Bu gün sevgili fanatik CHP’li, kemalist kayın pederim ile Üsküdar’da buluştuk. Okulu kırmış çocuklar gibi biraz gezindikten sonra, kendisinin yoğun ısrarları üzerine, üyesi olduğu CHP Üsküdar İlçe Başkanlığı’na gittik. Peşin peşin söyledim; “bak baba! burası beni bozar…” Yok efendim. Tuttu kolumdan beni zorla çay içmeye götürdü. İçeriye girdiğimde karşılaştığım ilk sahne tıpkı hayallerimdeki gibiydi. Zitrilyorlarca Atatürk posteri, ve heykelcikleri… -Utanmasalar kapı kolunu bile Atatürk kafasından yapacaklarmış.- Bu huzur dolu ortamda karşılaştığım sevgili üyelerden de bahsetmek istiyorum. Tam da hayal ettiğim gibi, 50 yaş üstü, saçlarını soyu tükenmekte olan kuşların yuvaları gibi stillere sokmuş onlarca teyze vardı içeride. Şansıma, altın gününe düşmüş küçük torun gibi, kadın kollarının geleneksel yüksek sesli, ve bol östrojen kokulu toplantısının tam ortasına düşmüştüm. Hararetli ve AKP karşıtı mücahitlik örneği sunan bu ateşli toplantıda kadınlar çok fedakarlardı. Hatta bir tanesi, üzerine bomba bağlayıp, Başbakan’lık konutunun önünde kendini patlatabilecek kadar vatansever ve özgürlük sevdalısı idi. İçimden; “o saçla patlarsan ancak havai fişeğe benzersin teyze!” demek gelse de, bir kaç yüz tırnak çiziğini göze alacak kadar AKP yanlısı olmadığımın farkına vardım.

Bu günkü harika deneyimim hakkında neden yazdığımı merak ediyorsunuzdur. Tabii ki bu teyzeleri anlatmak için yazmıyorum. Bu hikayede can alıcı, heyecan verici, belki de yüzümüzde tebessüm bırakacak başka bir tema olmalı. Evet, kesinlikle var. Bire bir tanık olduğum, Karadeniz fıkralarına taş çıkaracak muhteşem olayı size anlatmaya gayret edeyim.

Bilgisayar başındaki mücahit teyzeciklerden biri, adıyla “müsemma” olmuş kayın pederime seslendi; “Kemal bey cüppelilerin haberini okudun mu?”

Kemal bey: Hayır bilmem ne hanım.

Mücahit teyze: 40.000 tane islamcı cüppeli, Silivri’de toplanmış, AKP’yi protesto edip, partiden ayrıldıklarını söylemişler.

Kemal bey: Helal olsun onlara. Onlar da farkına vardılar sonunda. Göstersene haberi! (Sanki cüppelileri organize eden oymuş edasıyla beni süzerek.)

Şu dakikadan sonra teyze, yaklaşık 7-8 dakika haberi Hz. Google’dan yirmi değişik varyasyonda arayıp bulamadı. Biz tam ümidi kesmişken, haber bir anda ekranda göründü. Başlığı aynen aktarıyorum; “İsmailağa Cemaatinden Silivri Çıkarması“… Arkadaş başlığı görünce şok oldum bir anda. Kendi kendime, “ülkenin dengeleri ile fabrika ayarlarına geri döndürülmesi imkansız şekilde oynamışlar herhalde” dedim. Resmen 40.000 tane cemaat üyesi Silivri’de toplanmıştı. Uzaktan çekilen fotoğrafta bunu görmek mümkündü. Mahşer günü gibi bir kare. Mücahit teyze ve Kemal Baba’nın yüzünde hınzır bir gülümsemeye sebep olan bu gurur tablosunu teyze tam kapatacakken, “bir dakka!” diye bağırdım. Yaklaşık bir paragraflık haber yazısını çabucak okudum. Sıkı durun haberin içeriğini aynen Ctrl+V yapıyorum:

“İsmailağa Cemaati Silivri’de bir futbol sahasında icazet töreni düzenledi. Törene Cübbeli Ahmet Hoca da katıldı.

Mustafa Ekin tarafından yetiştirilen 200 kadar hocanın icazetlerinin verildiği törene İsmailağa Cemaati lideri Mahmud Ustaosmanoğlu onur konuğu olarak katıldı.

Silivri Furkan Eğitim ve Kültür Derneği’nin, Marifet Derneği ve Müceddid Mahmut Efendi Vakfı ile birlikte düzenledikleri ‘icazet töreni’ Müjdat Gürsu Spor Tesisleri’nde düzenlendi.”

Haberi okuduktan sonra şok oldum. Mücahit teyze başlığı okumuş, fotoğraftaki kalabalığı da görmüş, Silivri’ye gidildiyse kesin içerideki aydıncıklarımız için protesto düzenlemişlerdir tüme varımını yapmış, sonra da bununla gurur tepelerinde endorfin şampanyası patlatmış. Bu sahneler bileşkesinden sonra ağzımdan şu kelimeler döküldü;

“Siz CHP olarak tüm gelişmeleri, içeriğine bakmadan, gözlemlemeden, okumadan böyle değerlendiriyorsanız, bırakın muhalefette kalmayı, iktidarsızlıktan komple Viagra’ya başlarsınız…