ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 24 Mayıs 2013 Cuma 14:16

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: "Sen ne cahilsin!"

Erdoğandan Kılıçdaroğluna: "Sen ne cahilsin!"

"Zavallı Kılıçdaroğlu. Sen ne biçim siyaset yapıyorsun? Sen ne cahilsin?" CHP Lideri Kılıçdaroğlu ne yaptı ki Başbakan Erdoğan bu derece sinirlendi? İşte sorunun yanıtı...


Başbakan Erdoğan partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında gündemi değerlendiren Başbakan Erdoğan Kılıçdaroğlu'na "Sen ne biçim siyaset yapıyorsun sen ne cahilsin?" diyerek gönderme yaptı.

İşte Başbakan'ın konuşmasının satır başları:

Menderes ve arkadaşlarının idamıyla halka idarecilere "çizgiyi aşmayın çizgiyi aşanın hali böyle olur" mesajı verilmişti. Demokrasi mücadelesi hizaya getirme çabalarına dağmen, hamdolsun bugünlere ulaştı.

27 Mayıs müdahalesi tarihte kalmış bir hadise değil. Bugünü yarını doğrudan etkileyen bir hadisedir. 27 mayıs unutulursa, etraflıca analiz edilmezse bugünü anlamak asla mümkün değildir.

Türkiye her alanla ağır zulümler yaşadı. İdareye nasıl bir zihniyetin hakim olduğunu tarihi okuyarak biliyoruz. Ülkeyi idare edenler milletin gayri mümeyyiz olduğunu milletin iyi ile kötüyü ayıracak kabiliyette olmadığını düşünüyor kendileri karar veriyordu.

HEM İL BAŞKANI HEM VALİ

Millet iradesinin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktu. Yüksek makamları işgal eden zevat millet adına tercihte bulunuyor, millete rağmen bu kararları uyguluyordu. Tek tipçi zihniyete 1950 seçimleri, bir başkaldırı şeklinde tezahür etmiştir. Hem vali olacaksın hem de il başkanı olacaksın.

BUNLARI BU ÜLKEYE YAŞATAN KİM?

Bunları bu ülkeye yaşatan kim? CHP zihniyeti bunları bu ülkeye yaşattı. Ve şimdi bunlar kalkmış bu ülkeye demokrasi dersi vermeye kalkıyorlar. Milletin Demokrat Parti'yi tercihi sonrasında statüko kendisini değiştirmek yerine hem Demokrat Parti'yi hem de milleti hizaya getirmek gayretine girmiştir.

27 Mayıs son derece önemlidir. 27 Mayıs ruhu 12 Mart'ta, 12 Eylül'de ve 28 Şubat'ta tekrar tekrar hortlamıştır. 27 Mayıs ruhu AK Parti'nin son 10 yıldaki iktidarında tekrar tekrar hatırlatılmak istenmiştir.

CHP 53 yıl önce müdahaleye nasıl çanak tuttuysa bugün de aynı şeyi yapıyor. Hatta aleni şekilde müdahale çağrılarında bulundu. Geriye dönüp bakın. AK Parti tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkarken, CHP müdahale senaryolarına sahip çıktı. 'Ordu göreve' pankartıyla Anıtkabir'e yürüdüler.

Muhalefet şu anda çok büyük bir acziyet yaşıyor. Hiçbir politika üretemiyorlar. Hiçbir soruna çözüm önerileri yok. Kendileri değişmiyorlar, değişmek istemiyorlar. Türkiye'nin değişmemesi için de ellerinden geleni yapıyorlar. Sadece olağanüstü durumlarda iktidar oldular. Biz bu olağanüstü durumları da Türkiye'nin gündeminden çıkardık. Millet egemenliğini çok güçlü şekilde tesis ettik. Şunu artık herkes bilmelidir: Türkiye'de iktidara gelmenin tek yolu sandıktır. Sandık dışında yol arayanlar, bu ülkede artık hedeflerine ulaşamazlar, başarı elde edemezler.

