Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Eğemen Bağış, Gezi Parkı odaklı gelişmeleri "Arap Baharı" ile karşılaştırmanın mantıksızlık olduğunu söyledi.
İzmir'in EXPO 2020 adaylık sunumu için Paris'te bulunan Bağış, Fransa'nın başkentindeki Avrupa-Amerikan basın kulübünde "AB-Türkiye ilişkilerinde sırada ne var ve yeni bir başlanğıç" konulu konuşma yaptı, son gelişmelerle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yabancı gazetecilerin, Türkiye'deki gelişmeleri Arap-Baharı ile kıyaslamasına tepki gösteren Bağış, Türkiye'de düzenli demokratik seçimlerin gerçekleştiğini belirterek, Türkiye'yi seçimlerin yapılmadığı ülkelerdeki gelişmelerle kıyaslamasının "mantıksızlık ve haksızlık" olacağını belirtti.
AK Parti'nin son üç seçimi açık farkla önde bitirdiğini hatırlatan Bağış, "Türkiye'de yönetim demokratik seçimle işbaşına gelmiş. Bizdeki durum Mısır, Libya ve Tunus'daki gibi değil. Türk seçmeni bizim icraatımızdan mutsuzsa gelecek seçimlerde bunu sandıkta gösterir" ifadesini kullandı.
Bağış, hükümetin protestolara ilişkin tepkisiyle ilgili verdiği yanıtta da Türkiye'de çevre duyarlılığıyla samimi bir şekilde gösterilere katılanlara itirazlarının olmadığını, olamayacağını ancak bu gruplar arasında girmiş ve şiddet uygulayan terörist grupları da kabul edemeyeceklerini vurguladı.
Protestolara Ankara'daki ABD Büyekelçiliği'ne bombalı saldırı düzenleyen DHKP-C gibi radikal örgtülerin de destek verdiğine dikkati çeken Bağış, "Eğer New York'ta, Özgürlük Anıtı önüne, El-Kaide pankartı açılsa, New York Times bu gelişmeye acaba nasıl tepki gösterirdi?" sorusunu yöneltti.
"Erdoğan'ın arkasında güçlü halk desteği var"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında güçlü bir halk desteği olduğunu belirten Bağış, Başbakan Erdoğan'ı Kuzey Afrika gezisinin ardından İstanbul ve Ankara'da çok sayıda kişinin karşıladığını ve bağrına bastığına işaret etti.
"Türkiye'de terör örgütünün silah bıraktığı ve ekonomik kalkınmayla ilgili rakamların en iyi olduğu bir dönemde bu gelişmelerin yaşanmasının anlamlı ve manidar olduğunu" belirten Bağış, "faiz lobisi ve diğer finansal bazı kurum ve kuruluşların Türkiye'nin güçlenmesinden ve kalkınmasından rahatsız olduğunu" ifade etti.
Bağış, barışçıl gösterilere saygı gösterdiklerini ancak provakatif ve şiddet içeren gösterilere müsaade etmeyeceklerini yineledi. Bakan Egemen Bağış, provakatif protestoların arkasında kimlerin olduğu konusunu ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde araştırıldığını belirterek yeri ve zamanı geldiğinde bunların ayrıntılı bir şekilde kamuoyuna açıklanacağını söyledi.
"Türkiye AB'ye güç verir"
Konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerinin son durumu hakkında bilgi veren Bağış, "Türkiye'nin zor durumdaki AB ekonomisine güç ve dinamizm sağlayacağini" söyledi. AB'li liderleri geleceği iyi okuyamamakla itham eden Bağış, yine AB içinde oy çoğunluğu değil, oybirliği ilkesinin uygulanmasının karar mekanizmasını kilitlediğini ve mevcut krizlerin çözülmesini engellediğini söyledi.
AB'nin Avrupa için önemli bir barış projesi olduğu ve AB sayesinde Avrupa kıtasının artık barış içinde yaşadığına değinen Bağış, Türkiye'nin de tam üyeliğiyle AB'nin gerçek anlamda tam bir küresel barış projesi haline dönüşebileceğini ifade etti.
Rum Kesiminin, Türkiye ile tam üyelik müzekelerinde enerji faslını engellemesini eleştiren Bağış, AB'nin ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 75'inin kesiştiği bir noktada Türkiye'nin yer aldığını belirtti. Bağış, "Türkiye'nin, AB'nin enerji politikası için hayati önem taşıdığını" vurguladı.
Türkiye'nin siyasi blokajlar nedeniyle son beş dönemdir katılım sürecinde tek bir fasıl bile açamadığını kaydeden Bağış, "Son beş AB Dönem Başkanlığı süresince, Türkiye'nin katılım süreci durma noktasına gelmiş olmasına rağmen, sürecin yeniden ivme kazanmasını ve yeni fasılların müzakereye açılmasını istiyoruz" dedi.
"Türkiye'nin, AB üyeliğinin tüm tarafların yararına olacağına inanıyoruz" ifadesini kullanan Bağış, "Türkiye'nin üyeliği, Avrupa'nın zayıflayan ekonomisine güç ve canlılık katacak ve bunu gelecek nesillere hazırlayacaktır. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olan Türkiye, hem kültürel hem de ekonomik açıdan Avrupa'ya renk ve canlılık getirmek istemektedir" diye konuştu.