ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Yılbaşı ve İslam

Yusuf Yorulmaz

22 Aralık 2014 Pazartesi 00:00
  • A
  • A

2014 yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde her kesim insanımızda bir takım hazırlıklar var. Hıristiyanlar; Noel adı altında Hz. İsa (a.s)’nın doğum gününü kutlamak amacıyla yılbaşı gecesi sabahlara kadar süren partilerle, içki, kumar, zina vs fuhşiyatlarla eğlenerek güya ulül azim Peygamberlerden Hz. İsa’nın doğum gününü kutluyorlar. Acaba Hz. İsa (a.s) bugün yaşasaydı bu yapılanları nasıl karşılardı. Böyle büyük bir peygamberin doğum günü böyle mi kutlanır? Bu yapılan ahlaksızlıkların hiçbir türlü dinde bir dayanağı yoktur ve herkes yaptıklarından mesul olacaktır.

Yılbaşı gecesi özel hindi kesenler, normal bir zamanda hindi eti yemek caizdir ama sadece Hıristiyan âdeti olduğu için o geceye özel olarak hindi kesmek ve yemek caiz değildir. Acaba hayvan haklarını savunucular konu Müslümanlar olunca mübarek Kurban Bayramında meydanlara çıkıp böyle bir teknoloji çağında bu barbarlıklar, bu adetler nereden kalma diyerek kurban kesimiyle alay ederler, karşı çıkarlar, acaba yılbaşı gecesi binlerce hindinin kesilmesine niye ses çıkaramıyorlar?

Elhamdülillah Müslümanım deyip te Yahudi ve Hıristiyanların adetlerine özenerek onlar gibi yaşamaya çalışan, onlar gibi yılbaşı kutlayan ve hatta onlardan daha ileriye gidecek kadar hazin duruma düşen kardeşlerimize de bir hadis-i şerifi hatırlatmak isterim; “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.” “Kim bir topluluğun karartısını çoğaltırsa o da, onlardandır.” Bu hadisi şeriflerden anlaşılacağı üzere kime benzediğimizi, kimin meclislerinde bulunduğumuzu, hangi safta olduğumuza kendimiz karar vereceğiz.

Burada bir kıssa anlatmak istiyorum; “Kuşun biri kiliseye girer, papazın elindeki şaraptan içer ve haç’ın üzerine pisleyerek kiliseden çıkar. Buna dikkat eden papaz şöyle der; “Eğer Müslüman kuş isen kiliseye girmez şarap içmezdin, eğer Hıristiyan kuş isen haç’a pislemezdin.” Acaba sen necisin. Bizlerde safımızı belli etmeliyiz Müslüman isek, İslam hayatını güzel yaşamalıyız. Haram ve helallere dikkat etmeliyiz.

Hangi Hıristiyan veya Yahudi’nin, biz Müslümanların hicri yılbaşımızı tebrik ettiklerini, kutladıklarını gördük mü acaba? Hangi Hıristiyan veya Yahudi’yi Müslüman ameli yaparken gördük? Onlar her işlerinde kendilerine göre hareket etmekteler ama bizler maalesef onların peşinden koşmaktayız.

Her akşam haberlerde görmekteyiz. Emniyet teşkilatı yılbaşına hazırlanıyor. O gece polislere izin verilmeyerek sabaha kadar Taksim meydanı vesair yerlerde insanlar rahatça eğlenip, alkol ve çeşit çeşit etkinliklerle bu geceyi kutlasınlar. Bari her meyhaneye, gazinoya, gece kulüplerine birer ekip dikinde millet rahat rahat içsin. Kavga gürültü taciz ve fuhuş gibi olaylar rahat rahat gerçekleşsin! Ne kadar üzücü bir durum Mevla’m bütün gençlerimizi bu hallere düşmekten muhafaza eylesin.

Son olarak malum her sene yılbaşında insanların akın akın büyük ikramiyeyi kazanabilmek için kuyruklarda beklediği büyük çekiliş var. Talih kuşu bu sene kimin başına konacak. Kadın-erkek, yaşlı-genç, herkes paralarını biletlere yatırıp çekiliş saatini beklemeye başladılar. Ve bu sene çok büyük rağbet varmış ve biletlerin \% 95’i erkenden tükenmiş. Daha önceki senelerde hep beraber gördük büyük ikramiyeyi kazanıp ta iflah olan var mı hiç? Hatta o kadar ki eski hayatlarını mumla arar oldular fakat haram para yiyen iflah olmaz. Olmayacak ta.

Devletin vazifesi insanlarımızı eğitmek, haramı helali öğretmek, insanları ve özellikle gençleri böyle şans oyunlarıyla boş bir hayata karşı şuurlandırmak iken, her akşam talih kuşu rüyaları gören, acaba bana da çıkar mı çıkarsa neler neler yaparım gibi boş hayallere düşmelerini engelleyerek onları helal yoldan çalışarak rızık kazanmayı öğretmesi gerekirken maalesef akşama kadar tv kanallarında bu olaylar özendiriliyor ve bunu devletimiz kendi eliyle yapıyor adını da milli piyango yapmışlar.

Milli piyango, sayısal loto-toto, iddaa, ganyan bayileri vs daha ismini sayamayacağımız bütün bu şans oyunları devletin gözetimi altında yapılıyor maalesef. Yetkililerden isteğimiz Allah ve Resulünün razı olmayacağı bu ve bunun gibi olaylara çözüm bulmalarıdır.

İnsanlarımızı eğiterek bu gibi durumların önüne geçebiliriz. Bu konularda özellikle tabana inecek, halkı eğitecek, şuurlandıracak hakiki dertli dava ehli hocalara ihtiyaç vardır. Yoksa yarın Allah ve Resulünün huzuruna çıktığımızda Resulüllah’ın yüzüne nasıl bakarız? Ne cevap verebiliriz? Bir hadisi şerifte; “Hepiniz çobansızınız. Elinizin altındakilerden mesulsünüz.” Mevla Teala cümlemizi böyle durumlara düşmekten muhafaza eylesin. Ailesine ve ehline sahip çıkanlardan olmayı bizlere ikram eylesin.

Bu yeni seneyi azgınlıkla değil de ömrümden bir sene daha gidiyor, ahirete biraz daha yaklaştık, her geçen gün geri gelmiyor diyerek dertlenmeli ve Allah’ı memnun edecek ameller yapmalıyız.

Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz. Mevla Teala hayatımızı da ölümümüzü de kendi rızasına uygun eylesin.

KAYNAK: http://www.ismailaga.com.tr

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.