ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Filistin ve toprak satma meselesi

Tunar Çalışkan

25 Nisan 2013 Perşembe 00:57
  • A
  • A

Filistinlilerin toprak sattıklarını ve şu an yaşadıkları akıbeti hak ettiklerini söyledi durdu bize büyüklerimiz.
Bir Filistinli için üzülecek olsak, bilinçaltımızdan bir dürtme geldi, bir ikaz ve bir paylama..
‘‘Sakın üzülme, onlar topraklarını Yahudilere sattı, bunu hak ettiler.’’
Hakikaten toprak satıp satmadıklarını merak ettik bizlerde.
Geçtiğimiz aylarda elimize İHH tarafından hazırlanmış bir iki dergi geçti, içlerinde dosya ve arşiv niteliğinde onlarca bilgi var. İHH çalışanlarının yüreğine sağlık, hakikaten muhteşem verilerle beslemişler dergi ve broşürleri.
İsteyen herkesin temin edebileceği ve zaten geniş kitlelere dağıtılmış dökümanlar.
Çok detaya inip sizi rakamlara boğmak istemem, zira rakamlarla arası iyi olan bir millet değiliz.
Aklımda kaldığı kadar kısa ve net bilgiler sunmaya çalışacağım.
Öncelikle Filistinler içinde toprak satanların oranı çok düşük bunu belirtmek lazım.
Toprağını satanların oranı sadece \% 0.9 civarında.
Yani 100 kişiden 1’i toprak satmış.
Yani sizin anlayacağınız öyle bol para karşılığında toprak satma hikayelerinin çok büyük bir kısmı safsatadan ibaret.
Bir milletin ihanetle suçlanması için sizce toprağını satanlar, yani \%1 bile olmayanlar mı ölçü alınır ?
Yoksa toprağını satmayan \% 99’luk kısım mı dikkate alınır ?
Tabi ki toprağını satmayan çoğunluk ölçü olarak kabul edilir.
Ezici bir çoğunluk toprağını satmazken, durmadan önümüze getirilen ‘‘Filistinliler toprak sattı, ihanet ettiler, cezalarını çekiyorlar’’ türünden açıklamaların neresi iyi niyetli söyler misiniz?
Ümmetin türlü türlü derdi var aslında, tek sorun Filistin değil. Çeçenistan ve Ruslar ayrı bir dert, Türkistan’da Çin zulmü ayrı bir dert. Irak zaten karmakarışık, Mısır ise hala toparlanamadı.
İkide bir Filistin meselesine girmek istemiyoruz ama hala beyni durmuş tiplerin ihanet safsatalarını kendilerinden geçe geçe anlatmaları kabak tadı verdi.
Kendi anlattıkları yalana öyle inanmışlar ki kimse duramıyor karşılarında.
Müslümanlar ve Türkler dünya çapında bir güç birliğine er ya da geç gidecektir bunda şüphe yok. Cehalet ve bilgisizlik bu süreci sadece geciktirir.
Müslümanların birlikte bazı adımları atabilmelerini engellemek için uydurulan yalanlar da saymakla bitmez.
Burada tek tek anlatmanın lüzumu da yok. Bizlere yakışan bize emanet edilen en kapsamlı kul nasihatı olan
‘‘Veda Hutbesi’ni’’ çok daha iyi bir biçimde okumak, anlamak ve hayatımıza tatbik etmektir. Ancak o zaman Müslümanların kardeşi olduklarını anlayabiliriz.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.