"KILIÇDAROĞLU ZAVALLI"

Kılıçdaroğlu, 3 yıl içinde bir arpa boyu yol ilerleyemedi. CHP'nin başında böyle acemi birinin olması bizim için bir talihtir. Bu zat orada oturduğu sürece AK Parti her seçimden zaferle çıkar. Ama bu zat artık Türkiye'nin imajına da zarar vermeye başladı. Ana muhalefet liderinin AP'de içine düştüğü durum, bizi de yaralamıştır. Bu üzüntü vericidir, yaralayıcıdır. Yurtdışına gidip, kendi başbakanına katil diyen birine zavallı denir. Bu zavallıya sadece zavallı demekle kalmadılar, kapılarını da kapattılar. Çıkıyor son derece ahlaksızca 'Esed'le Erdoğan arasında sadece ton farkı var' diyor. CHP'liler Diyarbakır'dan çok Esed'le fotoğraf çektirmeye gittiler. Size elçilik edenler ne yazık ki; Reyhanlı olayının planlayıcıları. Utanmadan, sıkılmadan bizi Esed'le kıyaslıyor. Üstelik de bunu AP'de yapıyor. CHP Genel Başkanı sadece CHP'yi küçük düşürmekle kalmamıştır, CHP seçmenine de haksızlık etmiştir.

REYHANLI İDDİASI

CHP'liler Diyarbakır'dan çok Esed'le fotoğraf çektirmeye gittiler. Size elçilik edenler ne yazık ki; Reyhanlı olayının planlayıcıları. Utanmadan, sıkılmadan bizi Esed'le kıyaslıyor. Üstelik de bunu AP'de yapıyor. CHP Genel Başkanı sadece CHP'yi küçük düşürmekle kalmamıştır, CHP seçmenine de haksızlık etmiştir.

2 SEÇİME GİRDİ BİRİNDE OY KULLANAMADI

Daha o makama gelmeden mevcut genel başkanını ziyaret etti, ve o ziyaretten sonra yalan söylemeye başladı. Arka arkaya defalarca çark etti. 2 seçime girdi birinde oy bile kullanamadı. Acemi dedik genel başkanlığı öğrenir dedik, aradan üç yıl geçti bir arpa boyu yol dahi kat edemedi.

O ZAT O MAKAMDA OLDUĞU SÜRECE

22 Mayıs 20104da kürksüye çıktığında nasıl bir acemilik içindeyse şimdi de aynı acemilik ve şaşkınlık içinde. Böyle bir aceminin chp koltuğunda oturmasını büyük bir talih olarak gördük. O zat o makamda olduğu sürece AK Parti her seçimden zaferle çıkar. Bundan hiç endişeniz olmasın.

CHP genel başkanı da olsa Türkiye'ni siyasi partisinin bu hallere düşürülmüş oyması üzüntü vericidir. Nerede ve nasıl konuşulacağını öğrenemedi.

AP'de kendi ülkesinin başbakanına ağza alınmayacak ifadeler kullanıdı. O kadar vahim ki Swoboda bile hakaretlere tahammül ediyor randevu vermiyor. Katlil sıfatı kullanan birine zavallı gözüyle bakılır.

UTANÇ VERİCİ MANZARA

Yargıda ahlak dışı duruma sonuna kadar soracağız. Esad ile ton farkı vardır diyor. CHP'nin vekilleri Diyarbakır'dan zok Şam'a esad ile hatıra fotoğrafı çektiriyor. Utanmadan sıkılmadan Esad ile kıyaslıyor. Ortaya çıkan manzara utanç verici manzaradır.

Kurda merhamet kuzuya zulümdür. Suriye'deki zgürlük hareketin eleştirerek bunları terör diye niteleyerek zalim Esad'a destek çıkmıştır. CHP'nin tavrı asla ve asla tarafsızlık değildir. CHP zalimlerin yanında yer almıştır.

Güvenlik güçlerimizi istihbarat son derece kararlı bir şekilde yürütülüyor. Onlarca eylem gerçekleşmeden etkisiz hale getirilmiştir. Reyhanlı saldırısına katılanlar tek tek tespit edilmiş ve yakalanmışlardır.

OYUNA GELMEYİN

Muhalefetin gerilim politikalarına asla prim vermeyin, muhalefetin mezhep kışkıtmalarına asla ve asla prim vermeyin. Dinsel milliyetçilikle karşı karşıyayız. Bu oyuna ne Hatay'daki kardeşlerim ne de başka yerdeki kardeşlerim asla gelmemelidir.

Biz muhacir bir neslin torunlarıyız. Aynı zamanda ensar bir neslin torunlarıyız. Unutmayın şu anda Esad'ın zulmünden kaçan muhacirlere Reyhanlı'daki kardeşlerim ensar görevi yapmalıdır. Onları kendileri için suç unsuru olarak görmemeledir.

REYHALI'DA YÜZDE 72 OY ALDIK

Evlerinden dışarı çıkamıyorlarsa başta Reyhanlı halkı olmak üzere kendilerini şöyle bir masaya yatırmalıdırlar. Keşke everinde kalsaydılar ama başyarıa böyle bir şey geldi. Provokatif eylemlere asla prim vermemelidirler. Yüzde 72 oy almış bir partiyiz Reyhanlı'da. AK Parti'ye gönül verenlere sesleniyorum. Siz bu hassasiyetin öncüleri olmalısınız. Yarın Reyhanlı'ya gideceğim, baş sağlığı dileyeceğim. Çalışmaları yerinde izleyip kardeşlerimizle dertleşeceğiz.

SEN NE CAHİLSİN

Sen ne biçim siyaset yapıyorsun sen ne cahilsin. Neymiş dışişleri müsteşarı yokmuş, Dışişleri bakanının kendisi var. Genel müdürlükten siyasete bir terfi et. Hala orada kaldı. Ama edemeyecek görünen durum bu.

MHP Genel Başkanı'nın mahcubiyet içinde susması gerekirken, IMF borçları ve dış borçlar konularında pişkince tavırları dikkatimden kaçmadı. Bugün MHP'yi marjinal solun arkasına takan MHP Genel Başkanı, 1999-2002 arasında da CHP'nin yavrusu DSP'nin kuyruğuna takılmış, Türkiye'ye çok ama çok ağır bedeller ödetmişti.

Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesi karşısında Sayın Bahçeli'nin sevinmesi, gururlanması, ülkesi ve milletiyle iftihar etmesi gerekirken, her zaman yaptığı gibi, kendine göre biliyorsunuz onun bir rakam kalabalığı var, o rakam kalabalığıyla işi geçiştirmeye çalışıyor

BAHÇELİ EKONOMİ CAHİLİ

Türkiye'nin o dönemde her 100 lirasının 56 lirası dış borçtu, şimdi 43 lirası borç. Kamu borç net stokunu yüzde 61.5'tan yüzde 17 seviyesine düşürdük. AB tanımlı borç btokunu yüzde 71'den yüzde 36'ya düştü. Dürüst politikacı bu oranlara bakıp Türkiye'nin dış borcu arttı diyemez, ya dürüst değil ya da ekonomi cahilidir.

BAHÇELİ ÇARŞI PAZAR DOLAŞSIN

Bahçeli'ye göre ekonomi kötü. Bahçeli evin dışına çıkmıyorsun. Çık dolaş, çarşı pazar dolaş ne oluyor bitiyor fayda var. Bu iş bilgi gerektirir, sadece kitabın kapaklarını arasına bakmakla olmaz. Bükemediğin bileği öpeceksin.

Pişkin siyasetçilere inşalah halkım Mart ayında gereken dersi verecektir.  

KAYNAK:
Ajanslar
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER