ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Bakan, baksaydı daha iyiydi

Tunar Çalışkan

14 Nisan 2013 Pazar 22:40
  • A
  • A

Çevre ve şehircilik Bakanımız Sayın Ertuğrul Bayraktar Edirne’de Selimiye Camiine girmek üzereyken yanına bir öğrenci yaklaşıyor.
Öğrenci Kanser hastası ve amacı genel manada bir yardım ve ilgi.
Yani dilenmek veya Bakan’a yumurta atmak için gitmemiş oraya.
Ya da başkaca bir niyeti yok.
ODTÜ’lü idealist arkadaşlarımız gibi de değil yani(!).
Yaklaşıyor, kanser ilaçlarının tedarik edilmesi için Bakandan yardım istiyor.
Bakanımız ise etki-tepki gibilerinden ve birazda acelesi olduğundan olsa gerek öğrenciyi çabucak dinliyor, akabindeyse anlık bir çözüm üretip(!) öğrenciye bir miktar para veriyor.
Ve ciddi ciddi tembihliyor ‘‘aman cebine koy, düşürme diye’’ .
Daha sonra bu gururlu öğrencimiz cami çıkışı Sayın Bakana parasını geri iade ediyor ve ağlayarak oradan uzaklaşıyor.
Dilenci olmadığını tekrarlayarak uzaklaşıyor.
Buna benzer pek çok olay pek çok devlet büyüğünün başına defalarca gelmiştir, çoğuna çözümde bulunmuştur.
Camii çıkışı görüntülenen Bakan belli ki şaşkın, iyi niyetli ve üzüntülü. Olaydan etkilendiği de belli.
Ya öğrencimiz ?
Belli ki öğrencimizin durumu hakikaten aciliyet içeren bir durumdur.
Yoksa o kadar sıkıntıyı göze alır mı ?
Neden bir doktorun yanına gitmek yerine bir Bakandan yardım talep etmiştir bu öğrencimiz ?
Bizim açımızdan sorunlarımızı bir devlet büyüğüne o kadar koruma kalkanını aşarak söylemek bir nasiplilik hali midir ?
Yoksa bir kanser hastasının böyle bir işe yeltenmesi, devletimiz ve sağlık sistemimiz için bir utanç vesilesi midir ?
İşin farklı bir boyutu daha var.
Bir Bakan yanına kadar gelip içini döken bir genç karşısında elini cebine atmalı mıdır ?
Yani diyelim ki kanser hastası olmayan biri gitseydi ve evine ekmek alamadığından yakınsaydı mesela, Sayın Bakan yine o kadar insanın içinde elini cebine atar mıydı ?
Atması ne kadar doğru olurdu?
Sayın Bakan’ın iyi niyetinden ve de samimiyetinden zerrece kuşkumuz yok, o an içinden öyle geldiği için samimice davranmış da olabilir.
Zaten üzüntüsünü belirtip ilgilere bilgi verdiğini de söyledi.
Bu olay amacına ulaştı bir bakıma.
Ama Sayın Bakan orada o genç öğrenciyi herkesin içinde rencide edeceğine elini cebine hiç atmasa daha iyi değil miydi ?
Hatta Sayın Bakanımız sadece bakabilseydi çok daha iyiydi.
Ah Bakanım ah, keşke sadece tepki veren değil de bakan olsaydınız, talimat verip izlemekle yetinseydiniz.
Hangi servet kırılan o gencin kalbinden kıymetli olabilir ki ?
O kalbi tedavi edebilecek bir ilaç var mı ki ?

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.