Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir TV kanalında referandumla ilgili soruları yanıtladı.
“Yeni Anayasa çalışmaları konusunda bir uzlaşma sağlayabilecek misiniz?” sorusu üzerine Arınç, yeni, sivil, çağdaş bir anayasa yapmayı ve darbe sonrası anayasalardan kurtulmayı hedeflediklerini belirtti.
Geçtiğimiz yıllarda yeni bir anayasa yapılması konusunda gerçekleştirdikleri çalışmanın, AK Parti'ye açılan kapatma davasının ardından akamete uğradığını anımsatan Arınç, “Biz bundan hiç vazgeçmedik. Çünkü Türkiye özellikle 12 Eylül 2010 referandumuyla Anayasa'nın o güne kadar değişmiş olan maddelerine ilaveten 26 önemli maddesini de halk oylamasıyla kabul edince bu delik deşik olan Anayasa'dan, 12 Eylül sorumluları hakkında dava da açıldığına göre onların anayasalarıyla hala yola devam etmenin ayıbından kurtulmak istedik” dedi.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
DİĞER PARTİLER DE ETKİLENİYOR
Kendilerini bu konudaki iradelerinin diğer partileri de etkilediğini ve son seçimlerden sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in inisiyatifi ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu hatırlatan Arınç, komisyon kapsamındaki çalışmaların bugüne kadar bitmediğini söyledi.
Masadan kalkan taraf olmayacaklarını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
“Şimdi gidişata bakılırsa buna 3 ay, 6 ay, bir sene değil yetmeyecek. Çünkü o kadar rahatlar ki 'canım 30 sene bekledik. Bu dönemin sonuna kadar olsun, ne olur?' demeye başladılar. Kendilerine bir uğraş gibi görüyorlar. Belki niyetleri farklı ama bunu ifade edemiyorlar. Niyetleri 'ya bu iş nasıl olsa olmayacak' diyenler de çıkabilir içlerinde. Yani itham etmeyeyim ama biz çok iyi niyetle masaya oturduk. Çok iyi niyetle arkadaşlarımız, sabırla meseleye baktılar ama dışarıdaki vatandaş, 'onlar mümkün değil, bunların anlaşması. Dördü beraber nasıl mutabık kalacaklar' diyor, sokaktaki insan. Biz de diyoruz ki 'hepsinin niyeti güzel. Hepsi yeni bir Anayasa yapma konusunda iddialı. Hele biraz daha sabredin, bekleyin'. Ama daha ne kadar sabredeceksiniz?”
BUNU TEKLİF OLARAK GETİRİRİZ
Arınç, “Sayın Başbakan çok doğru söyledi. Mart sonunda artık bir metin elimizde olmalı. Sayın Başbakanımız söyledi zaten. Mart sonuna kadar bu komisyon bir anlaşmaya varamazsa biz kendi metnimizi hazırlarız ve bu metnimize ortak olacak bir, iki, üç hangi partiler varsa onlarla bunu bir teklif olarak getiririz” ifadesini kullandı.
Anayasa değişikliklerinin referanduma gitmesi için en az 330 rakamının bulunması gerektiğini ifade eden Arınç, “Bu oylama gizli oylama. Yani diğer siyasi partiler... Geçmişte CHP korkuyla milletvekillerine oy kullandırmıyordu, ola ki beyaz oy kullanır diye. Sayın Kılıçdaroğlu her halde öyle bir şey yapmaz. Bundan mahcup olur, utanır. Her milletvekili iradesini parlamentoda gizli oyla gösterirse, emin olun 330 falan değil, bu 350'inin üzerinde gider. Şu andaki tabloya bakılırsa” görüşünü dile getirdi.
TRANSFER OLARAK DÜŞÜNMELİ
Bunun için milletvekili transferine hiç gerek olmadığını ve bunun çok ayıp bir şey olduğunu kaydeden Arınç, “(Şu partiden ayrılıp da bu partiye geçenler olur mu) derseniz, bu siyasetin doğasında var. O, kişinin kendi iradesine bağlı bir şey. 'Ben pazar açtım, kardeşim sen gel bana' filan, böyle bir rezilliği biz yapacak durumda değiliz. Ama partisiyle ihtilafı olan bir insan, partisinden ayrılırsa ondan sonra da 'ben şu parti ile yola devam edeceğim' derse, 'Gelme' denilmez. Belki denilir de genelde denilmez. Onun istifası, şu partiye geçişi, Anayasa'ya destek oylamasında transfer olarak düşünülmemeli” dedi.
12 Eylül oylamasında referanduma giderken, Meclis'ten 26 maddenin 23'ünü geçirdiklerin, diğer 3'ünü geçiremediklerini anımsatan Arınç, “Kendi içimizde fire verdik. Onlardan birkaç tanesi de bugün başka partilerde. Mükafatlarını gördüler. Hayır oyu verecek insan bizim partimizin içerisinden de matematik olarak söylüyorum, çıkabilir. Evet oyu verecek insan CHP'nin de MHP'nin de içinden çıkabilir” diye konuştu.
Meclis'teki diğer partilerin desteği konusuna da değinen Arınç, Anayasa'nın 66. maddesindeki vatandaşlık tarifiyle ilgili şu anda varılan bir uzlaşmanın olmadığını ve her partinin kendi tarifinin bulunduğunu kaydederek, “Biz bugünkü tarifi kesinlikle değiştirmeyi düşünüyoruz. Bugünkü olmayacak” ifadesini kullandı.