İnsan ırklarının renk ve fiziki şekil esas alınarak birbirlerinden üstünlüğünü temel alan kişilere ırkçı, ırkçı insanların göstermiş olduğu bu tutuma ise ırkçılık denmiştir. Irkçılık genel olarak çeşitli çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel ve bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir. Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik nedenleri olmasıyla birlikte düşünsel nedenlere de dayanmaktadır. Irkçılık genel hatlarıyla incelendiğinde kendi kanını taşıyan, aynı dili konuşan ve aynı soydan gelenlerin başka soylardan gelenleri aşağılaması olarak algılanır.

Günümüzde birçok nedenlerden dolayı Müslümanlar tefrikaya düşmekte birçok nedenlerden dolayı birbirinden ayrılmaktadır. Hâlbuki İslam tüm insanları birleştirici, bütünleştirici bir din olmasına rağmen Müslümanlar fitneye fesada uyarak birbirinden ayrılmakta birbirine yabancılaşmaktadır. Irkçılıkta bunlardan birisidir. İslam dininde ırkçılığa asla yer verilmemiştir. '' Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi, bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.'' (el-hucurat, 49 /13) ayetinden anlaşılacağı üzere İslam’da hiçbir ırkın başka bir ırktan üstün olmadığını üstünlüğün ancak takva ile olduğunu Allah-u Teâla bize kitabında bildirmektedir.

Ülkemizde ırkçılık, daha çok milliyetçilik adı ile yapılmaktadır. Zaten ikisi de aynı manaya gelmektedir. Arap milliyetçiliği, Kürt milliyetçiliği, Türk milliyetçiliği gibi ırkçılık ifadeleri günümüzde hayli yaygın kullanılır hale gelmiştir. Osmanlı'nın bölünmesindeki en büyük etken de yine milliyetçiliğin kaşınması olmuştur. Bu gün ülkemizi bölmek isteyenlerin en büyük kozu yine ırkçılıktır. Dolayısıyla bu konu üzerinde hassasiyetle durulması lazımdır ve her bir bireyin bu oyunlara gelmemesi için bilinçlendirilmesi, aydınlatılması gerekmektedir.

Irkçılık davası uğruna gayrimüslimlerle işbirliği yaparak Müslümanları arkalarından vuranlardan Allah ve Resulünün razı olması mümkün değildir. Irkçılık adına asla bir Müslüman savaşa giremez. Müslüman ancak İslam davası uğruna savaşır. Bu savaş çeşitli alanlarda olabilir ancak Müslüman uğruna mücadele ettiği davası uğruna can verir. Özet olarak söyleyecek olursak insanlığın sıkı sıkıya İslam’a sarılması gerektiği, Müslümanların tefrikadan ve fitneden kurtulması gerektiği ve bizi ırkçılık ile bölüp parçalamaya çalışan düşmanlarımıza oyunlarının fayda vermediğini göstermek için tekrardan birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Tıpkı 6 asır bütün devletleri bir arada tutan Osmanlı misali...