık, o gün başlattığımız aktif mücadele, 15 Temmuz'da onlar zirveye çıkardılar, artık son kozlarını da kullandılar. Bundan sonra temizlenme sürecidir. Ama bu süreç çok kısa olmayacak. Olağanüstü hal kalksın, tamam biz de istiyoruz, itirazımız yok ama şunu bilelim, olağanüstü halde ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek hiçbir karar almadık. Olağanüstü hal'de aldığımız kararlar bu alçak örgütün devlet kademelerinden temizlenmesine yönelik kararlardır."

- Almanya Dışişleri Bakanı'nı kabulü

Bu konuda da dostları tarafından Türkiye'ye karşı çifte standart uygulandığını anlatan Başbakan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçen Almanya Dışişleri Bakanı geldi, 'Efendim bu kadar çok insanı görevden çıkardınız, tutuklamalar, gözaltılar yaptınız, bunlar ne olacak?' Kendisine bir soru sordum, dedim ki 'Siz iki Almanya birleştiğinde Doğu Almanya'dan ne kadar kamu görevlisini attınız.' Şaşırdı, 'Vallahi rakamı bilmiyorum' falan dedi. 'Büyükelçi bilir herhalde' dedim. O da 'İşte efendim attık biraz.' 'Niye attınız?' dedim, 'Ben size rakam söyleyeyim, 500 bin kişiyi attınız.' dedim. 500 bin kamu görevlisini hiçbir hakkını vermeden niye attınız?' 'Onlara güvenemezdik.' dedi. Sadakatlerinden emin olmadığınız için attınız. Peki, biz de aynı şeyi yapıyoruz. Genelkurmay Başkanı'nın yanındaki adam, yıllarca, her şeyini bilen, 'Komutanım buraya kadar.' diyor, ellerini bağlıyor. Böyle bir örgütten bahsediyoruz. Bu kadar kapalı, karmaşık ilişkileri olan bir örgütten bahsediyoruz. O 500 bin kişi AİHM'e gitti, AİHM'de hiçbiri kazanamadı. AİHM dedi ki onlara, 'Doğrudur, hiçbir ülke, devlet sadakatinden emin olmadığı insanlarla çalışmaz.' Bizimki de tam aynısı. Biz çifte standartlara karşıyız. Yargı hepimizin yargısı, ordu hepimizin ordusu, göz bebeğimiz, kurumlarımız, bizim geleceğimiz. Bütün bunlara gereken her türlü ihtimamı göstereceğiz. Bundan şüphe yok. Bunu bilmenizi istiyoruz ama bu temizlik harekatını da yapmamız lazım."

Başbakan Yıldırım, yapısal reformlara devam edileceğini, mali disiplinden asla vazgeçilmeyeceğini de sözlerine ekledi.

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER