ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 19 Haziran 2014 Perşembe 10:34

Balyoz Davası'nda şimdi ne olacak?

Balyoz Davasında şimdi ne olacak?

Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından Balyoz davasında 10 sanığın avukatı, mahkemeye "tahliye" talebinde bulundu.


Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararının ardından Balyoz davasındaki tutuklu sanıklar avukatları aracılığıyla tahliye talebinde bulunmaya başladı. Sabah ilk olarak 10 sanığın avukatı başvurmuştu.

Ardından 11 sanığın avukatı daha mahkemeye "tahliye" talebinde bulundu. Toplam tahliye başvuru sayısı 21 oldu.

Balyoz Davası'nda şimdi ne olacak? 

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla, hakları ihlal edilen sanıkların yeniden yargılanması gündemde...Anayasa Mahkemesi, Balyoz Davası'nda 230 sanığın yaptığı bireysel başvuruları birleştirerek verdiği kararında, başvuran sanıkların tamamının haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Başvurularla ilgili tek dosya üzerinden karar veren Yüksek Mahkeme heyeti, dijital deliller ve tanık dinlenilmesiyle ilgili konularda sanıkların haklarının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının giderilmesi için sanıkların yeniden yargılanması gerekecek. Karar, genel kurulun 17 üyesinin oy birliğiyle alındı.

Masumiyet karinesinin ihlal edildi mi?

Sanık avukatlarından Nevzat Güleşen, Anayasa Mahkemesi'nin kararını basından öğrendiklerini belirterek, kararı duyunca mutlu olduklarını söyledi. Avukat Güleşen, "Gerek İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekse Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin vermiş olduğu kararların hukuka aykırı olduğu, Ceza Muhakemesi Kanunu'na riayet edilmeden yargılama yapıldığı, suçun işlendiği sabit olmamasına rağmen mahkumiyet kararı verildiği, böylece masumiyet karinesinin ihlal edildiği ortaya çıkmıştır. Hükümlü sanıkların infazlarının durdurulması ve birçok sanığın tahliye edilmesi beklenmektedir" diye konuştu.

Bundan sonra sürecin nasıl işleyecek?

Avukat İlkay Sezer de, Anayasa Mahkemesi kararının tahliye kararı gerektirdiğini vurgulayarak, "Bu kararla sanıkların hürriyetlerinden mahrum bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemenin tahliye kararı vermesi gerekir" dedi. 
Bundan sonra sürecin nasıl işleyeceği konusunda da bilgi veren avukat Sezer, Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yarın tahliye talepli dilekçe sunarak müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep edeceğini açıkladı. Avukat Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla, sanıkların "hükümlü"den "tutuklu" sanığa dönüştüğünü, yeniden yargılanmaları gerektiğini ifade etti. 

1 dakika bile cezaevinde durmamalılar

Avukat İbrahim Şahinkaya da, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararıyla haklılıklarının ortaya çıktığını dile getirerek, "Anayasa Mahkemesi bu kararını oybirliğiyle aldı. Sanıkların 1 dakika bile cezaevinde durmaması gerekmektedir. Derhal tahliye kararı verilmesi gerekmektedir" diye konuştu. 

"Haksız yere tutuklanan insanların haklarının tescilidir"

Balyoz Davası'ndan aldığı 18 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onanan MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan'ın avukatı Ayhan Nacak, DHA'ya Anayasa Mahkemesi'nin son kararını değerlendirdi. Nacak, "Anayasa Mahkemesi'nin kararı, gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Haksız yere tutuklanan insanların haklarının tescilidir. Duruşmaların en başından itibaren dijital belgelerin sahte olduğu tarafımızca ileri sürülmüştür. Sanıkların gösterdiği tanıkların (Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman) dinlenilmemesinin, savunma hakkının açık bir ihlali olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, savunma yaparken devamlı olarak mikrofonlar tarafından gözetlenerek dinlenmemiz, savunma hakkının tam olarak yerine getirilmesini engelleyen bir husus olmuştur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, savunmalarda ileri sürdüğümüz hususların açık bir şekilde kabul edilmesidir" dedi. 

Sorumlu olan her kişi özür dilemeli

Avukat Ayhan Nacak, "Sahte belgelerle yargılanan tüm sanıkların, yeniden yargılanma safhası uzatılmadan, çok kısa tutularak, beraatlerine karar verilmesi gerekir. Bu olaya yeteri kadar ilgi göstermeyen, sorumlu olan her kişinin, sanıklardan ve yakınlarından özür dilemesi gerekmektedir" diye konuştu. 

Müvekkili Engin Alan'ın eşi ve kızlarının Anayasa Mahkemesi'nin kararını buruk bir sevinçle karşıladıklarını belirten Avukat Nacak, müvekkilinin 4 yıldır Balyoz Davası'ndan haksız yere ve milletvekili olarak tutuklu olduğunu da ifade etti. Avukat Nacak, "Anayasa Mahkemesi'nin kararını gerekçe göstererek, yarın Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talepli dilekçe sunacağız" dedi.

Ankara Sincan Cezaevi'nde Balyoz Davası'ndan tutuklu bulunan Engin Alan'ın 28 Şubat Davası'ndan tutuksuz olarak yargılanması ise devam ediyor. Engin Alan, cezaevinde kalan tek milletvekili. 

"Türkiye yeni döneme giriyor."

Avukat Celal Ülgen, Anayasa Mahkemesi'nin sadece hak ihlalini tespit ettiğini, tahliye kararı vermediğini belirterek, bu nedenle sanık avukatlarının tahliye kararı ve yargılamanın yenilenmesini içeren dilekçeleri yerel mahkemeye vermeleri gerektiğini söyledi.

Ülgen, "Sonuç olarak 230 Balyoz hükümlüsü komutan çok kısa zamanda tahliye olacak. Türkiye yeni döneme giriyor. Türkiye'de bir yargı kaosu bütün egemenliğini sürdürmüş ve şimdi yavaş yavaş onu geri almaya başladık" diye konuştu.

Yargılama sürecinde dile getirdikleri konuların hepsinin yeni yargılama sürecinde gündeme geleceğini ifade eden Ülgen, şunları kaydetti:

"Dijital veriler gerçekmiş gibi kabul edildiği için, adil yargılama hakkının ihlaline sebebiyet veriyor. Tanıkların dinlenmemesi ise savunma hakkının ihlali oluyor. Çünkü savunma hakkının tam ve eksizsiz kullanılması için yargılanan tarafın gösterdiği bütün delileri toplamak zorundasınız. Eğer bunları toplamamışsanız ya da eksik toplamışsanız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ölçütlerine göre bu resmen bir savunma hakkı ihlali oluşturuyor. Bu, hem Anayasa'ya hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin kararı son derece yerindedir."

Deniz ve Hava Kuvvetleri'nde kurulmuş kumpas

Avukat Haluk Pekşen de kararı, "Deniz ve Hava Kuvvetleri'nde kurulmuş kumpasın tespiti" olarak değerlendirdi.
Dijital delillerin, delillerin tamamını içerdiğini söyleyen Pekşen, gerekçeli kararın yerel mahkemeye ulaşmasının ardından, yeniden yargılama sürecinin başlayacağını ifade etti.

Kartal 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden yeniden yargılama süreciyle tahliye talebinde bulunacaklarını, böylece tahliye sürecinin başlayacağını söyleyen Pekşen, "Siyasal tarihi yargı eliyle yazamazsınız. Siyasal tarihitarihin kendisi yazar. Bu kumpaslar adaleti topallatmıştır ama adaletin kör olmadığını herkes gördü" dedi.

Sanıkların özgürlüğü

Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, Anayasa Mahkemesinin kararını olumlu karşıladığını belirterek, "En önemli konu içerideki sanıkların özgürlüğüne kavuşması meselesi. Anayasa Mahkemesi kararları, bütün yargı ve yürütme organları tarafından bağlayıcıdır. Mahkemenin herhangi bir inisiyatif kullanması söz konusu değildir. Sanıkların bir an önce tahliye edilmesi gerekir" dedi.

Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek, tahliye, infazın durdurulması ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunacaklarını ifade eden Ersöz, mahkemeden ayrıca taleplerine hemen cevap verilmesini isteyeceğini kaydetti.

"Türkiye adına mutluyum"

Emekli koramiraller Kadir Sağdıç ve Abdullah Can Erenoğlu'nun avukatı Murat Ergün de kararı alır almaz Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesine başvuracaklarını bildirdi.

Ergün, tahliye, infazın durdurulması ve yeniden yargılanma talebinde bulunacağını anlatarak, "Anayasa Mahkemesi bireysel başvurularımızı kabul etti ve taleplerimizi haklı buldu. Karar çok iyi. Kendim, müvekkilim ve Türkiye adına mutluyum" diye konuştu.

Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı

Ankara'daki Sincan Cezaevi'nde bulunan emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı Kazım Yiğit Akalın da Anayasa Mahkemesinin "keyfi bir yargılamada esasa girebildiğini" söyledi.

Mahkemenin hak ihlalini tespit edebildiğini dile getiren Akalın, şunları belirtti:

"Dosyada delillerin sahteliğine ilişkin 36 tane rapor varken, bunlarla ilgili yeniden bir rapor almadan, delillerin doğru olduğunu kabul edemezsiniz. Bu bir hak ihlalidir. Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenilmemesi keyfi bir uygulamadır. Davaya bakan mahkeme, dijital delilleri destekleyen bir delil olmamasını, bu kadar sahteciliği dikkate almadı. Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuruda da bunları ifade ettik. Mahkeme de hak ihlali olduğuna karar verdi. Müvekkilimle ilgili başvurumu, mahkemeye yapacağım."

Adil yargılanma ilkesi

Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı'nın avukatı İlkay Sezer de bu kararla, dava sürecinde ilk günden itibaren ifade ettikleri adil yargılanma ilkelerinin ihlal edildiğinin Anayasa Mahkemesince de kabul edildiğini anlattı.

Sezer, kararla hala tutuklu olan tüm sanıkların derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile özel yetkili mahkemelerin kaldırılması üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinden, derhal tahliye kararı verilmesini talep edeceğiz. Hukukun araç olarak kullanılması ile 3 yılı aşkın süredir haksız ve hukuksuz bir şekilde özgürlüğünden mahrum bırakılan Türk Silahlı Kuvvetlerinin seçkin personeli hakkında ihlal kararının mahkemeye gönderilmesi ile en geç cuma günü tahliyelerin gerçekleşeceğini değerlendiriyorum."

"Mahkemenin 'uymuyorum' deme hakkı yok"

MHP Milletvekili Engin Alan'ın avukatı Yakup Akyüz ise Anayasa Mahkemesine daha önce adil yargılanma olmadığına dair 4 kez başvurduklarını ifade etti.

Bugün adil yargılama olmadığına dair karar verildiğini belirten Akyüz, "Henüz daha Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararın gerekçeleri yok. Şimdi bu gerekçeli karar, mahkemesine gönderilecek. Mahkeme isterse önce infazı durdurarak derhal tahliyeleri yapar ki mahkemenin buna hakkı var" dedi.

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesinin kararına uymak zorunda olduğunu söyleyen Akyüz, "Mahkemenin 'uymuyorum' deme hakkı yok. Benim beklentim, öncelikle müracaat almadan öncelikle infazı durdurur, tahliyeleri yapar. Yeniden yargılama yapmak için de taraflara tebligat çıkarır, duruşma günü verir ve dava yeniden devam eder. Prosedürün bu olması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

Akyüz, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının mahkemeye ulaşmasının ardından, müvekkilinin yeniden yargılanma talebini içeren dilekçeyi mahkemeye sunacaklarını dile getirdi.

Yakup Akyüz, karar ile yargıya olan güvenin yeniden tesis edildiğini savunarak, "Anayasa Mahkemesini kutluyorum. Şu anda bu karar beni mutlu etti. Bu karardan sonra sanıkların bir saniye daha içeride kalmalarına, benim gönlüm razı olmaz. Mahkemenin de buna razı olmaması lazım" şeklinde konuştu. 

Hanefi Avcı tahkiya olacak mı?

Anayasa Mahkemesi, Devrimci Karargah Davası'ndan 15 yıl 4 ay hapis cezası alan ve 4 yıldır cezaevinde yatan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçar, müvekkilinin haklarının ihlal edildiğine karar verildiğini, kararın henüz kendisine ulaşmadığını belirtti. Hanefi Avcı'nın diğer avukatı Fidel Okan da, Anayasa Mahkemesi'ne uzun tutukluluk ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin yaptıkları bireysel başvuru sonucunda müvekkilinin haklarının ihlal edildiğine karar verildiğini, yarın Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na giderek tahliye talepli dilekçe sunacaklarını açıkladı. Hanefi Avcı, 4 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Avcı'nın Odatv Davası'ndan tutuksuz yargılanması da devam ediyor.

KAYNAK:
Ajanslar
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER