İnsanlar iç dünyalarının renklerini , dış dünyadaki renklerle belli ederler, müzik zevkleri, ilgilendikleri spor dalları, giydikleri kıyafetler ve hobileri aracılığıyla iç dünyalarının kodlarını deşifre ederler.
İnsanın içinde varsa, dışına onu yansıtır, fikri neyse zikri odur ve testinin içinde ne varsa dışına onu sızdırır.*
Kalpteki fikirler beyindeki düşüncelerle harmanlanıp elektrik sinyalleri halinde etrafımıza yansır.
İstediğimiz kadar içimizle tezat davranalım, beden dili içimizin gerçeklerini yansıtır.
Bu kısa açıklamadan sonra lafı şuraya getireceğim;
Çarşıda pazarda karşımıza köpek gezdiren onlarca insan çıkıyor, kimi erkek ve kimisi bayan, kimi sevimli ve sempatik köpekler gezdiriyor, kimide elinde saldırgan bir köpeği gezdiriyor.
Ve dikkatimi en çok çeken şey ise sevimli ve sempatik köpekleri gezdirenler, en az gezdirdikleri köpek kadar sevimli ve sempatikler.Tespit yanlış anlaşılmasın,insanı köpeğe benzetmek değil maksadım, köpeği insanlaştırmak hiç değil, sadece benzerlik ve örtüşmeye dair tespitten bahsediyoruz burada.
Yine aynı şekilde saldırgan ve ağzı salyalı köpekleri gezdiren tipler aynı şekilde agresif ve saldırgan bakışlarla etrafı süzen tipler.
Sanki köpek o adamdan huy kapmış, yada adamın köpeğe bir özentisi var, bir ruh bütünlüğü, bir uyum , bir ahenk ve aynileşme var.
Köpek ve sahibinin ruhsal bütünlüğü var, kimin kimi etkilediği bu noktada çok önemli değil kanımca, sonuçta bir beraberlik söz konusu.
Yani köpeğin sahibi olan kişi, kişiliğini ve ruh dünyasını , hayata olan bakışını o köpeğin bedeninden yansıtmakta, köpek orada şahsın kişiliğini yansıtmakta, adamın kendisini orada köpek ifade etmekte, belki de o noktada köpek kendisini o sahipte ifade etmektedir bilmiyorum emin olun.
Bakın size de şöyle bir soru sorayım sizde kafanızda canlandırın; Siz hiç gülümseyen ve sempatik bir adamın elinde Pitbull Köpeği gördünüz mü ?
Yada iri yarı saldırgan tipli bir adamın elinde sevimli bir Kaniş köpeği gördünüz mü ?
İstisnai bir iki örnek dışında dikkat edin genelde bu hep böyle, kişiliği ve ruh aynasını yansıtan olgular ister bir müzik aleti olsun, isterse spor dalı olsun, ya da bir hayvan olsun veyahut giyilen bir elbise olsun, inanın kişilik hakkındaki gerçekleri anlatmaktadır, yeter ki bakmasını ve görmesini bilin.
Gelelim benim bu yazıyı yazmamdaki asıl sebebe; geçen hafta Yozgat’ta yolda yürürken elindeki zinciri zorlayan Pitbull köpeğiyle gezen bir tuhaf adamın, etraftaki çocukların, gençlerin, yaşlıların, yetişkinlerin korku dolu bakışlarından zevk almasıdır.
Ve akabinde onu tanıyan birinin arkasından aslında o adamın önceleri çok yumuşak biri olduğunu, daha sonraları ise kavgacı ve agresif haller içine girdiğini söylemesiydi beni etkileyen, çünkü önceleri nazik ve kibar olan bu şahıs, daha sonraları başına gelen bazı dünyevi sebeplerden dolayı sertleşmiş, içindeki kavgacı yüreği ise dışına hem asık bir suratla, ve iriyarı bir köpekle gösterir olmuştu.
Üzücü ama tespitleri doğrulayıcı nitelikte.
Vesselam insanlar iç dünyalarını sürekli dışlarına yansıtıyorlar, bazen beden yapısıyla, bazen giyim tarzıyla, bazen müzik zevkiyle, ilgilendileri spor dallarıyla ve bazen de yanında gezdirdikleri köpek seçimiyle.
Dışa açılan kapımız bazen bir köpek olabiliyor ne tuhaf değil mi ?
( Güncel konulardaki makalelerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz )

* Bu söz Mevlana Hazretlerine aittir.